“Şatafatlı camiler yapacağınıza aç insanları doyurun,

Hacca, umreye gidip Araplara para yedireceğinize aç insanları doyurun,

Bilmem ne model marka jeeplere bineceğinize…” masallarıyla saldırdılar Müslümanlara. Saldırmaya da devam ediyorlar.

Müslümanlar da doğal olarak savunma refleksine giriyor.

Oysa baktığımız zaman, bunları dile getirenlerin derdi aç insanlar değil.

Bunlar tuzu kuru zümre. Beyaz Türk deniliyor bunlara ama ben Türk olduklarına pek ihtimal vermiyorum.

Türkiyeli bir insan, düşenin elinden tutar. Başkası tutsun diye bakmaz. İdeolojisi ne olursa olsun öyle yapar.

Anadolu’nun kadim kültüründe bu vardır.

Hangi evin kapısını çalarsanız çalın direkt sofraya davet edilirsiniz.

“Şurada bir komşu var, şatafatlı camii yaptırdı, Hacca gitti, Umreye gitti, git sana o yemek versin.” demez Anadolu insanı.

Ama bizde son yıllarda öyle insanlar türedi ki…

Kendisini her türlü iyilikten soyutlayıp topu ya Müslümanlara attı ya devlete attı.

Kendileri de evlerinde kedi köpek baktı.

Kediye de bak köpeğe de bak da, düşenin de elinden tut, ihtiyacı olana bir omuz ver.

İnsanı merkezine alan yok mu?

İnançsız olduğu halde kendisini paralayan insanlar da gördük, etrafındakilere yardımcı olmak için gece gündüz koşturan. Ama dikkat edin bunlar Müslümanlara saldırmazlar, işlerini yaparlar, işlerini yapana da destek olurlar.

Kim sağa sola saldırıyor, kim açlık üzerinden edebiyat yapıyor, kim sadece karşıt fikirli olanlara saldırıyorsa bilin ki elinden kör eşek yem yemiyordur. Bilin ki, hiçbir işe yaramıyordur onlar.

Açın bakın internete, hangi yardım kuruluşu varsa hepsi muhafazakârların.

Camisini de yaptırıyor, camisinin altına aşevini de, külliyesini de kuruyor, hac, umre ibadetini de yapıyor aynı zamanda Afrika’dan Orta Asya’ya kadar her yerde ihtiyaç sahibi insanları koruyup gözetiyor bu kuruluşlar…

Balkanlar’a gidin, Afrika’ya gidin, Uzak Asya’ya gidin, Ortadoğu’ya gidin oralarda Türkiye’de saldırılan Müslümanları ve onların kurdukları dernekleri görürsünüz.

Şatafatlı cami yaptıracağınıza açları doyurun diyen kimsenin izleri olmaz yoksul coğrafyada.

Onlar, hani sözüm ona Beyaz Türkler ne yaparlar?

Bir fakirin akşam yemeğini bir dikişte mideye indirip o kafayla da Müslümanlara saldırılar.

Beş yıldızlı otellerde sabahlara kadar tepinirler, akşama kadar sızarlar, yemek yerken bir kediye kemik verince de tüm insani vazifelerini yerine getirdiklerini düşünürler.

Birkaç günde harcadıkları parayla bir Müslüman bir kez Hacca gider, varın hesabını siz yapın.

Müslümanlar da aslında hak ediyorlar bu tür salvoları.

Müslümanlar birbirini yiyorlar, açın sosyal medyayı görün…

Akarı yok kokarı yok.

Karşı tarafa laf edecek donanımı mı yoktur? Nedir?

Türkiye’de inançlısı da, inançsızı da hepsi Müslümanlara saldırıyor…

Bu bir proje mi ve bizler bu projenin figüranı mıyız?

Bir düşünelim derim ben…