Diriliş Postası Muhabiri Durim Abazi

Müslüman Arnavutlara karşı yapılan en acımasız katliamı, 27 Haziran 1944’te General Zervas’ın Yunan Cumhuriyetçi Birliği (EDES) güçlerinin şehre girip yaklaşık 600 Arnavut’u öldürdüğü Paramithia bölgesinde, artık askeri oluşumların bir parçası olmayan Yunan askerleri tarafından gerçekleştirildi. Bu insanların birçoğu tecavüze uğradı, ölümüne işkence gören Müslümanlar, erkekler, kadınlar ve çocuklar da vardı.

Görgü tanıklarının ifadelerine göre, ertesi gün başka bir EDES taburu, 52 Arnavut’un öldürüldüğü Parga’ya girdi. 23 Eylül 1944’te Spatar şehri yağmalandı ve 157 kişi öldürüldü. Genç kadınlara ve kızlara tecavüz edildi, sağ kalan erkekler de toplanarak Ege adalarına gönderildi.

TOPLAM 2771 ARNAVUT SİVİL ÖLDÜRÜLDÜ

Tiran’daki “Çamëria” derneğinin verdiği istatistiklere göre, 1944-1945 yıllarında Çam köylerinde meydana gelen saldırılarda toplam 2771 Arnavut sivil öldürüldü. Filat ve çevresinde 1286, Igumenitsa ve çevresinde 192, Paramithia ve çevresinde 673 ve Parga’da 620 Müslüman öldürüldü. 68 köyde 5800 ev yağmalanmış ve yakılmıştır. Maddi kayıpların ayrıntılı bir listesi 110.000 koyun, 24.000 sığır, 250.000 kv buğday ve 80.000 kv yemeklik yağı içerir; bu da 11 milyon kg buğday ve 3 milyon kg yemeklik yağ anlamına gelir. Bu saldırılar

sonucunda 28.000 Çam’ın Arnavutluk’a kaçtığı ve burada Vlora, Durres ve Tiran eteklerine yerleştikleri tahmin ediliyor.

“GERİDE HİÇBİR ŞEY BIRAKMAYACAĞIZ”

Çam nüfusuna karşı yapılan soykırım, insanlığa karşı bir suçtur, vahşi bir etnik temizliktir, sadece asla cezalandırılmamış, aynı zamanda uluslararası çevreler tarafından sessizce aşılmıştır. Bir zamanlar Yanya (Yanina) Valisi olan Yunanistan Dışişleri Bakanı, 1913 yazında şunları söyledi: “Herhangi bir illüzyon beslemeyin. Büyük Güçler tarafından Epirus’u terk etmeye zorlansak bile, geride çorak topraklardan başka bir şey bırakmayacağız. Bu dünyanın üzerinde yükselen her şey düzleşecek.”

Bu yüzden ‘iyi’ düşünülmüş ve takıntılı bir stratejiydi. Yunan hükümeti ve üst düzey yetkililer, “Çamların faşistlerle ve

Nazilerle işbirliği” denen şeyle haklı çıkmaya çalışıyordu.

Yunanlar’ın Naziler’le işbirliği

Yunanların iddialarının gerçeği yansıtmazken geçerli olan tam tersiydi: Yunan sağcı güçlerinin Naziler’le işbirliği. İşte gerçekler: Almanlar, Atina’da Ralis Quisling Hükümeti’ni kurdu. İngiliz M. Mazower, “Inside Hitler’s Greece 1941-’44”, Londra 1993

adlı kitabında şöyle diyor: “Atina’da Zerva komutasındaki EDAS üyeleri, düzeni ve sükuneti sağlamak için Almanlar tarafından oluşturulan servis taburlarının hizmetine girdi.

İngilizler, Zerva’nın Quisling Hükümeti ile bağlarını koparması konusunda ısrar etti, ancak Zeva, bu iş birliği onlarla devam etti. Alman

karargahında bir irtibat subayı tuttu ve Almanlarla aylarca süren bir ateşkes yaptı. İşte tam da bu eylemler Çamerya’daki katliamların gerçekleşmesi için Zerva’yı özgür bıraktı.

Editör: TE Bilisim