Günümüzde ülkelerin dış politikalarına yön veren güncel diplomatik kavram ve tartışmalar, 10 Aralık’ta İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ)’de düzenlenen “Pandemi Dönemi Kamu Diplomasisi” başlıklı webinarda, Bakanlık ve Büyükelçilik düzeyinde konuklar, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile birlikte değerlendirildi. Çevrimiçi oturumlar, İHÜ sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı.

CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK OPERASYONU 

Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berrin Kalsın moderatörlüğünde gerçekleşen açılış oturumunda konuşan T.C. Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Genel Müdürü Büyükelçi Murat Karagöz, Türkiye’nin pandemi süresince yurt dışında yaşayan vatandaşlarıyla ilgili süreci büyük bir başarıyla yürüttüğünü söyledi. Karagöz, “Cumhurbaşkanlığımızın talimatları ve Dışişleri Bakanlığımızın koordinasyonuyla bütün kurumlarımızla yakın işbirliği halinde Cumhuriyet tarihimizin en büyük operasyonunu gerçekleştirdik. 141 ülkeden 100 bini aşkın vatandaşımızın yurda dönüşünü sağladık. Keza yaşamını yitiren 1099 vatandaşımızın cenazelerini de ülkemize getirdik” diye konuştu. Karagöz koordinasyon sürecinde Sağlık Bakanlığı, Kredi ve Yurtlar Kurumu, AFAD, Kızılay, Türk Hava Yolları ve TİKA gibi kurumların büyük bir uyum içerisinde çalıştığını söyledi.

“THİNK TANK’LERE VE YURT DIŞINDAKİ ÖĞRENCİLERE ÖNEM VERİLMELİ”

İHÜ Rektör Yardımcısı ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İzzet Bozkurt da konuşmasında, kamu diplomasisinin sürdürülebilir olmasında think tank’lerin büyük önem taşıdığına işaret ederek, “ABD’de 18 bin, Çin’de 11 bin, İngiltere’de 2 bin 800, Fransa’da 2 bin 400, Türkiye’de ise 20 tane think tank kuruluşu var. Bu kuruluşlar büyük verinin işlenerek kamu diplomasisinde kullanılması adına kritik öneme sahipler. Benzer şekilde dünyada ülkeleri dışında öğrenim gören öğrenciler de kamu diplomasisinin sürdürülmesinde önem taşıyor. İHÜ’de 80 farklı ülkeden öğrenci var. Şu anda Türkiye’de öğrenci başına en fazla hoca düşen, öğrenci başına en fazla yatırım yapan ve yabancı öğrenciye en fazla yatırım yapan üniversite durumunda. Bu öğrencilerin hepsi gönüllü bir elçi, gönüllü bir vatandaş, gönüllü bir diplomatımız olarak kendi ülkelerine gidiyor. Günümüzde üniversiteler de Dışişlerinin ihtiyaç duyduğu veriyi temin etmekte kullanılabilecek önemli bir araç haline geldi” dedi.

“TÜRKİYE’NİN DÜNYAYA YARDIMLARI, İNSANİ POLİTİKAMIZIN İYİ BİR TECELLİSİYDİ” 

İHÜ İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Öğr. Gör. Nevriye Yıldırım’ın moderatörlüğünde yapılan birinci oturumda T.C. Madrid Büyükelçiliği Büyükelçi Cihad Erginay,Türkiye’nin İspanya’ya sağladığı yardım ve gösterdiği dayanışmanın önemine değindi. Erginay “İspanya’nın insani yardım talebine ilk yanıt veren ülke Türkiye oldu. 1 Nisan tarihi itibariyle hem İspanya’ya hem İtalya’ya ilk insani yardım malzemesi gönderdi. Bu yardım kamu diplomasisi açısından çok önemli. 4 milyondan fazla mülteci ve göçmeni ağırlayan ülkemiz, sadece Suriye ve ülkemizdeki insanlara değil gerektiğinde Avrupa ve Amerika’daki insanlara da yardım ettiğini gösterdi. Bu Türkiye’nin gücünün yansıması ve insani politikamızın da iyi bir tecellisiydi” dedi.

T.C. Singapur Büyükelçisi Murat Lütem de salgının başlaması ile beraber Singapur’un aldığı önlemleri özetleyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi; “Salgın başladıktan sonra ülke tamamen kapatıldı ancak buradan ayrılmak isteyen Türk vatandaşlarımız oldu. Ülkelerimiz arasında yıllara yayılmış bir dostluk anlayışı olduğundan çok rahat irtibata geçtik, ricada bulunduk. 24 Nisan’da 24, 9 Haziranda da 21 vatandaşımızı ülkemize uğurladık” dedi.

İHÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Yasmin Aldamen’in moderatörlüğünde gerçekleşen ikinci oturuma TRT World Türk Dış Politikalar Uzmanı Yusuf Erim ve İHÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Hakkı Öcal konuşmacı olarak katıldı. Konuşmacılar kamu diplomasisinin iletişim ve uluslararası medya boyutlarını anlattı.

KIZILAY, SALGIN SÜRECİNDE 45 ÜLKEYE, 4 KITAYA YARDIM ULAŞTIRDI

İHÜ İletişim Fakültesi Arş. Gör. Moderatör- Arş. Gör. Ali Kıvrak’ın moderatörlüğünde gerçekleşen üçüncü oturumda Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Kızılay’ın pandemi sürecinde yurt dışında yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi verdi. Kınık; “Biz bir taraftan Sayın Cumhurbaşkanımızın ülke içerisindeki salgının etkilerini azaltmaya yönelik çok boyutlu talimatları doğrultusunda üzerimize düşen vazifeleri yaparken, diğer taraftan da Kızılay aracılığıyla yardımlarımızı ulaştırdık. Yaklaşık 24 milyon adet kişisel koruyucu ekipmanı, yaklaşık 21 milyon insanın faydalanacağı şekilde 45 ülke 4 kıtaya gönderdik. Maske fabrikaları, atölyeleri kurduk, kapasitemizi artırdık. Gerek kendi öz kapasitemizle gerek bağışçılarımızın destekleriyle hem ülke içerisinde hem de dünyada dayanışma örnekleri gösterdik. Irak’tan İngiltere’ye kadar pek çok coğrafyada Kızılay elini uzatmaya yardım ulaştırmaya gayret etti. Bunun yanında gönül coğrafyası dediğimiz bölgelere ulaştık. Azerbaycan gibi Karabağ’ın kurtuluşu sürecinde de, salgın sürecinde de Kızılaycılar o bölgede, kardeşlerinin yanındaydı” dedi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren de Diaspora İşbirliği Destek Programı hakkında bilgi verdi. Eren “Avrupa’da yaşayan Türk diasporası Avrupa’da barışın istikrarın ve huzurun çok önemli etmenlerinden bir tanesi. Bazı STK’larımız Avrupa’da örgütlenip maskeler ve önlükler dikmeye ve bunları hastaneler huzur evlerine hatta polis merkezlerine göndermeye, evlerinden çıkamayan yaşlılara gıda paketi göndermeye başladı. STK’larımıza destek verdik, bu çalışmalarında onları cesaretlendirdik.14 farklı ülkede 200 bine yakın insana ulaştık, 76 farklı proje yürüttük. Türk insanlarının ve Türk STK’larının çabasına katkı sunduk” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim