Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra, birkaç gün önce “Tarih Fas’ın Cezayir’e yönelik kötü ve düşmanca tavırlarını kanıtlamıştır” diyerek ülkesinin Fas’la diplomatik ilişkilerini kestiğini açıkladı.

Cezayir ve Fas, Afrika kıtasının kuzeyinde ve Arap coğrafyasının batısında yer alan komşu iki ülke.

Aralarındaki anlaşmazlık da yeni değil.

Bağımsızlık sonrası yaşanan sınır ihtilafına ve Fas’ın Cezayir topraklarının bir kısmı üzerinde hak iddia etmesine kadar uzanan bir hikâye söz konusu.

Sonrasında Cezayir’in Batı Sahra’nın bağımsızlığı için savaşan Polisario Cephesi’ni desteklemesiyle kronikleşen anlaşmazlık, Fas’ın da Cezayir tarafından terör örgütü kabul edilen ayrılıkçı “El-Kabail İçin Bağımsızlık Hareketi”ni desteklemesiyle daha da büyüdü.

Kısacası her iki ülke de ayrılıkçıların arkasında durarak komşusunun milli güvenliğini ve toprak bütünlüğünü hedef alıyor.

Fas’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Ömer Hilal, geçen ay düzenlenen Bağlantısızlar Hareketi toplantısında yaptığı konuşmada, bağımsızlık talep eden El-Kabail bölgesinin kendi kaderini tayin etme hakkı olduğunu söyleyerek krizi körükledi.

Geçtiğimiz günlerde orman yangınlarıyla uğraşmak zorunda kalan Cezayir, yangınların bir kısmının arkasında Fas’ın desteklediği teröristlerin olduğunu iddia ediyor.

Krizin yeniden alevlenmesinin bir sebebi de bu.

Komşu iki ülke arasındaki anlaşmazlığın ekonomik sonuçlarından Cezayir’den çok Fas zarar görecek gibi.

Cezayir, hâlihazırda İspanya’ya iki hattan doğalgaz ihraç ediyor.

Biri Fas üzerinden giden Fas-Avrupa doğalgaz boru hattı (GME), diğeri daha sonra inşa edilen ve Cezayir’den İspanya’ya doğrudan ulaşan MedGaz hattı.

Fas’tan geçen hattın anlaşması ekimde sona eriyor ve Cezayir o hattın artık kullanılmayacağını, İspanya’ya doğalgazın sadece MedGaz üzerinden verileceğini açıkladı.

Bu Fas’ın boru hattından elde ettiği kazançtan ve aldığı doğalgazdan mahrum kalması anlamına geliyor.

Cezayir ve Fas arasındaki geçmişe dayalı krize son dönemde yeni bir boyut eklendi.

Fas, Batı Sahra üzerindeki egemenliğinin ABD tarafından tanınması karşılığında İsrail’le ilişkilerini normalleştirme anlaşması imzaladı.

İsrail ve Fas arasında doğrudan uçuşlar başladı.

İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, 11-12 Ağustos’ta Fas’taydı ve ziyareti sırasında “Cezayir'in bölgedeki rolünden endişe duydukları” yönünde açıklamalarda bulundu.

Fas’ta bulunduğu sırada Cezayir’i suçlayarak yangına benzin döktü.

Cezayir Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan açıklamada, Fas’ın “Akdeniz’deki yeni müttefiki” İsrail’i tehlikeli bir oyunun içine çekmeye çalıştığı ifade edildi.

Batı Sahra konusunda ABD’nin ve Cezayir’e karşı İsrail’in desteğini garantilediğini düşünmek Fas’ı pervasızlığa ve daha cüretkâr politikalara sevk edebilir.

Cezayir ve Fas arasındaki krizin üçüncü ülkeleri ilgilendiren bir boyutu da var.

Her iki ülke de diğerinin müttefikleriyle arasına mesafe koymaya çalışıyor.

Cezayir ve Türkiye ilişkileri son dönemde ciddi ilerleme kaydetti.

İki ülke arasındaki ilişkiler Türkiye-Libya ilişkileri için de son derece önemli.

Bu nedenle, Fas’ın Türkiye’den yüklü miktarda SİHA vesaire satın alacağına dair haberlere ihtiyatla yaklaşmak gerekiyor.