Sümeyye Aksu / Röportaj

Uzmanlar, toplumda görülen rehavetin de etkisiyle koronavirüs ( Kovid-19) vakalarının daha da artacağından endişeli. Bu endişede en büyük pay ise, salgının hızını arttırdığı bilinen İngiltere varyantı. Toplumda görülen rehavet ve yeni mutasyonlarla, 3’üncü dalganın yaşanabileceği belirtiliyor. Doç. Dr. Ümit Savaşçı, Türkiye’de son dönemde artan Koronavirüs vakalarına ilişkin Diriliş Postası’na değerlendirmelerde bulundu.

MUTASYON ETKİSİ

Doç. Dr. Savaşçı, özellikle mutasyonun etkisine dikkat çekerek, “Bizim hastanemizde de Güney Afrika, Brezilya, İngiltere mutasyonu vakalarımız var, mutasyonlar da biraz tetikliyor. Dolayısıyla korkmadan, endişe etmeden, rehavete kapılmadan bu mücadelede 3-4 ay daha devam edersek, ülke olarak başarıya ulaşabileceğimizi düşünüyorum” dedi.

KORKUTUCU DEĞİL

Doç. Dr. Savaşçı, Özellikle Karadeniz bölgesinde alınan tedbirlere rağmen vaka sayılarında artış yaşandığına dikkat çekerek, bunda mutasyonların da etkisinin olabileceğini söyledi. Doç. Dr. Savaşçı, “Mutasyon biraz daha vaka sayılarını artırmış olabilir. Ancak ağır vaka sayılarımız artmış değil.

Özellikle yaşlı popülasyonda artan vaka sayıları ile birlikte hastaneye yatış ve yoğun bakım ihtiyaçlarımız önümüzdeki ay biraz artabilir. Gerekli tedbirler alınacaktır; ama şu an çok korkutucu boyutta değiliz” dedi.

Doç. Dr. Savaşçı, mart ayının önemine dikkat çekerek, “Mart ayında çok dikkat etmemiz gerekiyor. Hem kısıtlamalarda bir gevşeme hem de özellikle mutasyonun da etkisi, Avrupa’dan sonra bizde genelde 2-3 aydan sonra bir yükseliş ivmesi ortaya çıkıyor. Bu dönemde de bir artış olursa ne yazık ki vaka sayılarında yükseliş, tırmanış yaşayabiliriz.

Aşılanma ülkemizde çok iyi noktada gidiyor, 5,5 milyonu buldu. Eğer 40-50 milyonu tamamen aşılarsak, zaten virüsle şu ana kadar karşılaşanlarda olduğu için genel bir toplumsal bağışıklığa yaz dönemine doğru ulaşacağımızı düşünüyorum” ifadesini kullandı.

Doç. Dr. Savaşçı, mutasyonlara ulaşmak için iki temel önlem olduğunu işaret ederek, “Biri alınan önlemler, maske, mesafe; ikinci önlem ise aşının yaygınlaştırılması yani toplumda belli sayının üstünde kişinin tek ya da çift doz aşıyı almış olmasıdır. Türkiye her iki aşamayı da dengeli götürmeye çalışıyor.

Virüs ne kadar çok ortamda bulaşıcılığını kaybetmeye başlarsa, bunlar iyi mutasyona dönmeye başlayacak, kötü mutasyon olayı gerçekleşmeyecektir. Dolayısıyla bazı ülkeler bunu çok iyi başardı, özellikle Uzak Doğu ülkeleri. Biz de ülkemizde disiplini korursak, tedbirlere uyarsak ve aşılamayı güzel bir şekilde gerçekleştirirsek iyi yönlü mutasyonlar ile artık biz her yıl rastladığımız grip virüsü gibi hafif bir halsizlik, baş ağrısı, eklem ağrısı ile bu virüs normal şekilde hayatımızda yerini almış olacak, bizi çok etkilemeyecek” diye konuştu.

“MEVSİMSEL GRİP MUTASYONLARINA OLUMLU KAYIŞLAR BAŞLADI”

Doç. Dr. Savaşçı, koronavirüsünde mevsimsel gribe doğru yönelim olduğunu belirterek, “Bizim gözlemlediğimiz şu; mutasyonların kişilerin hastalığına ağırlık etkileri yok. Böyle olumlu değişimler de olabilir. Normalde her yıl grip oluruz ve her yıl mutasyona uğrar. Bizi yatağa yapıştırır; ama sonuçta ölümcül etkileri olmayabilir.

Koronavirüsünde de aslında, mevsimsel grip mutasyonlarına doğru olumlu yönde kayışlar başladı. Bu bizim için çok önemli ve umut verici bir veri” değerlendirmesinde bulundu.

YOĞUN BAKIM İHTİYACI AZALIYOR

Koronavirüsün daha öldürücü, insan üzerinde daha hasar bırakıcı etkilerini azaltarak devem edeceğini söyleyen Doç. Dr. Savaşçı, “Vakalarımız arttı; ama hastalarımızda akciğer tutulumları daha az yoğun olmaya başladı. Bu bizim için çok önemli bir veri. Yoğun bakım, oksijen ihtiyaçları çok az olmaya başladı, demek ki virüs artık akciğeri çok etkilememeye başladı.

Tabii ki çok değişik ve öldürücü mutasyona uğramazsak. Dolayısıyla bu dönemde şu anda ki ağır vaka sayılarımızın hem düşük olması hem klinikte çok hasta yatmaması bizi rahatlattı. Her ne kadar vaka sayısı çok olsa da, hastalığın üzerinde kötü bir yansıması veya sağlık sisteminde bir yoğunluk yansıması şu anda yok. Olumlu mutasyonlarla virüs etkisini biraz kaybetti’ diye yorumlar yapabiliriz. Tabii tedbirlere devam edeceğiz, bu rehavet nedeni değil” dedi.

“ÇOK KATI BİR KAPANMA OLMAZ”

Türkiye’nin vaka artışlarında ve piklerde Avrupa’nın 2 ay gerisinden geldiğine dikkat çeken Savaşçı, “Günlük vaka sayılarımız, mart ayı sonu nisan ayı başında 20 binleri bulabilir. Ama aşılanma hızını artırırsak ve iller bazında kurallar artarsa bu sayılara ulaşmayabiliriz. O zaman yatay bir seyir seyrederse, tabii ki vatandaşlarımızın kurallara uyması burada birinci kural. O zaman evet 3’üncü piki yaşamayabiliriz; eğer günlük vaka sayılarında bu şekilde bir artış olursa ne yazık ki biz Nisan ayında 3’üncü pike ulaşmış olacağız.

O zaman tabii ki ülkede çok ciddi kısıtlamalar ve ne yazık ki can kayıplarımız, hastaneye yatış oranlarımızda da ciddi artışlar olabilir. Açıkçası ülkemizde tam kapanma olacağını düşünmüyorum.

Tedbirlerin sıkılaştırılması, iller arası transportun azaltılması, okulların daha kontrollü hale gelmesi, özellikle işletmelerin kurallara daha dikkat etmesi, hafta sonu kısıtlamaların belki eklenmesi şeklinde il bazında bazı tedbirler alınabilir ama çok katı bir kapanma kuralları uygulanacağını zannetmiyorum” şeklinde ifade etti.

Editör: TE Bilisim