İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yenişehir Parkı'nda düzenlenen Bayburt Muhtarlar ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması'nda yaptığı konuşmada, herkesin bu ülkenin çocuğu olduğunu, ayrı gibi görünse de aynı şeylerin çok fazla olduğunu söyledi.

Türkiye'de yaşayanların kaderlerinin birbirine sadece vatandaşlık bağıyla değil, kardeşlik bağıyla bağlı olduğunu ifade eden Soylu, "Hastane kuyruklarında bekletilmeyen, fatura sıralarında günlerini vermeyen bir Türkiye'yi hayal etmişizdir. Doğu'da artık terörün gündem olmadığı, insanların korkmadan yaşadıkları, hiçbir tedirginlik duymadıkları bir Türkiye'yi hayal etmişizdir. Batıda aynı gündeme sahip Doğu ya da Güneydoğu illerinin olduğu bir Türkiye'yi hepimiz hayal etmişizdir." diye konuştu.

“AMERİKA MÜSAADE ETMEDEN ORADAN YÜRÜYEMİYORDUK”

Bu neslin çok çektiğini, geçmişte Amerika ve Avrupa'nın Türkiye'ye parmak salladığını anlatan Soylu, şöyle devam etti:

"Bizim yöneticilerimiz, başbakanlarımız, cumhurbaşkanlarımız oralara gittiğinde hakir gördüler, küçümsediler. Acaba hangi şamarı, hangi küçümsemeyi göreceğiz diye ödümüz patladı. Acaba milli onurumuzla onu kıracak bir halle karşı karşıya kalacak mıyız diye ürktük ve korktuk. Ay sonu bankalardan emekli maaşı gelecek mi diye bir tedirginlik ve endişe. Bu, ülkenin masallarda anlatılan bir endişesi değil yaşanan bir endişesiydi. Bunu hep beraber yaşadık. Türkiye sınır ötesi hareket yaptı, şalteri indirdiler, kahraman Mehmetçiğimiz oradan geri dönmek zorunda kaldı. Çünkü Amerika müsaade etmeden oradan yürüyemiyorduk. İnsansız hava aracı istedik. Hem de en zor, en sıkıntılı zamanımızda. Amerikan senatosu bize yok dedi. İsrail'den aldık, mücadelemizin en kor ve ateşli halinde bozuldu gönderdik aylarca bize geri göndermediler."

“YILLARCA BİZİ ZAYIFLATMAK İÇİN UĞRAŞTILAR”

Soylu, Türkiye'nin en önemli stratejisinin medeniyeti ve Müslümanlığı olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:

"Veysel Karani'den Hacı Bayram Veli'ye, Mevlana'dan Dede Korkut'a, Yunus Emre'den Karacaoğlan'a kadar bize intikal eden büyük bir zenginliktir. Tam da bunu kıskanıyorlar. Geriye dönüp baktığınızda büyük bir anlayışın temsilinin bu coğrafyada ortaya çıktığını gördükleri için. Diyorlar ki aşağıya bir terör koridoru kuralım sabahtan akşama kadar bununla uğraşsınlar, içlerine bir FETÖ fitnesi sokalım sabahtan akşama kadar bununla uğraşsınlar. DEAŞ diyelim, PKK diyelim sabahtan akşama kadar bununla uğraşsınlar. Biraz daha şalteri yukarı çekmek istersem ekonomik olarak saldıralım, alabora etmeye çalışalım bununla uğraşsınlar. Bu konuda biraz daha süreci tırmandırmak istersem sağda solda bomba patlatalım, fay hatları var fay hatlarını tetiklemeye çalışalım biraz da bunlarla uğraşsınlar. Yıllarca bunu başardılar, yaptılar ve gerçekleştirdiler. Yıllarca bizi zayıflatmak için uğraştılar. Yıllarca tepemizde Demokles'in kılıcını tuttular. Yıllarca bunu başarabilmek için her türlü oyunun içine düştüler, her türlü oyunu gerçekleştirdiler."

"BATI'NIN TERÖRÜ DESTEKLEYEN BÜTÜN GÜÇLERİYLE MÜCADELE EDİYORUZ"

Suriye'nin Rakka şehrinde daha önce DEAŞ'ın olduğunu anımsatan Soylu, "PKK'ya dediler ki git o DEAŞ'ı oradan, talimat verdi Amerika, temizle. Bir tek kurşun atmadan DEAŞ oradan çıktı, PKK orayı aldı. Çünkü ikisinin sahibi de aynı. Bunu ben açık açık söylüyorum. İkisinin sahibi de ikisini yöneten de, yönlendiren de, talimatlarını veren de aynı. Biz sadece PKK ile mücadele etmiyoruz. Batı'nın terörü destekleyen bütün güçleriyle mücadele ediyoruz. Türkiye'de bunların üzerine çöktük, Allah nasip ederse 2023'te 29 Ekim'de bir tek terörist bırakmayacağız. Etrafımızdaki coğrafyada da sadece PKK'yı, PYD'yi, SDG'yi değil hepsini mağlup edeceğiz. Onlara bu milletin, bu memleketin gücünün nasıl olduğunu göstereceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Soylu, yıl sonuna kadar Bayburt'un bütün köylerinde asfaltsız yol kalmayacağını, yapımı devam eden Geri Gönderme Merkezi'nin en kısa sürede bitirileceğini, Arpalı beldesinde yapımına devam edilen askeri kışla projesinin ikinci etabına da kısa sürede başlanacağı bilgisini paylaştı.

Konuşmasının ardından beraberindeki protokol üyeleriyle il merkezine bağlı Arpalı beldesine giden Bakan Soylu, buradaki bir çay bahçesinde vatandaşlarla bir araya geldi.

Soylu, burada yaptığı konuşmada, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının profesyonelleşmesi konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara geldiği ilk günden itibaren bir karar verildiğini vurguladı.

Jandarma Genel Komutanlığında profesyonelliğin yüzde 90'a ulaştığına işaret eden Soylu, askere yükümlü olarak giden ve Jandarma'da bulunan kişi sayısının 25-30 bin civarında olduğuna dikkati çekti.

“DÖRT TANE TERÖRİST VAR ŞİMDİ ŞIRNAK CİVARINDA”

Soylu, bu rakamın eskiden 100 bin civarında olduğunu anımsatarak konuşmasına şöyle devam etti:

"Yüzde 10 daha kaldı yükümlü. Onun da profesyonelliğini yavaş yavaş. Ama her birini siz eğitiyorsunuz. Terörle mücadele konusunda onu destekliyorsunuz. Bir taraftan alan mücadelesi yapıyoruz, bir taraftan bazen bir hafta boyunca bizim pusu timlerimiz bir yerde dururlar oradan teröristin geçmesini beklerler. Zaten sayı çok azaldı 124 sayısına düştü Türkiye içerisinde. Yakın bir zamanda inşallah 100'ün altını da görürüz. 2023'te de hepsini Cumhuriyet'in 100. yılına geldiğimizde tertemiz eder geçeriz. Zaten 124 sayısının 10-15 tanesi hareket edebilecek kabiliyette değil. Yani kiminin ayağı gitmiş, kafası gitmiş. Dört tane terörist var şimdi Şırnak civarında. Biz onları epey hırpaladık, onları başka bir yere götürmek istiyorlar, biz de bütün hattı çektik. Yani şunu bilmenizi istiyorum, ayakkabı numaralarına kadar her şeyi biliyoruz."

“FETÖ SADECE BİR TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL, İSTİHBARAT ÖRGÜTÜDÜR”

FETÖ konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tek başına koyduğu iradenin önemine değinen Bakan Soylu, "Eğer tek başına irade koymamış olsaydı bugün halen bu illetle mücadele ediyor olacaktık. FETÖ, Amerika'nın bir istihbarat yapılanmasıdır, bu kadar açık ve nettir. Benim kadar kimse bu kadar yekten söylemeyebilir. Ama FETÖ sadece bir terör örgütü değil, istihbarat örgütüdür. İstihbarat örgütünün bir sahibi olacak, kime veriyor istihbaratı. Buradan bilmem ne ülkesine giderken 50 defa sağımıza solumuza bakıyorlar. Gideceksin sivil toplum örgütü kuracaksın, iş kuracaksın, okul kuracaksın. İlgili kamu idareleri seni muhatap alacak. Böyle kolay bir iş mi? Bunun hakikaten çok iyi bir iradeyle beraber Türkiye'de etkisiz hale getirebilmek belki bizim 21. yüzyıldaki en büyük kazançlarımızdan bir tanesidir." ifadesini kullandı.

Editör: TE Bilisim