Elazığ'da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi emekli öğretim üyesi ve şair Ahmet Tevfik Ozan (68), geçirdiği kalp krizi sonucu geçen ocak ayında hayatını kaybetti. 1980 darbesi sonrasında bir dönem cezaevinde kalan ardından tıp eğitimine devam eden Dr. Ozan’ın, 1999 yılında Pınarhisar Cezaevi'nde tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup yazdığı ve eserlerini yolladığı öğrenildi.

ERDOĞAN'DAN TEŞEKKÜR MEKTUBU

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise o dönem kendi el yazısıyla Ahmet Tevfik Ozan'a teşekkür mektubu gönderdi. 22 yıllık mektup, oğulları tarafından Ozan’ın evrakları arasından bulunarak ilk defa gün yüzüne çıktı.

''GEÇİCİ BİR MEKANDAYIZ''

Cumhurbaşkanı Erdoğan o dönem gönderdiği mektubunda, “Sayın Dr. A. Tevfik Ozan Kardeşim; Gönderme nezaketini gösterdiğiniz eserlerinizi aldım. Teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerimize olsun diyorum. Geçici bir mekandayız. Bunun bizler için anlamlı veya farklı süreç olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Sizlere de bulunduğunuz görevde başarılar diliyorum. Selam ve Dua.. Allah’a emanet olunuz” ifadelerine yer verdiği görüldü.

"BİZE YÜZEYSEL BAHSETMİŞTİ''

Vefat eden Ozan'ın oğlu Erciyes Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi Mehmet Seyda Ozan ise mektup ile ilgili yaptığı açıklamada, “Biz bu mektubu babamın eşyalarını toplarken kıymetli evraklar dosyasında rastladık. Bize daha önce çok yüzeysel bahsetmişti fakat çok detaya girmemişti. Mektubu gördüğümüzde açıkçası şaşırdık, çünkü pek gün yüzüne çıkmamıştı ve herhangi bir platformda paylaşımı olmamıştı. Cumhurbaşkanımız 1999 yılında Kırklareli'nin Pınarhisar ilçesinde yaklaşık 4 ay tutuklu kalmıştı. O dönemde tamamen vatan sevmenin çilesini çeken kişileri kardeşi olarak görmesinden kaynaklı cumhurbaşkanımıza yazdığı bir mektup aslında. Babam bu mektubu yazmanın yanında eserlerini de cumhurbaşkanımıza göndermiş. Cumhurbaşkanımız da bu eserleri aldığını belirterek teşekkürlerini ve iyi dileklerini sunmuş. Biz babamın gönderdiği mektubun bir kopyasına ulaşamadık ama cumhurbaşkanımız yazdıklarından çıkarılmadıklarımız doğrultusunda bir teselli mektubu ve cumhurbaşkanımıza güç verme, teselli etme maksadıyla yazılmış bir mektup olduğunu görmekteyiz” diye konuştu.

22 YILLIK

Ozan, "Bu mektubu yaşadığı dönemde çok dile getirmemesi aslında bu mektubun bir güç aracı olarak algılanmaması ve yazılmış o dönemin şartlarında tamamen saf ve temiz duygularla, halis bir niyetle yazılmış olması bir nebi vatansever bir kardeşini teselli etme maksadıyla yazılmış. Günümüzde de buna gölge düşürecek bir paylaşım düşünmemesi aslında bu zamana kadar gizli kalmasını sağlayan önemli bir husus olmuş, diyebilirim. Mektupla beraber biz babamın yazdığı mektubun çıkarımını yapabiliyoruz. Bu mektuba ulaşma vesilemiz babamın vefatı sonrasında eşyalarını toplamamız kapsamında gerçekleşti. Yaklaşık 22 yıllık bir mektuptan bahsediyoruz. Dediğim gibi, yaşadığı dönemde bu bir güç aracı olarak algılanmasın veya o dönemin saf ve temiz duygularla yazılmış teselli mektubunun yanlış yönlere çekilmemesi amacıyla gizli kaldığını söylemek mümkün. Biz de gördüğümüzde gerçekten şaşırdık çünkü cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, kendi el yazısıyla yazmış bu mektubu hala da üzerinde yazmış olduğu kaleme ait izlere rastlamaktayız" şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim