Arakanlı insan hakları eylemcisi İbrahim Ali, Müslümanlara yönelik katliamların yapıldığı Arakan’da durumun içler acısı olduğunu ve insani yardımların acilen arttırılması gerektiğini belirterek, “Türkiye, güçlü bir İslam ülkesi. Türk hükümetinden Arakan’da yaşanan dramın son bulması için Myanmar hükümetine baskı yapmasını istiyoruz” dedi. Ali, Arakan’da Müslümanlara yönelik katliamlara ilişkin yaptığı açıklamada, bölgede büyük bir insanlık dramı yaşandığını söyledi. Son şiddet olaylarının 25 Ağustos’ta başladığını, Myanmar ordusu ve bölgedeki Budist çetelerin Arakan halkının yaşadığı köyleri yaktığını anlatan Ali, katliamların son bulması için İslam ülkelerinin acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
“Türkiye güçlü bir İslam ülkesi”
Özellikle Bangladeş sınırındaki bölgede durumun kritik olduğunu, Bangladeş hükümetinin yaşanan olaylara rağmen sınırını kapattığını dile getiren Ali, şöyle devam etti: “Arakanlılar, Bangladeş tarafına geçtiği zaman Bangladeşli yetkililer tarafından yakalanırsa Myanmar’a geri gönderiliyor. Şu anda bölgedeki durum gerçekten içler açısı, her geçen gün yüzlerce insan hayatını kaybediyor. İnsani yardımların acilen arttırılması gerekiyor. Türkiye, güçlü bir İslam ülkesi. Türk hükümetinden Arakan’da yaşanan dramın son bulması için Myanmar hükümetine baskı yapmasını istiyoruz.”
“Kimliğimizi geri istiyoruz”
Myanmar ordusu ve Budist çetelerin saldırılarda özellikle erkek nüfusu hedef aldığını aktaran Ali, konuşmasını şöyle tamamladı: “Erkeklerin büyük bir kısmı askerler tarafından öldürülmüş durumda. Bu sebeple bölgede erkek nüfusunun fazla olduğunu göremezsiniz. Arakanlı Müslümanlar olarak istediğimiz şey; bin yıl önce olduğu gibi hayatta olmak ve geçmişte olduğu gibi haklarımızı geri istiyoruz. Myanmar hükümetinden başka bir şey istemiyoruz. En önemli sorunlarımızdan biri kimliğimiz yok. Bizler kimliğimizi kaybetmiş durumdayız ve kimliğimizi geri istiyoruz.”
Endonezya Türkiye’yi örnek alabilir
Myanmar ordusunun uyguladığı şiddet nedeniyle 7 yıl önce Arakan eyaletinden kaçarak Endonezya’ya sığınan Karimullah Muhammed de İslam dünyasının katliama sessiz kalmasının çok üzücü olduğunun altını çizerek, “Şimdiye kadar gerek Suriye gerek Filistin gerekse de Arakanlı Müslümanları savunmak için sesini en gür çıkan Türkiye oldu. Arakanlı Müslümanlara yönelik en son yaşanan şiddete karşı en dik duran Erdoğan’a minnettarız” diye konuştu. Türk milletinin Arakanlı Müslümanlara yaptığı duaları ve yardımları her zaman hissettiklerini dile getiren Muhammed, şu an her zamankinden daha fazla yardıma muhtaç olduklarını vurguladı. Türkiye’nin Esed/Hamaney rejiminin saldırılarından kaçan milyonlarca Suriyeliye kapılarını açmasının Müslümanlar için gurur verici olduğunu belirten Muhammed, Endonezya’nın da Rohingya Müslümanlarına aynı şekilde elini uzatabileceğini ifade etti.
“İşkence ve ihlaller uzun yıllardır devam ediyor”
Uluslararası insan hakları örgütü Uluslararası Özgürlük ve Onur için İttifakı (Alliance for Freedom and Dignity) Asya Pasifik Direktörü Mustafa Akoub, “Myanmar’ın savunmasız, değer verilmeyen ve tanınmayan Müslüman halkına karşı soykırım süreci işletiliyor” dedi. Bölgede son dönemde yaşananların, Arakanlı Müslümanlara yönelik uzun yıllara dayanan işkence ve insan hakları ihlallerinin yeni bir bölümünü oluşturduğunu belirten Akoub, şunları kaydetti: “Myanmar güvenlik güçleri, Arakan eyaletindeki Müslüman azınlığı bastırmak ve onlara zulmetmek için elindeki askeri imkânları kullanmayı yine artırdı. Myanmar’ın savunmasız, değer verilmeyen ve tanınmayan Müslüman halkına karşı soykırım süreci işletiliyor.”
“Bu sessiz bir soykırımdır”
“Biz Tarifsizler, Bir Myanmar Tabusu” kitabının yazarlarından Arakanlı Habib Rahman, Myanmar’da yaşanan katliamlar ve bölgedeki son gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu. Arakan’da Müslümanların katledildiği olayların hükümet güçlerinin bölgedeki Budistleri silahlandırmasıyla başladığını belirten Rahman, Rathedaung, Maungdaw ve Buithdaung bölgelerinde Müslümanlara karşı saldırıların halen sürdüğünü kaydetti. Aslında Arakanlı Müslümanlara yönelik saldırıların Haziran 2012’den beri devam ettiğine dikkati çeken Rahman, “Bu sessiz bir soykırımdır” ifadelerini kullandı.
