Gazeteler ve gazeteciler 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle toplumun çeşitli kesimleriyle buluşmalar gerçekleştirdi. Gazete, ülkemizde Osmanlı devletinin son dönemlerinde işlevini yürütmeye başlamıştır. 1841 yılı ile başlayan gazetecilik, 1860 yılında ilk özel gazete olan Tercümanı Ahval gazetesi, iletişim ve bilgi aktarımı anlamında yeni bir çığır açmıştır.

Osmanlı devletinin son 60 yılındaki tüm tartışmalar gazete çevresinde gerçekleşmiş, Batı kaynaklı edebi türler gazete marifetiyle muhataplarıyla buluşmuştur. Gazeteler ve diğer kitle iletişim araçları ülkemizde padişahları yıpratmış, hükümetler kurup hükümetler kurdurmuş, darbelerin ortamını hazırlamış, postmodern müdahalelerin araçları olmuştur maalesef.

Gelişen dünyanın sürekli değişen medya unsurları kitlelerin hayat tarzlarına, düşünce şekillerine, tüketim alışkanlıklarına yön vermektedir. Özellikle küresel sosyal medya platformları ABD Başkanı Donald Trump’ın hesabına bile müdahale etmiş, paylaşılan gönderilerin yayından kaldırılmasından hesapların askıya alınmasına kadar birçok müdahaleler yapmıştır.

Basın ve kitle iletişim araçlarından beklentiler artmaktadır. Öncelikle ulusal basın, ülke içinde ve uluslararası arenada ülkenin doğru anlaşılması için çaba sarf etmelidir. İç siyasal tartışmalarla enerjisini tüketen bir basın anlayışının küresel anlamda yapacağı fazla bir şey yoktur. Beynelmilel konjonktürü bilen ve bu doğrultuda algı oluşturan gazetecilere ihtiyaç vardır.

Yerel basın ise yayın hayatını sürdürdüğü şehrin kamuoyunu bilgilendirmede çok önemlidir. Zira her şehrin ayrı bir gündemi ve önceliği bulunmaktadır. Şehirlerin imarından kültürüne, eğitiminden sanatına, turistik alanlarından sosyolojisine kadar hemen her alan yerel basın tarafından gündeme getirilmektedir.

Gazeteler, özgür olmalıdır. Bu özgürlük öncelikle ekonomik özgürlükle başlar. Yayın hayatına devam etmek için kurumlardan ve yöneticilerden destek almak zorunda bulunan bir basın gerekli eleştirileri ve önerileri olması gereken nesnellikte yapamaz.

Son zamanlarda basın organlarının özellikle internet haberciliğinin sayısı kontrolsüz bir şekilde artmaktadır. Tek tip haberler, ajans haberciliği sektörün saygınlığını ve reklam pastasından alacağı payı azaltmaktadır. Her şehirde habercilikle uğraşan yüzlerce kişi zor şartlarda gazetecilik yapmaktadır. Bu gidişle ofis gazeteciliği basın hayatına hakim olacak ve toplumdan ve gerçek hayattan uzak bir basın yayın anlayışı ortaya çıkacaktır.

Türk edebiyatının önemli romanları ilk önce gazete köşelerinde neşredilmiştir. Gazeteler ve diğer yayın organları yayın araçlarının bir bölümünde öğrencilerin ve genç yazarların eserlerine yer vermelidir. Gazeteler ve dergiler edebiyat dünyasının antrenman sahalarıdır. Bu alanları popüler kültürün istilasından kurtarmak ve hayata anlam katan ürünlerle zenginleştirmek önemli bir eksikliği gidermiş olacaktır.

Gazeteciler, toplumun kanaat önderleri anlayışı ile olayları değerlendirmeli, çıkar ilişkilerine fazlaca girmemeli, yerel ve ulusal yönetim mecralarına uyarı ve eleştiri göreviyle destek olmalı, gençlerin ve toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarına kulak vermeli, kısaca kamu hizmetini hakkıyla yerine getirmelidir. İletişim her şeydir, algı olgunun önüne geçmektedir. Algıyı oluşturmada ise basın yayın organları ana sürükleyici olmaktadır.