Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina
İstanbul’un Fethi aradan geçen 567 yıla rağmen gündemden düşmüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ayasofya’da Fetih Suresi’ni okuması Yunanistan’da ortalığı karıştırdı. Bu gerginlik çifte yönlü yaşandı. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan hem resmî olarak müze statüsündeki Ayasofya Müzesi’nde Kur’an okumuş oldu hem de okuman sûre Fetih Sûresi’ydi. Yazılı basın ve televizyon kanalları bu detayı öne çıkararak “Sultan propagandaya doymuyor” benzeri başlıklar attı.
“İHLAL” YALANLARINA DEVAM
Ege’de Türkiye’nin Yunan egemenlik sahasını ihlal ederek uluslararası hukuku günaşırı şekilde ayaklar altına aldığı iddia edilirken, müze statüsündeki bir yapıda Kur’an okuyarak da uluslararası hukuku çiğnediği iddia edildi. “Erdoğan denizin (Ege’nin) ardından karada da uluslararası hukuka karşı geliyor” çizgisindeki ifadeler, ünlü televizyon kanalı SKAİ’da dile getirildi. SKAİ yorumcuları, Türk-Yunan ilişkilerinin bozulmasının tek sorumlusunun Erdoğan olduğunu, Ayasofya gelişmesinin halihazırda gergin olan ilişkileri daha da gereceği öngörüsünü ortaya attılar.
“Tarihe geçmek istiyor” vurgusu
Yunan medyasında soldan sağa tüm medya organlarında dikkat çeken nokta, korkunun öfkeden daha fazla olduğu gerçeği. Yunan kamuoyu, Erdoğan’ın Ayasofya’yı camiye çevirmesinden daha önce hiç olmadığı kadar korkmaya başladı. “Türkiye’nin otokratik lideri, Ayasofya’yı camiye çevirerek Türk siyasi tarihine geçmek istiyor” yorumları Türk düşmanı sağcı yayın organları ve Türkiye’ye ılımlı sol görüşle mecralarda birlikte dillendiriliyor.
