Ormanlarımız akciğerlerimiz… Ülke yüzölçümünün dörtte birinden fazla alana sahip ormanlarımız, her yıl olduğu gibi bu yılda yangınlarla mücadele etmektedir. Orman Teşkilatı alanında uzman ve tecrübeli bir teşkilatı bünyesinde barındırmaktadır. Yapmış oldukları çalışmalarla dünyaya örnek olmayı başarmışlardır. Ülkemizin konumu, iklim değişiklikleri ve küresel ısınma ile birlikte geçmişe nazaran daha sık orman yangınları ile karşılaşmaktayız.

2020 yılında 2 bin 792 adet orman yangını çıkmış ve bütün yangınlar en az kayıpla en kısa sürede söndürülmüştür. Yaz aylarında sıcaklığın artması ve nemin azalması ile birlikte orman yangınları meydana gelmektedir. Bunun yanı sıra kış aylarında da yangınları ile karşılaşılmaktadır.

Orman Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre geçtiğimiz kış Kasım ve Mayıs ayları arasında 500’e yakın yangına müdahale edilmiştir. 28.07. 2021 tarihinde Antalya ili Manavgat ilçesinde 4 farklı nokta başta olmak üzere, Adana, Osmaniye, Muğla, İzmir, Kayseri illerinde orman yangınlarıaynı gün ve saatte meydana gelmiştir. Çıkan orman yangınlarına müdahale büyük ölçüde tamamlanmış bulunmaktadır. Orman yangınlarına müdahale eden işçisinden mühendisine, şoföründen vatandaşına kadar her birime, vatandaşlarımız adına şükranlarımızı sunarım.

Yangınların hepsinin aynı anda olması ve şehir merkezlerine yakın noktalarda çıkması kasıtlı eylem sonucu bir sabotaj kanaati uyandırmıştır. Kaldı ki çıkan yangınlar doğal yolla sıçrayabilmesinin mümkün olmadığını uzmanların ifadesinden anlıyoruz. Mevcut durum itibariyle kasıtlı bir sabotaj iddiasını kuvvetlendiriyor. Aynı anda birden fazla bölgede benzer mahiyette çıkan yangınların sabotajın yanı sıra örgütsel bir eylem çağrışımında bulunuyor.

Ormanlarımızın Güvencesi

Ülkemizin akciğerleri olan ormanlarımızAnayasa ile güvence altına alınmıştır. Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz.

Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. Ormanda yanan yerlerin yeniden orman vasfına kavuşturulması ve amacı dışında başkaca bir faaliyette kullandırılması yasağı yine devlet güvencesi altına alınmıştır.

Kasten Orman Yakma

Yine Orman 6831 sayılı Orman Kanununda ormana karşı işlenen suçların müeyyideleri belirtilmiştir. 6831 sayılı kanunun 110 maddesi uyarınca “Kasten orman yakan kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” hükmü ile kasten orman yakan kişiye karşı uygulanacak cezai hükme yer verilmiştir. Aynı maddenin devamında “Devletin güvenliğine karşı suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde devlet ormanlarını yakan kişi müebbet hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” hükmü ile orman yakma eyleminin bir örgüt kapsamında olması durumunda cezai hükümlerin ağırlaştırılacağı belirlenmiştir.

Ormanlar hepimizin. Atalarımızın, bizim, çocuklarımızın… Bugün tahrip olan ormanların yenilenmesi belki yılları alacak. Eski haline kavuşması belki onlarca yılı bulacak. Yargı nezdinde ormanlarımızı yakanlar şüphesiz cezasını bulacak ama Mahkeme-i Kübra’da yapılacak yargılamanın cezası bu dünyada verilecek hiçbir ceza ile ölçülemez.