MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ülke gündeminde öne çıkan konu ve sorun başlıklarıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Bahçeli, Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen eylemlere ilişkin, “Kanuna uygun bir atamaya terör yöntemleriyle karşı çıkmak, bu vesileyle Boğaziçi Üniversite’sinden bir Gezi Parkı kalkışması çıkarmaya niyetlenmek başı ezilmesi gereken bir komplodur.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: 

Darbeler arasında mukayese yapmak ya bilgisizliğin ya da bilip de asıl hedefi perdeleyen mahzurlu bir mizacın eseridir. Düşünceleri her zaviyeden sakıncalı ve sorunludur. Erken seçim ve 27 Mayıs sözleri tam bir gaflet ve garabettir.

CHP’Lİ FİKRİ SAĞLAR’A TEPKİ

Başörtüsü meselesinin mutabakatla çözülmesini hala kabullenemeyen, bir türlü hazmedemeyen çorak ve çürük siyasi zihniyetlerin inanç ve insan haklarına tahammülsüzlükleri maalesef yeniden nüksetmiştir.

Adaleti kıyafette arayan, ahlakı şekilde araştıran, üstelik insani haslet ve imani haysiyetle açıktan çatışan zorbaların başörtüsü nefretleri ilkel ve ilkesiz bir anlayışın göstergesidir.

Nitekim demokrasi ve özgürlük istismarının kaldıracıyla güç bela ayakta duran ayıplı siyaset temsilcileri zillet ve rezalet çukuruna artık iyice gömülmüşlerdir.

Türk milleti mayaları ve meşrepleri lekeli güruhun gizil ve gizli amaçlarını ferasetle tefrik ve tespit etmiştir.

Başörtüsü üzerinden kutuplaşma dinamiklerini harekete geçirmeyi planlayan faşist ve faziletsiz simalara elbette müsaade edilmeyecek, her zamanki gibi oyunları isabetle bozulacaktır.

SÖZCÜ GAZETESİ’NİN SKANDAL MANŞETİ 

CHP’nin olduğu her yerde hizip, husumet ve huzursuzluk vaki bir çarpıklık olarak belirginlik kazanmaktadır.

Zillet ittifakının söylemleri, siyaset metotları, kamuoyuyla ilişkileri ve irtibat kanalları sakat ve sancılıdır.

Bunların medyaya yuvalanmış çıkarcı yandaşları da Türkiye’nin kazanımlarını, diriliş ve yükseliş çabalarını karalamak ve kötü göstermek için faaliyet halindedir.

Bu kapsamda Ayasofya-i Kebir Camii Şerif’in açılmasını 2020 yılının felaket ve gözyaşı olaylarından birisi olarak lanse etmek kaygı ve utanç verici bir alçalmadır.

Bu üslup Türk ve İslam düşmanlarının üslubudur.

Kimin sözcüsü, kimlerin gözcüsü oldukları esasen belli olanların Türkiye’nin tarihi ve egemenlik haklarına kast etme düşüncesi zulme taşeronluk, Magali İdea zırvalığına teşrifatçılıktır.

Ayasofya-i Kebir Camii Şerif’in kilitlerinden kurtulup Müslüman vicdanlarla buluşması 2020 yılının muhteşem bir olayı, millet nazarında unutulmayacak bir zafer anıdır.

CAN ATAKLI VE İLKER BAŞBUĞ’UN DARBE İMASI 

Genelkurmay Eski Başkanı Sayın İlker Başbuğ’un, 4 Ocak 2021’de Cumhuriyet Gazetesi’nde neşredilen düşünce ve kanaatleri her zaviyeden sakıncalı, her cepheden sorunludur.

Bu şahsın mantık hataları, kafa karışıklığı ileri düzeydedir.

27 Mayıs 1960 darbesinden önce şayet bir erken seçim tarihi açıklansaydı darbe önlenebilirdi, demek tam bir gaflet, tam bir garabettir.

Sayın İlker Başbuğ, erken seçim kararı almış bir hükümete karşı yapılan darbeyi gayri meşru, erken seçim kararı almamış bir hükümete yapılan darbeyi de zımnen makul ve meşru kabul etmektedir.

Bu ifadeler normal karşılanacak ve sineye çekilecek bir durum sayılamayacağı gibi vesayetçi ve anti demokratik bir açmazdır.

CHP’nin başını çektiği zillet ittifakının erken seçim dayatması ve zorlamasıyla Sayın Başbuğ’un sözleri üstü üste koyulduğunda, muhtemel gelişmelerle ilgili tuhaf ve düşündürücü bir illiyet bağının kurulması abartılı ve afaki bir değerlendirme olmayacaktır.

Tam da bu esnada, bir gazeteci müsveddesinin, aklı ve kalemi kiralanmış bir şahsın Sayın Erdoğan’ın gitmesi için büyük bir halk öfkesi ya da doğal afet lazım demesi demokrasi ve millet iradesi düşmanlığına esaslı bir örnektir.

BOĞAZİÇİ EYLEMLERİ

Kahraman Türk polisine katil demek şerefsiz bir iftiradır ve bu iftiranın taraflarının öğrenci olması imkansızdır.

Gerçekten de gözaltına alınan 17 kişi arasında sadece 2 kişinin bahse konu üniversitenin öğrencisi olması her şeyi gözler önüne sermektedir.

Boğaziçi Üniversitesi’ne meşru ve hukuken geçerli bir Rektör atamasını gerekçe olarak gösterip Türkiye’nin boğazını sıkmak isteyenler terörizmin piyonları, öğrenci kılıklı bölücülerdir.

Boğaziçi Üniversitesi’ne yasal yollardan rektör atanmış ve konu kapanmıştır.

Kanuna uygun bir atamaya terör yöntemleriyle karşı çıkmak, bu vesileyle Boğaziçi Üniversite’sinden bir Gezi Parkı kalkışması çıkarmaya niyetlenmek başı ezilmesi gereken bir komplodur.

Editör: TE Bilisim