Alacak ifadesi; bir borç ilişkisinde alacaklının borçlu olan kişi veya kişilerden tahsil edilecek olan mal, para veya sair şeyleri ifade eder. Zaman zaman alacaklının iyi niyeti borçlular tarafından su istimal edilerek alacaklılar zarara uğratılmakta ve bu kişiler hukuki olarak alacaklarını tahsil etme yoluna giderler. İşte bu yollardan biriside belirsiz alacak davasıdır.

Belirsiz alacak davası nedir?

Alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyemeyen alacaklılar, belirsiz alacak davası açarlar. Yani alacak davası açmak isteyen kişiler, alacak miktarının tam olarak belli olmaması durumunda başvurması gereken yola belirsiz alacak davası adı verilir.

Belirsiz alacak davası açıldıktan sonra, davanın ilerleyen aşamalarında alacaklı taraf, karşı taraftan ya da mahkeme aracılığı ile bilgi alarak alacağın belirli hale gelmesini sağlar. Bunun sonucunda açılan belirsiz alacak davasının alacak miktarı ve değeri belirli hale gelir.

Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.

Kanun maddesindeki yeri

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi alacaklı tarafın, davanın açıldığı tarihte alacak miktarının ve değerinin tam olarak belirlenebilmesinin beklenemeyeceği ya da bunun imkânsız olduğu durumlarda, alacağın asgari değerini belirtmek suretiyle alacak davası açma imkânı tanımıştır.

Alacak miktarının tutarını belirleyemeyen alacaklının, alacağın belirlenen asgari miktar üzerinden harç yatırarak dava açması; dava açıldıktan sonra mahkemenin belirlediği harç miktarı üzerinden eksik harcı tamamlayarak talebini artırması ile belirsiz alacak davası açabilir.

HMK 107. maddesi hükmü gereğince, alacak davası açıldığı tarihte davanın değerini tam ve kesin bir şekilde belirleme imkânı yoksa dava, belirsiz alacak davası olarak açılabilir. Davacı, dava açmaktaki talebini tespit edip; alacak miktarını tam olarak belirleyememesinden kaynaklı bu davayı belirsiz alacak davası olarak açar.

Örneğin; bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek olan zarar miktarı bakımından öncelikle söz konusu davanın açılmış olması gerekir. Dava açacak olan kişinin ne kadar alacağı olduğunu belirleyip dava açabilmesi için öncelikle yargılamanın başlayıp, alacak miktarının belirlenebilmesi gerekir.

Belirsiz alacak davası nasıl açılır?

Açılacak olan davanın miktarı davacı tarafından tespit edilebiliyorsa davanın kısmi dava olarak açılması gerekir. Örnek vermek gerekirse işçinin kıdem tazminatı, yıllık izin alacakları vb. belirlenebilir nitelikte olan, işçi tarafından hesaplanması kolay ve tespit edilebilen alacaklardır. Ancak işçinin fazla mesaiden kaynaklı alacağı mahkemece özel hesaplama gerektireceği ve uzman bilirkişi marifetiyle hesaplanabileceğinden bu tür alacaklar belirsiz alacak davası olarak açılabilir.

Belirsiz alacak davası açılabilmesi için, alacak miktarının alacaklı tarafından, tamamı belirtilmese bile tespit edebildiği bir miktarı belirterek dava açması gerekir.

Dava dilekçesinde, belirsiz alacak davası açarken, açılacak olan davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının belirtilmesi gerekir. Dava dilekçesinde “belirsiz alacak” olarak açıldığı belirtilmeyen dava, kısmi dava olarak görülecektir.

Belirsiz alacak davası açan davacı, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın ve ıslaha gerek duymadan dava değerinin belli olması ile davadaki talebinin artırılmasını, bir dilekçe ile isteyebilir.