Diriliş Postası Muhabiri Ebubekir Doğan/New York

Amerika’daki seçimler uzun soluklu bir yarış ve bu yarışta hatalar yapan bedelini çok ağır bir şekilde öder. 2016 seçimlerinde büyük bir sürpriz yaparak seçimleri kazanan Donald Trump, özellikle beyaz muhafazakâr seçmen tarafından bir kurtarıcı olarak görülüyordu. Aslında sosyolojik olarak bu beklentinin bir karşılığı yoktu. Amerika’da beyaz muhafazakârlar genelde orta sınıfa ait çalışan kesim. Donald Trump seçim çalışmalarında onlara büyük vaatler verse de bunların hiçbirini yerine getiremedi. Kendisi ekonomi sosyolojisinde piramidin üst kaymağını oluşturan bir aileden geliyordu ve Amerika’da orta sınıfı temsil eden insanların sorunu hakkında en ufak bir fikri yoktu. Dolayısıyla yapılan ekonomik reformların orta sınıfın lehine olmayacağı açıktı. İlk dönemlerde Donald Trump’ın zengin iş adamlarına getirdiği vergi muafiyetleri bunun en büyük örneği.

TRUMP ZENGİNLERİ DE KORUMAK İSTEDİ

Kovid-19 pandemi sürecinde Amerikan hükümeti trilyonlarca dolar yardım paketi hazırlarken Cumhuriyetçilerle Demokratları karşı karşıya getiren ve bu yardımların sekteye uğramasına neden olan tek unsur Trump’ın büyük şirketleri ve zenginleri bu yardım paketlerine dahil etmek istemesiydi. Pandemi başında her Amerikalıya bir sefere mahsus olmak üzere bin 200 dolar ve mart ayından temmuz ayının sonuna kadar haftada 600 dolar ödemeye onay veren ABD senatosu ve Temsilciler Meclisi, haftalık ödemeyi devam ettirmek isteyen Donald Trump’ın isteğini geri çevirdi. Seçim anketlerinde iyi sonuç alamadığını gören Donald Trump çareyi başkanlık kararnamesi imzalayarak haftalık ödemeyi 400 dolar olarak belirledi.

“İLKLERİN KADINI” KAMALA HARRİS

2016 seçimlerinde başkanlığı kaybeden demokratlar yaptıkları analizlerde çıkardıkları sonuçlara göre seçim stratejisi belirliyor. Amerika tarihinde başkan olmuş bir kadın yok, bunu değiştirmek isteyen Demokratlar 2016 seçimlerinde Hillary Clinton’u başkan adayı olarak seçti. Sonuçta bu değişim seçim sonucuna direk etkide bulundu ve demokratlar seçimi kaybetti. Bu sefer geleneksel yola başvurarak Joe Biden’da karar kılındı. 2016 seçimlerini kaybettiren bir diğer nedense siyahi oyların kaybı olarak görüldü; çünkü siyahilerin nerdeyse % 60’a yakını oy vermeye bile gitmemişti. Bunun nedeni 2014 yılında öldürülen siyahi bir gencin ardından başlayan “Nefes alamıyorum” ve “Black lives matter” protestolarına Barack Obama’nın gereken desteği vermede çekinceli davranmasıydı. Bunu göz ardı etmeyen Demokratlar siyahi bir kadın olan California eski başsavcısı Kamala Harris’i başkan yardımcısı olarak seçti. Kamala Harris Joe Biden ile birlikle başkan aday adayı olarak seçimlere katılmış ve sonrasında yarıştan çekilmişti. Parlak bir kariyere sahip olan Kamala Harris Californiya’nın ilk kadın ve ilk siyahi etnik kökene sahip savcısı olarak seçimleri kazanarak tarih yazmıştı. Kaliforniya’da başsavcılık seçimini kazanıp iyi iş çıkaran Kamala Harris’in seçilmesi, Demokratların bu sefer işi sıkı tuttuğunu gösteriyor. 2020 seçimleri birçok konuda ilkleri bünyesinde barındıracak bir sonuca gebe.

TÜRKİYE’YE BAKIŞI NE?

Yetmiş yedi yaşındaki Joe Biden eğer seçimi kazanırsa Amerikan tarihinin seçimi kazanan en yaşlı başkanın olacak. Eğer Demokratlar seçimi kazanırsa ilk defa bir siyahi kadın başkan yardımcısı olmuş olacak. Harris’in dış politikada nasıl bir yol izleyeceği tam bir kapalı kutuyken, Türkiye’yi ilgilendiren meselelerdeki tavrı göreve gelmesi durumunda nasıl bir tavır alacağı konusunda işaretler veriyor. Harris, siyasi kariyerinin başladığı dönemlerde, 1915 olaylarının sözde Ermeni Soykırım olarak tanınmasına destek vermişti. Harris bir açıklamasında ise “İnsanlık tarihinin en karanlık zamanlarından biri olan Ermeni soykırımının uygun bir şekilde tanınması için Ermeni toplumunun yanında olacağım” ifadesini kullanmıştı.

ANKETLERDE JOE BİDEN ÖNDE

ABD’de yapılan her ankette demokratların başkan adayı Joe Biden yarışı önde bitiriyor gibi duruyor. Anketlere göre 11 Ağustos 2020 itibariyle Joe Biden’ın genel oy oranı % 54 olurken, Donald Trump % 45,4’te kalıyor. Seçim günü oy oran tahminlerinde Joe Biden oyların %53,9’unu alırken, Donald Trump %46,1’ni alıyor. Anketlere göre 11 Ağustos 2020 itibariyle Joe Biden seçiciler kurulu oylarının 350’sini alırken, Donald Trump 188’ni alıyor. Yapılan anketlerde her iki adayın seçiciler kurulunu kazanması %99 kesin olan eyaletler de paylaşılmış. Paylaşılan verilere göre Joe Biden 13 eyalette 193 seçiciler kurulu oyunu alırken, Donald Trump 12 eyalette 70 seçiciler kurulu oyunu almasına kesin gözüyle bakılıyor. Başkan adaylarının yoğunlaştığı eyaletler ‘’swing state’’ dedikleri kararlarını kesin olarak vermeyen eyaletler ki, bu eyaletler başkanlık seçimlerinde kilit rol oynuyor. 2001 seçimlerinde genel oyların çoğunu kazanan Al Gore Florida’nın seçiciler kurulu oylarını alamayarak başkanlığı George Bush (o zamanlar Florida valisi Bush’un kardeşi Jeb Bush idi)’a kaybetmişti. 2016 seçimlerinde genel oyların çoğunu alan Hillary Clinton, seçiciler kurulu oylarını alamayarak seçimi kaybetmişti. Anketlerde Joe Biden’ın kazanma şansı %88 olarak görülürken, Donald Trump’ın kazanma şansı %12’lerde kalıyor.

Editör: TE Bilisim