Şiirsiz edebiyatsız olmaz tabii ki. Karantina Günleri’nde Şair, Radyo ve Televizyon Programcısı Niyazi Gedik ile şiire uzanan yolları, karantina günlerini konuştuk.

Ebru Okanlar/Mülakat

Kösemar, Eşedük, Çukur Tarla, Delice, Höllüklük…Bunların size hatırlatacağı gibi, Tokat’ın Reşadiye İlçesine bağlı şirin bir köy olan Akdoğmuş (Pertek)Köyü’nden başlayan hikayenizi kısaca anlatır mısınız?

Köyümüzün en başta gelen özeliğini atlamayalım. Köyümüzde betanit (kil) madeni çıkar. Köyün geçim kaynağıdır. Reşadiye’de bize bu yüzden “Kilci” derler. Bahsettiğin yerler köyümüzde duygu yüklü yerlerdi. Maneviyatın yoğun bölgelerdir. Delice erken yaşta insanlarımızın yüzme öğrendikleri ırmaktır. Köyümüz bir bakıma dünyaya kapalı Allaha açık yerdir.

Sizce şiir nedir veya ne değildir?

Şiir evrensel bir sanat dalıdır. Sözcüklerin arındırılmış halidir. Şiir hem göze hem gönle hoş gelen sanat dalıdır. Şiir hem okuyanı hem de yazanı his dünyasına taşıyan bir şeydir. Kendi içinde musiki barındıran bir sanattır. Okuru farklı bir âleme taşır. “Şiir ne değil” sorusunun cevabı da bunların tam tersidir.

Şairlik Allah’ın verdiği bir nimet midir, yoksa çalışılarak elde edilen bir şey midir?

Allahın verdiği bir nimettir. Kendi mesleklerinde başarı olanların da kabiliyeti Allah’ın verdiği hikmettendir. İnsanında bu kabiliyeti çalışarak ileriye taşıması gerekiyor.

Yazmaya ne zaman başladınız? Şiir sevdası ve şairane duygular kaç yaşınızda alevlendi? Sizi edebiyata yönlendirenler kimler oldu?

Yazmaya başlamak bence günlük tutmakla oluyor. Bu yazmalar bir yerde şiire edebiyata dönüşür. İlkokul 5. sınıfta öğretmenim İstiklal Marşımızı benim okumamı istedi. Okudum ve bittikten sonra hocam herkese dönerek “İstiklal Marşımızı okunacaksa Niyazi gibi okumalı” dedi. O anı unutamam. Derken öğretmenlerimizin ısrarı ile radyo programı yapmam istendi. Başladık ve bu 2020 yılına kadar devam etti. Okuduğunuz şiirler size bir kimlik meydana getirir. İç dünyanızda biriktirdiğiniz şiirler size yazma eylemini geliştirir.

Neredeyse herkes şair-yazar. Size göre “Şairim” diyebilmek çok kolay bir tabir midir? “Gerçek şair ve yazar nasıl olmalı sizde bir tarifi var mı bunun?

Haddime değil ama… Ben herkesin duygu dünyasına saygı duyuyorum. İnsana bir şey katıyorsa, şiir derim, şair derim. Şairin özellikleri olması gerekir. Herkesin yükünü yüklenen bir tarafı vardır şairin. Şair bir toplum için tek başına bir devrimdir. Şair toplumun önünde giden kişidir.

Edebiyat dünyasında örnek aldığınız beğendiniz kimseler var mı? Dünya ve Türkiye genelinde beğendiğiniz şair ve yazarlar kimlerdir?

Şiirde büyük bir zenginliğimiz var. Dünyada bir numarayız. Üç dilin harmanlaşmasıyla Osmanlı Türkçesi şiirde ve edebiyatta müthiş bir zenginlik katmış. Beslendiğimiz kaynaklar hemen hemen aynı. Şiirinde teknoloji gibi değişen bir tarafı var. Bizim şiirlerimizde gelinen noktada müthiş bir estetik var.

Şiir konularınızı nasıl seçiyorsunuz? Kelimelerinizi edebî dildeki mısralara dönüştürmek zor oluyor mu?

Tabii ki şiir kelime işçiliğidir, duygu işçiliğidir. Herkes kendince ifade eder bunu. Şaiirin dili rafine edilmiştir. Daha estetiktir. Şiirin dünyasını iç dünyamız belirliyor. İnsan her zaman her şiiri yazamıyor. İçinde bulunduğu ruhani durum sizi şiir yazmaya sevk ediyor.

Diriliş Postası Gazetesi’ni okuyor musun? Nasıl buluyorsunuz?

Gazetede çok iyi kalemler var. Görüştüğümüz şiir yönünü ve yazılarını beğendiğim insanlar var. Bence yazar ve kalem erbabını, kendi içerisinde yetiştiren bir mutfak kurmuş. Bence yeni kalemler ve kalem erbapları yetiştiriyor. Bu çok güzel.

Kaç tane kitabınız var. Okuyucularımız şiir severler kitaplarınızı nereden temin edebilirler?

İki tane kitabım var. “Sen gidince şiirler hüzünler oldu ve Sen gidince sana yazdığım şiirler” olmak üzere. Üçüncüsü yolda geliyor. Kitaplarım internette bulabilirler. Evden çıkmadan da temin edebilirler.

Diksiyon dersleri de veriyorsunuz. Bundan bahseder misiniz?

10 yıldır veriyorum. Farklı meslek grubundan insanlara diksiyon dersi veriyorum. Topluluklara ve idarecilere telekonferans yoluyla ders veriyorum.