Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina
Göç krizi, Suriye’de iç savaşın başladığı 2011’den bu yana Türkiye ile Yunanistan arasında gerginlik konusu olmaya sorunlar. Türkiye’nin 29 Şubat’ta aldığı kararla Avrupa’ya gitmek isteyen mülteci ve göçmenlere engel olunmayacağını açıklamasıyla onbinlerce kişi Yunanistan sınırına akın etmişti. İki ülke arasında kısa çapta bir kriz doğuran bu gelişme, Atina tarafından “Türkler’in sınırlarımıza organize saldırı planı” şeklinde lanse edilmiş, iltica talepleri Mart ayında durdurulmuştu.Sonrasında da koronavirüs karantinası nedeniyle sınırların kapatılması devreye girmişti. İşte bu gelişmelerin ardından Yunanistan, ülkelerarası sınırlar yeniden açıldığında Türkiye’de bulunan yaklaşık 4 milyon göçmen ve mültecinin önemli bir bölümünün iltica talep etme hakkını elinden almak için kolları sıvadı.
İLTİCA HAKKI İLE DERİNDEN ÇELİŞİYOR
Yeni yasa tasarısına göre, savaş bulunmayan üçüncü ülke yani Türkiye’de 2 aydan fazla kalmış olan mülteci ve göçmenlerin iltica hakları otomatik olarak ortadan kalkacak. Bu kişiler, üçüncü ülkeye entegre olmuş sayılacak. Böylece Türkiye’deki göçmen ve mültecilerin çok büyük bir kısmını oluşturan Suriyeliler’in Yunanistan’a ve diğer Avrupa ülkelerine gitme hayalleri sona erecek. Komşu’da söz konusu tasarı için çalışmalar hızlanırken, Türkiye’nin ne gibi bir reaksiyon göstereceği merak ediliyor. Zira bu yasa ile milyonlarca insan bir oldubitti ile Türkiye’de yaşamaya zorlanacak. Bu yasanın Birleşmiş Milletlerce güvence altına alınan iltica hakkı ile derinden çelişen noktaları da mevcut. Sonuç olarak koronavirüs krizi bitip normalleşme geldikten sonra Türk-Yunan ilişkilerini yine son derece gergin günler bekliyor.
