Çin Devlet Başkanı Xi Jiping, 2014 yılında Uygur Türklerinin yüzde 90'ının yaşadığı Sincan bölgesini 'dini aşırılıkçılığa karşı ön cephe' olarak tanımlamış ve 'teröre karşı savaş' başlattığını bildirmişti. Yaklaşık 1 milyon insanın yaşadığı bölgede başlatılan eğitim kamplarında tutukluları zorla çalıştırma, kısırlaştırma, tecavüz ve işkenceye uğratma gibi insanlık suçları işlendi. Çin'in bu ihlallerine karşı açılan 50'den fazla uluslararası dava ise sonuçsuz kaldı.
İNGİLTERE’DEN ZULME SES YOK
Uluslararası toplum Çin’e açılan davaların sonuçsuz bırakılmasına oldukça tepkisiz kaldı. Middle East Eye yazarı Myriam François uluslararası toplumun Çin'in soykırımlarına sessiz kalmalarının nedenini ticari bağlar olarak açıkladı. İngiltere Başbakanı Boris Jonhson'ın Çin'in politikalarını 'endişe verici' olarak açıklaması Çin'in insan haklarını ihlal ettiğini doğruluyor. Ancak Çin ile olan ticari ilişkileri açılan davalar karşısında İngiltere’yi sessiz bırakıyor.
AVRUPA'NIN ÇIKARI İNSANİ DEĞERLERDEN ÖNEMLİ!
Avrupa Birliği çıkarları uğruna zulme karşı sessiz kalırken Çin ticaret ilişkilerinin bozmamak adına yapılan asimile politikasını görmezden geldi. Sadece sözde kınamalarla yetinen Avrupa'nın sözde insani mahkemelerinin bir kez daha adaletsiz ve işlevsiz olduğu gözler önüne serildi.
2019 yılında BM İnsan Hakları Konseyi'ne üye 22 ülke, Çin'in, Sincan Uygur Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan bir mektup imzalamıştı.
