Arnavutluk’ta muhalefet Demokrat Partisi (PD) ve Bütünleşme İçin Sosyalist Hareket (LSI) partilerin milletvekilleri hükümeti eleştirmek amacıyla görevlerinden istifa ederek eylem yapmak için yollara düşmüştü. Zaman zaman şiddet de kullanan muhalefet partileri Başbakan Edi Rama hükümetinin istifa edip erken seçime gitmek istiyorlar. Muhalefet 30 Haziran’da yerel seçimleri de boykot ederek erken seçimden başka seçenek kabul etmeyeceklerini belirtiyorlar. Uluslararası güçlerin de desteklediği seçimleri Cumhurbaşkanı Ilir Meta tarafından iptal edilmişti. Başbakan Edi Rama ise bu kararını tanımayıp seçimlerin yapılacaklarını söylemişti. Ayrıca Arnavutluk seçim kurulu de seçimlerin gerçekleştirileceğini vurgulamıştı.
Muhalefet Rusya’dan mı destek alıyor?
Muhalefetteki PD-LSI görevlerini yakmaya karar verdiğinde, uluslararası sistemde ortaya çıkan bir patlama yaşadı. Ve bu Balkanlar’da, yani Avrupa’da, Batı’ya birçok faktör tarafından gelen bir tehdidin yoğun ikliminde gerçekleştiriliyor. Her şeyden önce, Rus projesinden özellikle Balkanlar’daki dengesizlik oluşturma hevesi. Karadağ ve Kuzey Makedonya ile başarısız olunca, Arnavutluk’ta bu mücadele halen devam ediyor. Moskova’nın iki siyasi partinin arkasında olduğu söylenemez, bu ipucu ağır olurdu, ancak çıkarların bir yerde uyuştuğu söylenebilir. Diğer zamanlarda, hatta on yıl önce bile, muhalefetteki PD-LSI’nin Sosyalist Partisi (PS) ile böyle bir eylemde bulunması pek mümkün değildi. Hele Batı ile hiç değildi. Ve bu Batı, daha doğrusu 30 Haziran için son sözünü söyleyen ABD idi.
Batı neyi savundu?
Peki Batı neyi savundu? Muhalefetin iddia ettiği gibi hükümete yakın mı durdu? Batı bu defa resmi dili ve kurumsal uygulamaları korudu. Yani hükümetin ültimatomlarla değil yasal yolardan değiştirebileceği fikrini savundu. 30 Haziran, elbette Arnavut oyuncularla birlikte uluslararası bir harekettir, Emsal ile emsali devirmek. Bu PD-LSI’yi ve onları destekleyenler anlamak istemiyor. Ya da anlarlar ama kabul etmek istemiyorlar.
Peki 30 Haziranda yapılan seçimlerin hükmü nedir, ilerde nasıl Arnavutluk’un siyasi tarhine nasıl bir yansıma olacağını zamanla görecez.
