Yakın dönemde hemen her seçim öncesi terörle girdiği gizli kapaklı ittifakların getirdiği istifalar ve üstesinden gelemediği taciz-tecavüz olaylarıyla şirazesi kayan CHP'de ve müttefikleri yeni bir gölge oyununu sahneye koydu. Oysa mızrak çuvala sığmayacak kadar büyük ve Türkiye gerek kamuoyu gerek devlet kurumlarıyla geçmişte yaşadığı Gezi darbe girişiminden bu senaryoyu iyi biliyor. Boğaziçi üniversitesine rektör atamasını bahane ederek başlayan eylemlerin geçmişte gezi kalkışmasının arkasında duran aynı aktörler tarafından desteklendiği aşikarken CHP bu süreci kendi içinde yaşadığı çalkantıları perdelemek için ustaca kullanıyor.

TERÖRLE GÖBEK BAĞI

Son günlerde dört milletvekilinin aldığı istifa kararı ve bu kararı kamuoyuyla paylaşırken dile getirdikleri itiraflar CHP’yi iyice köşeye sıkıştırmıştı. Özellikle partinin İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, CHP’den istifasını açıklarken yaptığı “Hem ‘ PKK terör örgütüdür.’ demeyenlerle iş tutma hem Çelebi olmaz” sözleri hala zihinlerdeki yerini koruyor. İstifa eden vekillerin partilerine yönelik “Yabancılardan demokrasi dilenen CHP’ye geldik. Atatürk demekten imtina eden CHP’ye geldik. HDP yönetimine ses çıkaramayan CHP’ye geldik” eleştirileri hala çok taze. İstanbul’daki teşkilatlarda patlak veren taciz ve tecavüz olaylarının İzmir, Bursa, Tekirdağ, Yalova, Sivas ve Adana dahil daha bir çok il ve ilçe teşkilatlarında ifşa olmasıyla mideler bulandı. Ancak CHP yönetimi bütün bu taciz ve tecavüz olaylarını görmezden gelirken çareyi bir başka yerde buldu.

Editör: TE Bilisim