“Umudu seçtiğinizde her şey mümkündür.”

Aristoteles, “Umut, uyanık adamın rüyasıdır.” der. Umut, güvenin bir ifadesidir. Azim, kararlılık, sabır ve cesareti temel dayanak olarak alır. Bize sadece amaç edinmeyi değil, aynı zamanda bu amaçlara ulaşmak için gereken motivasyonu da bu değerler sağlar. Martin Luther King’in ifadesiyle: “Dünyada yapılan her şey umutla yapılmıştır.”

Umut, geçmişle geleceği birbirine bağlar ve hayatımıza şekil ve anlam kazandırır. Umut sadece geleceğe güvenle bakmamızı sağlamıyor, aynı zamanda şu anki sıkıntılarımızı da aşmamızı sağlıyor. Umudu diri tutmak yaşam mücadelemizde bitmek, tükenmek bilmeyen bir güç kaynağı sağlar. Umudun tersi olan umutsuzluk; depresyonun en belirgin belirtilerindendir. Umutsuzluk daha fazla mutsuzluğu beraberinde getirir.

 

Umut bazen de acı verebilir. Çünkü arzulanan duruma henüz ulaşılmış değildir. Gerçekçi ya da makul umutların bizi motive etmesi ve isteğimizi arttırmasına karşın,  hayalci ümitler motivasyonumuzu kırarak kaçınılmaz hayal kırıklığı, kırgınlık ve mutsuzluk oluşturur.

Olumsuzluklar karşısında olayların olumlu yönlerini görmeyi başararak yaşanan olumsuzluklardan bile dersler çıkararak umudu seçenler ve bunu içselleştirerek, alışkanlık haline getirebilenlerin hayatlarında daha MUTLU ve BAŞARILI oldukları görülecektir.

 

Her insanın hayatında olumsuzluklar, istenmeyen durumlar olabilir.  Nedenini bir türlü çözemediği ve sürekli "Nerede hata yapıyorum? Neden başaramıyorum? Neden hep kötü bitiyor?” Bunların cevapları da aslında kendimizde.

 

Mutsuzluk, huzursuzluk, kaygı, öfke, nefret gibi duyguların önünde mutlaka olumsuz bir düşünce vardır. Bu olumsuz düşünce zamanla otomatik hale geldiği için olumsuz düşünceler olumsuz duyguları tetikler ve bu da alışkanlık haline gelebilir. Çoğu zaman soruna odaklanarak, dünyanın sonu gelmiş ve bundan daha kötüsü yokmuş gibi davranmak sorunda boğulmanıza neden olur.

 

Gittikçe ağırlaşan yaşam koşulları olumsuz düşündürmeye yetiyor, hatta artıyor bile, fakat olumsuz düşünceler yerine olumlu düşüncelere sahip olursak olduğumuzdan daha mutlu olabiliriz.

 

Unutmayalım ki kontrol edebileceğimiz tek kişi, yalnızca kendimiziz. İçimizde olmayan hiçbir duyguyu biz istemezsek kimse içimize zorla sokamaz. Neye üzülüp, neye sevineceğinizi seçecek olan da sizsiniz. Kime değer verip kimi sevmeyeceğinize de siz karar verirsiniz.

 

Unutmayın; herkes seçimlerini yaşar. Seçim sizin.

 

Umudu seçin

 

Sana ermek zaferdir, sensizlik umut dolu.

Kalbinde umutla yürürsen asla yalnız yürümezsin.

Hayal kırıklığının karanlık dağı boyunca bir umut tüneli açın.

Dünyadaki önemli şeylerin çoğu, durum umutsuz göründüğü zamanlarda denemeye devam eden insanlar tarafından gerçekleştirildi.

Nerede hayat var ise orada umut vardır.

Umut yoksa girişim de yoktur.

Ya ümitsizsiniz, ya da ümit sizsiniz.

Neyse ki yarın var. Umutların en sevdiği gün.

Bir şeyden ümitsiz olan, ondan uzak olur.

Eski anılarımız, yeni umutlarımız olmalıdır.

Bir yerde yaşam varsa, orada umut da vardır.

Umut, insanoğlunun bütün acılarının merhemidir.

Ümit, en bedbaht insanlardan bile ışığını esirgemez.

Ümit, başlı başına bir mutluluktur, belki de mutlulukların en büyüğü.

Tüm dünya “vazgeç” dediğinde umut fısıldar; “Bir kez daha dene.”