Kuşaklar, tarihin her döneminde sosyal hayatın belirleyici unsurları olmuştur. Özellikle kuşaklar arası uyum ya da çatışma sosyal yaşamın kalitesini belirleyen en önemli etken olmuştur. Romanlara konu olan kuşak çatışması 2000’li yılların moda tabirleri arasına girmiştir.

Yaş gruplarına göre kuşaklar X kşağı, Z kuşağı şeklinde hayat bulurken özellikle Z kuşağı siyasiler dahil her çalışma alanının ilgisini çekmektedir. Z kuşağı 2000 yılında sonra doğan bireyler için kullanılan bir kavram olarak günlük hayatta yerini almıştır.

Bireyselliği ile ön plana çıkan, emir almaya tahammülü olmayan, kendisinin dikkate alınması gerektiğine inanan, özgüveni yüksek kişiler olarak ifade edilmektedir. Z kuşağı bir yandan da değerleriyle çatışan, toplum olmaktan çok birey olmayı önceleyen bir kuşak olarak sunulmaktadır.

Fakat bu tanımlamalar gençlerin hoşuna gitse de uzun vadede kendi hayatlarına bir değer katmadığının farkına varmaktadırlar.

Bir eğitim yazarı olarak sürekli gençlerin dilinden konuşulmak gerektiği, gençlerle aynı duyguları yaşamanın yollarının aranması gerektiğini köşemize taşıdık. Son yıllarda gençlerin frekansına girilecek projeler yapılmaktadır.

TEKNOFEST KUŞAĞI

TEKNOFEST çalışmaları, özellikle Selçuk Bayraktar öncülüğünde başlatılan Teknoloji Festivali. Türkiye genelinde binlerce okulun teknoloji ekipleri aylarca süren hazırlıklardan sonra çalışmalarını bu festival aracılığı ile gösterme fırsatı bulabilmektedir.

Z kuşağının bireysel ve çoğu zaman içi boş özgüveninin karşısına üretmenin ve öncü olmanın özgüveniyle varlığını hissettiren bir gençlik modeli ortaya çıkmaktadır. Tüm ülke sathında bu festival heyecan oluşturdu. TÜBİTAK Proje yarışmaları da ortaokul ve lise öğrencileri arasında farklı bir heyecana sahne olmaktadır.

İşte gençlik hizmetleri bu tarz çalışmalarla amacına ulaşabilmektedir. Eğlenen, itiraz eden üretmeyen, kültürel değerlerden bihaber, farklı olmayı marjinal olmakla karıştıran popüler gençlik anlayışı dip noktalarda sürünmektedir. Her türlü disiplin anlayışından uzak bu gençlik modeli gençlerin gerçek hayatta başarısız olmalarına ve mücadele azminin yok olmasına zemin hazırlamaktadır.

MTO YENİ BİR EKOL OLDU

Yusuf Kaplan Hoca’nın öncülüğünde oluşan ve nitelikli bir takipçi kitlesine ulaşan Medeniyet Tasavvuru Okulu, Anadolu’nun her vilayetinde öğrencileri ile çalışmalarına devam etmektedir. Bu okul çalışmaları ile bir ekol olma yolunda. Sayısı belki yüz binleri bulmayacak fakat bu okuldan mezun olan her bir öğrenci binlerce kişiyle sanat ve kültür yolculuğuna devam edecek.

Kültür Bakanlığı’nın ve devletin kültür sanat politikasını belirleyen yöneticilerinin bu çalışmaları örnek almaları gerekmektedir. Fakat bu öneri karşılık bulmayacak bir öneridir. Zira kültür sanat çalışmalarının mahiyeti resmi görevlerle sürdürülecek özellikte değildir. Fedakarlık ve samimiyet bu çalışmaların iki ana motivasyon unsurudur.

Z kuşağı, X kuşağı tartışmaları sürerken TEKNOFEST ve MTO kuşağı gümbür gümbür gelmektedir.

Emeği geçenleri tebrik ediyorum.