Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, parlamentonun faaliyetlerini askıya alıp halk iradesine darbe yaptıktan sonra kendisinden “yol haritası” isteyen ve diyalog çağrısında bulunanlarla dalga geçmeye başladı.

Tek adam olarak ülkeyi yönetmeye devam edeceği sinyalleri veren Kays Said, “Yol haritası isteyenler coğrafya kitaplarına baksınlar” diyerek demokrasiye ve parlamenter hayata dönüş için herhangi bir planı olmadığı mesajını verdi.

İsim zikretmeden en-Nahda Hareketi’ni hedef alan Kays Said, “Kendinin aleyhine olsa da hakkı söyle” diye bir ayet uydurarak cehaletini ortaya koydu ve demokrasiye dönüş için yol haritası isteyenlerle alay etmeye kalkışırken kendisi alay konusu oldu.

Tunus Cumhurbaşkanı, korona salgınından zarar gören fakir ailelere yardım anlaşması imza töreninde yaptığı konuşmada, “Allah’tan başka kimseden korkmuyorum. Çaresizce beni öldürmeye çalışıyorlar. Kan dökmek istiyorlar” dedi.

Kays Said’in bu sözleri daha önce kendisini hedef aldığını iddia ettiği uydurma suikast girişimini hatırlattı.

Hatırlarsanız, Tunus Cumhurbaşkanı’na şüpheli bir zarf gönderildiği ve zarfı açan Cumhurbaşkanlığı Divanı Müdiresi Nadiye Ukkaşe’nin sağlık durumunun kötüleştiği ve baygınlık geçirdiği, baş ağrısı ve görme kaybı yaşadığı açıklanmıştı.

Yapılan soruşturmada suikast girişimi iddiasının baştan sona asılsız olduğu ve Kays Said tarafından uydurulduğu ortaya çıktı.

Sağlıklı bir halet-i ruhiyeye sahip olmadığı anlaşılan Tunus Cumhurbaşkanı’nın yine “Beni öldürmek istiyorlar” demeye başlaması soru işaretlerine yol açtı.

Kays Said, şüpheli zarf skandalından sonra daha profesyonelce hazırlanmış bir başka suikast tiyatrosunu sahneye koyabilir mi?

Tunus Cumhurbaşkanı’nın seçildiği günden bu yana yaptıklarına ve söylediklerine bakan herkesin bu soruya cevabı “Evet, yapabilir” olacaktır.

Darbe sürecinde kendisine yardım eden ve akıl veren ülkelerin istihbarat örgütleri ile en-Nahda Hareketi’ni tasfiye girişiminden memnun olan solcular ve ultra-laiklerin de bu konuda Kays Said’e destek olacağında şüphe yok.

Üstelik bu kez yargı ve güvenlik güçleri de Tunus Cumhurbaşkanı’na bağlı ve sahneye konulacak tiyatronun gerçekmiş gibi gösterilmesi çok daha kolay olur.

Kays Said’in açıklamaları üzerine bir bildiri yayınlayan en-Nahda Hareketi, Tunus Cumhurbaşkanı’nın var olduğunu iddia ettiği “tehlikeli komploların” güvenlik ve yargı tarafından soruşturulmasını istedi.

Raşid el-Gannuşi imzasıyla yayınlanan bildiride, hareketin yasalara bağlı olduğu ve devlet kurumlarına saygı duyduğu, sorunların çözümünde sadece siyasi diyalog metodunu benimsediği ve ülkenin şiddet sarmalına düşmemesi için çalıştığı dile getirildi.

25 Temmuz’da alınan istisnai kararların anayasaya aykırı olduğu bir kez daha vurgulandı ve demokratik sürecin yeniden başlaması için birlikte çalışılması gerektiği kaydedildi.

Darbe gecesi halkı direnişe çağırmaktan kaçınan ve ısrarla diyalog çağrısında bulunan en-Nahda Hareketi’nin barışçıl tavrı kendisini ve Tunus’u kurtarmaya yetmeyebilir.

Çünkü karşısında diyaloga tamamen kapalı ve her şeyi yapabilecek bir “paranoyak” ile perde gerisinde ona yardım eden, ne pahasına olursa olsun İslamcıları tasfiye etmek isteyen güçler var.