Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde önemli açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında, “Üzerinde yaşadığımız şu topraklar, şu bereketli Anadolu, sanat üretimi için büyük bir klasör gibidir.” dedi.

“SANATÇILARIMIZI TAKİP EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle;

Ülkemizin ilim, sanat ve kültür hayatına yön veren eserleriyle yolumuzu aydınlatan siz kıymetli dostlarımla buluşmanın bahtiyarlığı içindeyim.

Ödüllerini takdim edeceğimiz ilim, kültür ve sanat erbabımızı gönülden tebrik ediyorum.

Ömrümüzü Mevlana’nın anlattığı karıncalar misali sanatçılarımızı takip etmekle geçirdik.

SANAT ESERLERİ HALA YAŞIYOR

Bugün gönlüne yansıyan ilhamları bizlerle paylaşan sanatçılarımız kültür ve fikir erbabımız için bir aradayız. Onlar ki sonsuzluğun güzelliklerini satırlara dizmek için sözü kelam derecesinde kelamı şiir katmanında şiiri mecazın kanatlarında satırlara geçirirler.

Hayata hakikatin anlamını aramak için geldiklerini bilirler ve hayatımıza zarafet katmak üzere gelmeye devam ederler. Bazılarını ben de tanıdım. Uzun tarih sayfalarında bazen renklerle bazen desenlerle bazen de seslerle medeniyetler inşa ediyor çağları çağlara bağlıyorlardı. Marifetleri iltifat gördükçe sanatın adını resim, şiir koyuyor. Kadim zamanlarda o gönül eri gönlünden ne üretirse caizi ile himaye görüyor sanat yükseliyor. Bugün caize yerine telif hakları geldi. Hükümdarların sanatçılara verdiği kaftanlar eskimiş tarih olmuştur. Ama sanatçıların onlara verdiği eserler hala yaşıyor.

“ANADOLU BÜYÜK BİR KLASÖR GİBİ”

Üzerinde yaşadığımız şu topraklar, sanat üretimi için büyük bir klasör gibidir. Bu dosya dosya istiflenmiş kültürler içeren bir klasördür.

Bu coğrafyaya ait olduğu halde dünya müzelerini dolduran eserlerimize bakın bu bile 100. yılına yaklaşan cumhuriyetimizin ne kadar engin bir sanat mirasına sahip olduğunu göstermeye yeter.

Bunu yapacak sanatçımız, öncelikle kendi geçmişine kültürüne, medeniyetine ait olanı özümseyip benimsemelidir. Yerli olmayan evrensel içinde kendine yer bulamaz.

Sanat teorilerinin çöktüğü, sanat ortamının değişime uğradığı, sanat hırsızlıklarının yüzlere vurulduğu bir çağda yaşıyoruz.

“YİTİK HAZİNE SİZİ BEKLİYOR”

Beklediğimiz o sanatçı kimliğiyle birlikte deryasını bilecektir. Beklediğimiz o sanatçı önce kendisi olacaktır. Davasını sanatıyla ifade edecektir. Vaktini ve enerjisini dünyanın iyiliği adına ürettiği eserleriyle gösterecek, sanatını icra ederken dünyadaki akranlarını geride bırakacaktır. Zulme ve adaletsizliğe karşı bir çığlık olarak yaptığı şarkısıyla dünya müzik listesini sallayacak, müzikteki evrensel anlayışları değiştirecektir. Beklediğimiz o sanatçı muhalefetini sosyal medya hesabından savurduğu siyasi polemiklerle değil kanatlanıp uçurduğu sanatıyla gösterecektir. Bu sanatçıyı benim kadar milletimin de beklediğine inanıyorum. El üstünde tutulacak bu sanatçı belki evimizin çocuğudur, belki bir komşumuzdur. Beklediğimiz bu sanatçı belki şu anda tuvalinin karşısında fırçasını boyasına batırıyor, belki rolüne çalışıyor, belki enstrümanını akort ediyor. Her neredeyseniz gönül eri sanatçılar, bu millet estetik manada küllerinden dirilmek, yitik hazinesine yeniden kavuşmak için sizi bekliyor.

Gelin ve geç kalmışlığımızı medeniyete, gönüllerimizi barışa huzura ve sevgiye yöneltin. Gelin Türkiye’nin gücüne güç katalım.

Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri’ni ülkemizde sanatın yüceltilmesinde emeği geçen, katkısı olanlara şükranlarımızı sunmak üzere veriyoruz.

Editör: TE Bilisim