İstanbul’da lezzet vadeden ama aynı zamanda keyifli ortamları da bulunan kaliteli mekânlardan birkaçını bugün size tanıtmak istiyorum. Bu restoranların buram buram kalite kokan mimarileri ve harika konseptleri olsa da nefis lezzetli yemekleriyle ön plandalar.

Yöresel kahvaltısının yanında dünya mutfağının birçok önemli lezzetini de menüsünde bulunduran Beylikdüzü’nün yeni mekânı Phuket Garden, lezzetin ve konforun bir arada sunulduğu nadir mekânlardan. Hadımköy TEM Gişeleri’nin çok yakınında Gaziantep kebap ve baklavalarının şık bir ortamda bir arada sunulduğu lezzet mekânlarından biri de “Seyidoğlu Sultanbacı” restoranıdır. 3. olarak da Bahçelievler’de odun ateşinde döneri ve özellikle lezzetli kuzu ciğeriyle fark oluşturan ve harika tasarımlı salonuyla yeni mekânlardan biri de “Ciğer-i Ala” restoranıdır.

Phuket Garden

Adını Tayland’daki büyük ve turistik ada olan Phuket Adası’ndan alan Phuket Garden, Beylikdüzü’ne giderken hep yanından geçtiğim bir mekân olarak ihtişamıyla sürekli benim dikkatimi çekiyordu. Çok iyi bir lokasyonda, birkaç bin metrekare yeri kaplayan, şahane mimarisi, peyzajı ve açık alandaki masaların altından akan suları ile Venedik tarzında bu kafeyi epey merak ediyordum. Bölgenin inşaat sektörüne epey katkısı olan Abdullah Balkaş, beni arayıp davet ettiğinde, bu muhteşem restoranın işinin ehli bir inşaatçının elinden çıktığını o zaman anlamıştım.

Beylikdüzü’ne yaraşır şık bir mekan

Ana kapısından girer girmez adeta sizi büyüleyen bir ambiyansa sahip olan Phuket Garden, bölgenin standartlarını yukarıya taşıyacak bir nitelikte. Çok geniş bir alana kurulmuş olan kafe-restoranın ortasında çok geniş bir iç salon, hemen sağında toplantılar için düşünülmüş 100 kişilik camdan bir salon, yine solunda açılır kapanır tavanları olan ayrı bir salon. Ana mekândan ayrılan bu kapalı alanlarda yemekli iş toplantıları, nişan, doğum günü ve özel yemekler rahatlıkla yapılabiliyor. Etrafında ise ferah bir şekilde açık alanlara kurulu masalar ve çevresinde ise kışın bile yeşilliğini koruyabilen ağaçlar ve çiçekler bulunuyor. Açık alanda kenardan akan suyun sesi ise tam bir huzur kaynağı. Tesisin cepheleri tamamen camdan yapıldığından, kışın camın kenarında oturup, yağmurun, karın yağışını seyrederken sıcak çayı yudumlama keyfi veya yazın dışarıda su sesinin eşliğinde temiz havada kahve içmenin keyfi pek muhteşem olsa gerek. Burada nefis bir kahvaltı yaptım.

Garsonlar, kendilerine ait özel kıyafetleriyle gayet itinalı ve hijyene azami derecede dikkat ederek hizmet ediyorlar. Yöresel lezzetlerin yoğunlukta olduğu kahvaltıdan epey bir keyif aldım diyebilirim. Başka yerde çok fazla bulamayacağınız şahane tatlılar, dünya mutfağına ait harika yemekler hepsi Phukhet Garden menüsünde yer alıyor. Yeri ise çok merkezi, aracıyla gelmek isteyenler içinde kendine ait özel otoparkı da bulunuyor. 4 mevsimde de olağanüstü keyifli bir ortamda yemeklerin yenilebildiği kahvelerin, çayların içilebildiği nezih bu mekânı tavsiye edip gönderdiğim kişiler benim sözlerimin az bile olduğunu ifade ettiler.

Ciğer-i Ala

16 yaşında iken ticarete atılmış genç girişimcilerden biri olan Bilal Şahin, uzun yıllar Hong Kong, Çin gibi yerlerde ticaret yaptıktan sonra ülkeye dönerek, Türk Mutfak kültürüne ait yemeklere olan hasret ve özleminden ötürü çok yakın bir dostuyla Ciğer-i Ala’nın temellerini atıyor. En büyük hayalinin ülkeye, İstanbul’a döndüğünde aile ve dostlarıyla hoş, elit bir ortamda usta ellerden çıkmış meşhur ciğer,

kebap ve künefe yiyip günü taçlandıracak nezih bir yer kurmak olduğunu belirten Bilal Bey, sonunda Bahçelievler’de “yeni nesil restoran” sloganıyla bu mekânını açıyor.

Şık tasarımlı keyifli bir mekânda leziz bir yemek yemek

İlk iş olarak restorana dekorasyonla başlayan Bilal Bey, tüm dostlarının, aileleri ve çocuklarıyla evlerindeki konforu ve rahatlığı yaşayabilsin isteğinden yola çıkarak mekâna süper bir tasarım yaptırıyor. Ardından restoranda iyi bir lezzet sunabilmek için de işin ehli ustaları buluyor ve en kaliteli tedarik ürünlerini tespit ederek yola çıkıyor. Mesleğine canı gönülden bağlı bu ustalarla uzun süre araştırarak ve lezzet testleri yaparak misafirlere eşsiz bir lezzet deneyimi yaşatacak ürünler keşfediyor. Bu çabaların sonunda Bahçelievler Yaylada kurulan Ciğer-i Ala restoranında nefis yemekler menüye giriyor.

Kaliteli bir lezzet

Restoranda kullanılan etleri ve ciğerleri ülkemizin en güvenilir et entegre tesislerinden seçerek alan Bilal Bey, ustaların ve şeflerin gözetiminde işleyip hijyen kurallarına uygun dinlenme ve hazırlık aşamalarını gerçekleştirdikten sonra kömür ateşinde döneri, taş fırında pide ve lahmacunu pişirerek Ciğer-i Ala misafirlerine kaliteli bir lezzet sunuyor. Çok kısa bir zamanda büyük bir güven duyulan mekâna uzak noktalardan bile misafirler gelmeye başlıyor. Restoranın bu lezzeti nasıl yakaladığı konusunda yaptığım minik bir araştırma sonucuna göre işine aşkla bağlı olan işveren Bilal Bey ile çalışanlar arasında oluşan güven bağı dikkatimi çekti. Ardından mutfakta ve salonda azami hassasiyet gösterilen hijyen ve kullanılan malzemelerin kalitesi müşteride oluşan memnuniyeti çok daha artırmış durumda. Döner, kebap ve ciğerinden tattım size de tavsiye ederim mutlaka gidin güzel bir mekânda yediğiniz yemeklerden epey lezzet alacağınızı düşünüyorum.

Alkent Seyidoğlu Sultanbacı Restoranı

Gaziantep kökenli baklavacı bir aileden gelen SYD Grup’un “Seyidoğlu Sultanbacı” konseptinde 11 mağazası bulunuyor. Buralarda fabrika satış mağazası mantığıyla Seyidoğlu Gıda’ya ait helva reçel gibi gıda ürünlerinin yanında Sultan Bacı baklavalarının satışı da yapılıyor. Mağazaların 7’sinde Kafe-Restoran tarzında dünya mutfağı hizmeti veriliyor. 4’ünde ise Gaziantep yöresine ait kebap ve yemekler servis ediliyor. Bu 4 mekândan bence en değerli olanı ise Hadımköy’de Gaziantep Lezzetlerini bulabileceğiniz en iyi adres olan Alkent Seyidoğlu Sultanbacı Restoranıdır.

Açık alanda keyif çayı

Geçenlerde değerli dostum Seyidoğlu Gıda’nın Kurumsal İletişim Müdürü Ali Pektaş Bey’in daveti üzerine Hadımköy Tem Gişeleri’ne yakın mesafede bulunan ve Beykent Üniversitesi’nin karşısındaki Seyidoğlu Sultanbacı Alkent Şubesi’ne gittim. Gerçekten başarılı bir usta olan ve restoranın Şefliğini de yapan Serkan Ayyıldız‘ın maharetli ellerinden Gaziantep’e ait kebap lezzetlerinden tattım. 10 yıldır Gaziantep mutfağının yemeklerini sunan mekân bana göre çok başarılı. Daha önce de yemiştim ama bu sefer döneri, kebabı ve lahmacununu çok daha başarılı buldum. Lokasyon çok iyi, önünde otoparkı geniş ve rahat, yemeklerin ardından Gaziantep’in muhteşem baklava çeşitlerinden yemek ve açık alanda keyif çayını yudumlamak damakları ayrı bir şenlendiriyor.

Seyidoğlu Gıda

35 ülkeye ihracat yapan ve 70 yıllık bir geçmişi olan Seyidoğlu Gıda, helva, reçel, tahin, pekmez ve kakaolu krema başta olmak üzere 300’den fazla ürün çeşidi, lezzeti ve kalitesiyle sektörün öncü markalarından biridir. 1950’li yıllarda baklavacılıkla işe başlayan Seyidoğlu, 1970’lere gelindiğinde ise Yönetim Kurulu Başkanı Necati Göksu’nun girişimleriyle Seyidoğlu Gıda AŞ olarak yapılanmıştır. Günümüzde ise hızla büyüyerek gıda ürünlerinde Türkiye’de ve dünyada tercih edilen bir marka olmuştur. 2005’ten itibaren günde 150 kilo helva üretimiyle başlayan bu serüven, İstanbul Hadımköy’de 20 bin metrekarenin üzerindeki kapalı alana ait tesislerde, 40 ton helva, 60 ton reçel, 30 ton kakaolu fındık kreması ve 20 ton tahin-pekmez üreterek devam etmektedir. Seyidoğlu Genel Müdürlüğü’nü ise 3. kuşak Mehmet Göksu yürütmektedir.