Cihân-ârâ cihân içindedür ârâyı bilmezler
O mâhîler ki deryâ içredür deryayı bilmezler

Yurt dışına adımınızı atınca başka bir Türkiye imajı ve algısıyla karşılaşıyorsunuz. Türkiye’nin gücünün ve imkânlarının daha çok farkına varıyorsunuz. Ne kadar gereksiz ve kendimize haksızlık eden konularla meşgul olduğunuzu anlıyorsunuz. Hele bu ülkeler Türklerle ortak geçmişe sahipse bakışın içine duygusallıkta giriyor. Ortak hatıralar canlanıyor.

Bu ülkelerden biri de Gürcistan. Gürcistan’la inişli çıkışlı, uzun soluklu bir geçmişimiz var. Her yerde emin olduğumuz gibi Tiflis şehrinde konuştuğumuz Gürcü dostlarımızla da rahatlıkla “barış içinde, birada yaşadığımızı hatırlatıyoruz.” Çünkü Türk milletinin temel felsefesinde asimilasyon yok. Hükümranlık altına alınan her yerde yaşayanların “din, inanç ve geleneklerini yaşama hürriyeti garanti altına alınmış.” Bu yüzden bugün komşumuz olan birçok devlet varlığını Osmanlı Devleti’nin bu hoşgörüsüne borçlu. Bugün Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Gürcistan ve çok sayıda komşu devlet bu yüce politikanın sonucu olarak vardır.

Bu girişi yapmama sebep olan şey Gürcü dostlarımızla konuştuğumuzda kafalarının karışık olduğunu görmemdir. Kendilerini büyük devletlerin arasında sıkışmış hissediyorlar. Buna karşılık sohbet sırasında bir öneride bulunuyorum. “Daha fazla yakınlaşalım. Daha fazla iş yapalım.” Gürcistan’da şu anda Türk işadamları oldukça başarılı işler yapıyorlar. Gürcistan’ın imkânlarını da Türkiye üzerinden dünya pazarlarına açalım. Güzel bir alt yapı oluşmuş durumda ama bunun üzerine daha fazlası yapılabilir.

Yeni normalleşme doğrultusunda fuara İstanbul Ticaret Odası olarak heyet halinde katıldık. Fuarın açılışına Gürcistan Kültür, Spor ve Gençlik Bakanı Tea Tsulukiani, Tiflis Belediye Başkan Yardımcısı, Türkiye’nin Tiflis Büyük Elçisi Fatma Ceren Yazgan katıldı. Fuara elimiz boş gitmedik. Fuara yetiştirmek üzere çalıştığımız “Osmanlı Arşiv Kayıtlarında Gürcistan ve Gürcüler Kitabı”nı götürdük.

Pandemiden önce Uluslararası Tiflis Kitap Fuarı’nın odak ülkesi Türkiye’nin olacağını açıklamıştık. Ancak virüs devreye girince evdeki hesap çarşıya uymadı. Kültür Bakanı Tsulukiani Türkiye’nin fuarın 2022 onur konuğu olmasından çok büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Tiflis Büyükelçimiz Fatma Ceren Yazgan ise fuarların insanların birbirini ve değerlerini tanımalarına vesile olduğunu belirttiler.

Ceren Hanım Gürcistan’ı coğrafyasıyla, kültürüyle, tarihiyle çok iyi bilen bir diplomat. Türklerin Gürcistan’da yaptığı çalışmaları yakından takip ediyor, destekliyor. Salgın olmasaydı bu Ceren Hanım’ın öncülüğünde sadece kitap fuarı değil bir “Türk Kültür Haftası” yapmayı düşünüyorduk. Kitap fuarının yanı sıra, film günleri, müzik etkinlikleri, yazar söyleşileri…

Tiflis, tarih ve kültür şehri olarak görülmeye değer. Tarihi eserlerle dolu caddeler ve sokakların yanı sıra çok sayıda müzede Gürcülerin ve bölgenin tarihine, kültürüne yolculuk yapabilirsiniz. Gürcüler dünyadaki 14 alfabeden birine sahipler.

Gürcü yazısı hat yazısı gibi çok şık görünüyor. Harfler çok estetik tasarlanmış. Gürcü Yazarlar Birliği’nin merkezini görünce Gürcülerin sanatçı bir millet olduğuna bir kez daha şahit olduk.

Yüzünü kuzeye dönecekler için Gürcistan’da görülecek, öğrenilecek çok şey var.