"Ülkemizin büyümesi üretim ve istihdamla gerçekleşiyor"

Her bütçemiz gibi 2023 teklifinde de bir yanda çalışanından işverenine, öğrencisinden emeklisine, esnafından çiftçisine tüm kesimleri koruyacak, diğer yandan da yatırımları aynı şekilde kesintisiz sürdürecek bir yaklaşımı esas aldık. Geçtiğimiz yıl yüzde 11,4 büyüyen, bu yılın ilk yarısında da yüzde 7,5'lik büyüme oranına ulaşan Türkiye'nin önümüzdeki sene de benzer tempoyu sürdürmesini sağlayacak bir bütçe hazırladık. İstihdamımızın 31 milyonu geçerek tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşması, işsizliğin tek haneli rakamlara düşmesi doğru istikamette gittiğimize işaret ediyor.

Bundan sadece 15 yıl önce istihdam sayımızın 20 milyonun altında bulunduğunu göz önüne aldığımızda geldiğimiz seviyenin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Ülkemizin büyümesinin kimi yerler gibi kağıt üzerindeki hesaplarla değil, üretim ve istihdamla gerçekleşmesi geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor. Küresel ekonomik krizin ve giderek artan resesyonun önümüze çıkaracağı sıkıntıların elbette farkındayız. Hatta kimi sektörlerde bunun etkilerini de görmeye başladık. Ancak ülkemizin ve milletimizin dinamizmi öylesine büyük ki herhangi bir yerdeki kaybı, diğer bir yerden süratle telafi edebiliyoruz. Reel sektörü bu doğrultuda daha fazla destekleyecek, daha çok üretip daha çok istihdam etmesini sağlayacak, artık 250 milyar doları aşmış olan ihracatımızı daha yukarı çıkmasına imkan verecek bir bütçe hazırladık.

"Türkiye, inşallah doğal gazda da bir hat olacak"

AK Parti hükümetlerinin 21'inci, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin de 5'inci bütçesidir. Bütçemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme esasına dayanan ekonomi programımıza uygun şekilde hazırladık. Tüm hükümetlerimiz dönemlerinde olduğu gibi bu teklifi hazırlarken de bütçe disiplininden taviz vermedik. Ülkemizdeki enflasyonun bütçe değil konjonktür kaynaklı, dolayısıyla çözümünün de uyguladığımız program olduğunun en büyük ispatı, bu yılın bütçe gerçekleşmesi ve 2023 bütçe teklifidir. Şayet enflasyon bütçe kaynaklı olsaydı, bugün iflas etmiş, memuruna, emeklisine maaş ödeyemeyen bir Türkiye manzarasıyla karşı karşıya bulunurduk. Hamdolsun bugün ne böyle bir sıkıntımız var ne de bundan sonrası için benzer bir tehditle karşı karşıyayız. Hatırlayın 1999'u. İsim vermeyeceğim günde 6 kez devlet dairelerinin elektrikleri kesilirdi. Şu anda devlet dairelerinde falan böyle bir şey söz konusu değil. Artık bunları aştık. Şu anda Avrupa doğal gazı nereden temin edeceğiz diye fellik fellik arayış içerisinde. Hamdolsun Türkiye'nin böyle bir sorunu da yok. Şimdi Türkiye, inşallah doğal gazda da bir hat olacak. Son görüşmemizde Sayın Putin'le bu noktada hemfikir olduk ve Rusya'dan gelen Türk gazıyla burada bir hub oluşturacağız. Kendi ifadesiyle, 'Avrupa doğal gazını Türkiye'den temin edebilir' dedi.

Editör: TE Bilisim