Hasan TAŞKIN / ÖZEL HABER

TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın, Darbe Girişimi Komisyonu Başkan Vekili Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Kırşehir Milletvekili Mikail Arslan, İstanbul Milletvekili Abdullah Başçı ve Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç Diriliş Postası’na asrın soykırımının yaşandığı ‘Halep’ ile ilgili açıklamalarda bulundu. TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın, Halep deyince bugün insanlık dramı, vahşetin yaşandığı, insanlığın katledildiği yer olarak akla geldiğini belirterek şunları söyledi:

Aklıselim gerek

“Halep deyince bugün bir şehrin yok oluşu, bir medeniyetin yitirilişi akla geliyor. Halep katliamlarına karşı dünyanın nasıl körler ve sağırları oynadığını, ölenlerin Müslüman olduğunda batının ne kadar dikkatsiz ne kadar vurdumduymaz ve ne kadar sırtını döndüğünü gördük. Bu acı ve bu vahşet karşısında maalesef batı vicdanını ve insanlığını kaybetmiş. Dolayısı ile Halep’in mutlaka ve mutlaka, geç kalınmadan daha fazla çocuklar ölmeden, medeniyet yok olmadan, şehir yerle bir olmadan bütün dünyanın aklı selimle hareket etmesi gereklidir. Vicdani muhasebe yapması ve oradaki drama el uzatması gerekiyor.”

BM ve Nato’nun görevi ne?

“Sözüm ona uluslararası kuruluşlar süper güçler, hangi amaç için çalışır? Birleşmiş Milletler ne yapar? Nato’nun görevi nedir? Süper güçler dediğimiz Amerika Rusya ve diğerleri ne yaparlar? Bunların hepsinin sorgulanması lazım” diyen Meclis Başkan Vekili Ahmet Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: “Ölenler Müslüman değil de başka bir inanç grubuna mensup olsaydı, yıkılan şehir Ortadoğu’daİslam beldesinde olmasaydı başka bir beldede olsaydı bu kadar duyarsız kalacaklar mıydı? Artık batı haçlı zihniyetini bırakmak durumunda. Söz konusu insan… Dili, dini, düşüncesi, inancı, meşrebi, mezhebi ne olursa olsun, yaratılanıyaratandan ötürü hoş görülmesi hak ettiği onurun verilmesi gereklidir. İnsana saygı esas alınarak bütün bu ölümlerin karşısında, bütün dünyanın bir araya gelmesi ve bu ölümlere bir an önce son verilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Güney müdafaası Halep’ten başlar

Meclis Darbe Girişimi Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ da Halep’te İnsanlık dramı yaşandığına dikkat çekerek, insanların açlıkla, namuslarıyla imtihan edildiklerini dile getirdi. Özdağ kurtuluş savaşı zamanındaki ilk meclisteki konuşmayı da hatırlatarak Halep’in önemi şu sözlerle özetledi: “Kurtuluş savaşı verildikten sonra top sesleri Ankara’da duyuluyorken, Yunan Polatlı’ya dayanmışken,İlk Meclis’te bir milletvekili kürsüye çıkarak, ‘Biliyormusunuz ki Türkiye’nin müdafaası Urfa’dan başlamaz. Türkiye’nin güney müdafaası Halep’ten başlar, Musul’dan, Kerkük’ten başlar’ diyordu ve ekliyordu. ‘Biliyor musunuz ki Türkiye’nin batısının müdafaası Edirne’de başlamaz. Kırklareli’nde başlamaz, Selanik’te başlar. Kosova’da başlar, Makedonya’da başlar, Bosna’da başlar’ diyordu. Halep Osmanlı’da da bizim için önemliydi, kurtuluş savaşında da bizim için mihenk noktalarından biriydi.”

Türkmenleri de istemiyorlar

Esed’in zulüm siyaseti yürüttüğüne dikkat çeken Özdağ, Batılıların bölgeden Türkmen nüfusu uzaklaştırmayı çabaladığını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: “O bölgede yaşayan bazı ülkeler Esed zulmüne çanak tutuyorlar. Hedefleri Esed’i bahane ederek Suriye’de bölünmüşlüğü oluşturmak ve aynı zamanda Suriye’de Türkmenleri orada bulundurmamak.Arapları orada bulundurmamak ve buradan Türkiye’yi tehdit etme noktasında çaba içerisindeler. Ancak bir yandan Türkiye, diğer yandan uyanan Türk dünyası ve İslam dünyası liderleri, diğer yandan vicdan sahibi batılı liderler buna müdahale edeceklerdir”

Türkiye demek insanlık demek

Türkiye için zalimlere hasım olup mazlumları korumanın tarihi bir rol olduğunu vurgulayan Özdağ, Halep’in asla yalnız kalmayacağının mesajını vererek, “Nasıl ki BayırBucak’ta olduysak, nasıl ki jivkovzulmünden kaçan Türklerin yanında yer aldıysak, nasıl ki Irak’ta Saddam’ın zulmünden kaçan peşmergelerinyanında yer aldıysak, nasıl ki Kobani’den kaçan Kürtlerin yanında yer aldıysak bugün de Halep’in yanında yer almaya devam edeceğiz. Çünkü Türkiye demek insanlık demek, Türkiye demek tarih demek” ifadelerini kullandı.

Diktatör Esed kaybedecek

Kırşehir Milletvekili Mikail Arslan ise Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V) hadisiyle 600 bin kişinin katili diktatör Esed’in karşılaşacağı akıbeti şöyle paylaştı: “Peygamber Efendimiz (sav) buyurdular ki, Şam halkı Allah’ın yer yüzündeki kamçısıdır. Şam müminlerine,Şam münafıkların galip gelmesi haramdır. Peygamberimiz (SAV) ne dediyse doğrudur. Müminler muhakkak ve muhakkak galip geleceklerdir. Bugün sahte zafer naraları atanlar, yarın nasıl bir akıbetle karşı karşıya kalacaklarını bütün dünya yakından izlesin” diye konuştu.

Müslümanlar kazanacak

Müslümanlara yönelik saldırıların İslam aleminişuurlandırdığını kaydeden Arslan, zalimlerin döktükleri masumların kanında boğulacağını ve Müslümanların zaferinin kesin olduğunu dile getirerek, “Bu savaş büyüyecektir. Müslümanlar orada yalnız kalmayacaktır. Akın akın bu savaş Müslümanları şuurlandıracaktır. Orada büyük bir savaş olacağı Peygamber Efendimiz (SAV) müjdelemiştir. Bu büyük savaşta İslam ordusunun 3’te biri şehit olacak 3’te biri savaştan geri duracak, kalan üçte biri de kazanacaktır. Bölge tamamen zalimlerden temizlenmiş olacaktır. Zalimler döktükleri kanda boğulacaklardır. Bu mücadele korkunç ve şiddetli, dehşetli olabilir, her türlü üstün silahları ile saldırıya geçebilirler. Ama unutulmasın ki Allah’ın vaadi haktır, Peygamber Efendimizin (SAV) müjdesi gerçektir ve bu aynen vuku bulacaktır. Müslümanlar hüzünlenmesinler” değerlendirmesinde bulundu.

Şimdi kardeşlik zamanı

Osmanlı’nın himayesinde 401 yıl boyunca Halep’in ilim, medeniyet ve kardeşliğin merkezi olduğunu anlatan Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç, 1918’den bu yana ise Halep’te sadece kan ve gözyaşının dinmediğini kaosun asla bitmediğinin ifade ederken, masumların kurtulması için hep birlikte çalışma çağrı yaparak, “Gün bugündür Halep yine kan ağlıyor, Halep’te yine ırzlar, namuslar parimar oluyor. Evler barklar yıkılıyor. Şimdi yeniden zaman birlik zamanı, zaman kardeşlik zamanı, yaman yardımlaşma zamanı, gün dayanışma günü. Herkes kendi imkanları ölçüsünde, devletin açmış olduğu yardımlaşma kampanyalarına katkı sağlamalı, damlaya damlaya göl olur. Hz İbrahim’in ateşine su taşıyan karınca misali biz görevimizi yapalım ki Rabbi’mizin de yardımı gelsin, merhameti insin, Halep’teki bu acılar dinsin.”

Editör: TE Bilisim