Dünyanın en büyük destanlarından biri olan Çanakkale Destanı tarihin sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfasıdır. 1. Dünya Savaş’ının ardından 1911-1912 yıllarında Osmanlı Devleti son Afrika’da son toprağını düşmanlarına kaptırmış ve 1912-1913 tarihinde ise Rumeli’deki Türk hakimiyetini sona ermişti. Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşadığı bu kayıpları gören Avrupalı devlet Osmanlıyı hedef olarak görmüştü. Peki, Çanakkale 57. alay hikayesi nedir? 57. alay kaç kişiydi?

Çanakkale 57. alay hikayesi nedir? 57. alay kaç kişiydi?

Birinci Dünya Savaşının devam ettiği, savaşın en sıcak olduğu dönemde Rusya’da ihtilal çıkmış ve ittifakları olan Fransa ile İngiltere, Rusya’ya yardım götürmek istiyordu. Ancak bu yardımı ulaştırmak pekte mümkün değildi çünkü tam ortada düşmanları olan Almanya bulunuyordu ve bu yolu kullanamazlardı. Geriye bir tek yol kalıyordu oda yardımı boğazlardan göndermek.

Fransa ve İngiltere, İstanbul’u işgal edip, boğazları geçerek yarım götürmeyi ve Osmanlı’yı savaş dışı bırakmayı hedefliyordu. Ancak İstanbul’u ele geçiremeyen düşman kuvvetleri başka bir plan yapmış ve bu plana göre Gelibolu yarımadasına çıkarma yapmayı, boğaz kıyılarındaki tüm Osmanlı ordusu temizleyerek geçeceklerini düşünüyorlardı.

Osmanlı donanması da çıkarmayı nereden yapacaklarını ve merkezde mi yoksa kıyıda mı müdahale edileceğini tartışıyordu. Çıkan sonuca göre yerin Saroz Körfezi olacağı ve merkezde durdurulması gerekiyordu.

Fakat yedek kuvvet olarak Bigalı köyünde bulunan 19. Tümen Komutanı, Yarbay Mustafa Kemal, ordudaki görüşten farklı düşünüyordu. Mustafa Kemal’e göre, düşman Arıburnu konumundan çıkarma yapacaktı ve bu çıkarmaya ordu daha kıyıdayken derhal müdahale etmeli ve geri püskürtmeliydi.

Tarihin 25 Nisanı gösterdiği gecede, Bigalı köyünde konumlandırılmış olan 19. Tümen karargahında top ve gemi sesleri duyulmaya başladı. Mustafa Kemal haklı çıkmıştı. Düşman kuvvetleri, tamda tahmin ettiği bölgeden çıkarma yapmaya başlamıştı. Mustafa Kemal derhal durumu üstlerine bildirdi ve kendisine bir tabur asker ile düşmanı karşılama emri verildi. Ancak düşman çok kalabalıktı ve kesinlikle merkeze ilerlemeden kıyıda durdurulmalıydı.

Düşmanın yere yatmasıyla geçen zamanda arkadan gelen 57.Alay askerleri oraya yetişmişti. Mustafa Kemal 57. Alaya taaruz emrini şöyle verdi. “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimizi başka birlik ve komutanlar alacak.”

Daha sonra bölgeye gelen diğer yüzbaşına, büyük bir risk alarak 19. Tümen’in tamamını istediğini söyledi. Böylece 27. Alay da düşmana karşı saldırıya başlamıştı.

25 Nisan 1915’te, Kurban bayramın ilk gününde 57. Alay kendisinden 4-5 kat büyük bir orduya karşı bir kahramanlık mücadelesi verdi ve alayın 3te 2si orada şehit oldu. Binbaşı Hüseyin Avni Bey’de çarpışma sırasında şehit düşmüştü. Gün ağarırken, düşman 261 Rakımlı Tepe’den temizlenmiş, bir milletin kaderi 3000 kahraman asker ile değişmişti.

Daha sonra 57. Alay’ın sağ kalan askerleri Filistin Cephesi’nde görevlendirilmiştir.

57.Alay Sancağı Nerede?

Günümüze kadarki sürede, 57.Alay Sancağı nerede sorusuna dair herhangi bir bilgi sonuca ulaşılamamıştır. Ancak, Türk ordu geleneğinde sancak kutsaldır ve asla yere düşürülmez, düşmana teslim edilmez, bu görüş göz önünde bulundurulduğunda, en son Filistin Cephesinde savaşan Alay’ın İngilizler tarafından esir alınırken, sancağını teslim etmeyerek imha etmiş olmasının kuvvetli bir ihtimal olduğu değerlendirilmektedir.

Bu kahramanların anısına o günden beri Türk Ordusu’nda 57. Alay bulunmamaktadır.

57.Alay şehitliği Çanakkale Gelibolu Yarımadası’nda Kanlısırt’ta bulunmaktadır.

İşte o kahramanlar, hala oradalar hala o tepeyi bekliyorlar!

Editör: TE Bilisim