Okuyucularımın, Türkiye’nin ve dünya Müslümanlarının Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle tebrik ediyorum…

“Allah’ım, bayramda Müslümanlarınyüzünü güldür. Yerinden, yurdundan, vatanından edilen Müslümanlara yardım et. İslam coğrafyasında oluk oluk akan kanı durdur. Müslümanlar, bayramlarını bayram gibi kutlayıp yaşasınlar!..”

İslam dünyasında “akan kan”, “dökülen gözyaşı” dursun!

Bugün “akan kana” da, “dökülen göz yaşına” da “umut olacak” iki güzel örnekten, iki güzel insanın mücadelesinden bahsetmek istiyorum!

NAKIS İNSANLARDAN KAMİL İŞLER ÇIKMIYOR

Merhum Mehmed Zahid Kotku’nun (ra) çok güzelbir sözü var: “Nakıs insandan kamil iş çıkmaz…”

Yaptığımız işleri hakkıyla yapmak, güzel yapmak, eksiksiz yapmak hayatımızın düsturu olmalı. Ancak toplumumuzun genel “hastalığı” olsa gerek işlerimizi hep yarım yamalak, hakkını vermeden ve eksik yapıyoruz…

Bu “hastalıktan” kurtulmanın, bu hastalığı tedavi etmenin yolu “kamil insan” olmaktan geçiyor.

Bir iş, bir meslek sahibi olurken diğer taraftan da “kamil insan” olmanın yolunu bulmalı, bu konuda da kendimizi yetiştirmeliyiz.

“Aklımızı” eğitirken, “kalbimizi” de eğitmeliyiz. Aklınız “eğitilmiş” olsa da “eğitilmemiş” bir kalple işinizi tam yapamazsınız!

“KALPLERİ GÜZEL” İKİ DEVLET İNSANI GÖNÜLLERİ FETHEDİYOR

Güher Sinem Büyüknalçacı, Diyarbakır Çınar İlçesi Kaymakamı…

Devletin vatandaşa açılan kapısı…O kapı her zaman vatandaşa açık. En çok da çocuk ve kadınlar giriyor o kapıdan.

Halk, devletin şefkat, merhamet, güleryüz ve sımsıcak kucağını Kaymakam Büyüknalçacı’da görüyor ve yaşıyor…

Vatandaşın gördüğü devlet yüzü… Sevincinize de hüznünüze de ortak.

Terörün 40 yıldır bizden koparmaya çalıştığı coğrafyanın insanları kaymakama sımsıkı sarılmışlar. Kaymakam da 76 bin nüfuslu koca ilçeyi ailesi gibi sahiplenmiş…

Savcı Sayan, Ağrı AK Partili Belediye Başkanı…

Benim gibi tüm Türkiye onu Baykal’a FETÖ’cülerin kurduğu kaset kumpasında tanıdı. Baykal’ın istifa edeceğini açıklayacağı basın toplantısında ağlayarak, “Yapma. Başkanım yapma. İstifa etme” diye feryat eden tek “vefalı” CHP’liydi.

Sonraki süreçte katıldığı AK Parti’de HDP’nin elinden Ağrı Belediye Başkanlığı’nı aldı. Gönüllere dokunan, sessiz çoğunluğun sesi olan çalışmalarıyla teröre giden tüm yolları kapatıyor.

Dağda çobanlarla kafa kafaya vermiş dertleşiyor. Yağmur, kar, çamur demeden köy köy, sokak sokak dolaşıp garip gurebanın kapısını çalıyor.

Söylediği her söz bölgedeki terörün bağrına hançer gibi saplanırken, bölge halkına ise nefes oluyor!

Tüm Türkiye’nin, özelde de doğunun bu “güzel” çalışmalara, bu “merhametli” devlet eline, bu “şefkatli” vicdanlı devlet temsilcilerine ihtiyacı var…

Terör örgütü 40 yıldır aramızdaki köprüleri yıkmaya çalışıyor. Bin yıldır Anadolu’yu vatan yapmış kardeşleri birbirine düşürmeye çalışıyor.

“Güzel” bir belediye başkanı ve bir kaymakamın bölgede yaptığı çalışmaların kıymetini anlamak için bir de bu pencereden bakın…