Bugüne kadar dağdaki terörle arasına mesafe koyamayan HDP için yolun sonu göründü. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, bir ayağı Kandil'de bir ayağı Meclis’te boy gösteren ve gerçek yüzü fezlekelerle deşifre olan HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı.

EVRENSEL HUKUK VURGUSU

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. İddianame Yüksek Mahkeme'ye gönderildi. Şahin’in yazılı açıklamasında HDP yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları belirtildi.

HDP PKK'NIN UZANTISIDIR

Başsavcı Şahin, “PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından adı geçen siyasi partinin kapatılması AYM’den talep edilmiştir.” ifadelerini kullandı.

BAŞSAVCIDAN HUKUK MANİFESTOSU

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sitesinde yer alan metinde insan hakları vurgusu dikkat çekerken, siyasi partilerin evrensel ve demokratik hukuk kuralları çerçevesinde kalmalarının esas olduğu vurgulandı: “Temel hak ve hürriyetler devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için yeterli bir gerekçe olarak kabul etmiştir.”

"HDP DEVLETİN BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZMAYI HEDEFLİYOR"

Şahin, açıklamasının devamında şu değerlendirmelerde bulundu:

"Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır. Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından, adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesinden talep edilmiştir."

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK ?

Öte yandan siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanıyor.

Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin  devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebiliyor.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan dava üzerine Mahkeme, bir siyasi partinin Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verebiliyor.

Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun davanın mahiyetine uygun hükümleri uygulanmak suretiyle dosya üzerinden Genel Kurulca inceleniyor ve kesin karara bağlanıyor.

RAPORTÖR GÖREVLENDİRİLECEK

Bu aşamadan sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, raportör görevlendirecek.

Editör: TE Bilisim