AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Çanakkale Şubesi'nin 5'inci Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davada sözün kendilerinde değil yargıda olduğunu söyledi. Yargı ne derse başlarının tacı olduğunu ifade eden Turan, "Ancak bugün gazetelere baktığımızda vay demokratik bir ülke de dava mı açılır dendiğini, bazı siyasi partilerin bunu en büyük gündem yaptığını görüyoruz." diye konuştu.

"NASIL TÜRKİYE PARTİSİ BU?"

"Ben de söylüyorum, demokratik bir ülkede terör illeti mi olur?" ifadelerini kullanan Turan, şöyle devam etti:

"Bizim yıllardan beri bağırmaktan Mecliste boğazımız patladı. PKK'yı kınayın dedik, Kandil'i terk edin dedik. 6 milyon aziz mübarek insan size Kandil'in aparatı olun diye oy vermedi. Demokrasi içerisinde kalın, ülkeyi büyütün, dertleri ifade edin diye oy verdi. 'Neden siz milletin iradesini başka başka örgütlere saçıyorsunuz, veriyorsunuz' diye hep eleştirmedik mi? Şimdiye kadar hiçbir 18 Mart'a katıldı mı? Şimdiye kadar hiçbir şehit cenazesine katıldı mı? Bu arkadaşlarımız, şimdiye kadar Mecliste Amerika'ya, İsrail'e karşı, Azerbaycan'ın, Libya'nın yanında değişik zamanlarda ortak bildiriler oldu, her parti attı o imzayı ama o parti atmadı. Nasıl Türkiye partisi bu?"

AK Parti'nin 2010 yılında bir anayasa değişikliği teklifi olduğunu hatırlatan Turan, şunları söyledi:

"Madde madde 20 küsur madde görüşüldü. Bir maddede Türkiye'de parti kapatmaların zorlaştırılması neredeyse imkansız hale gelmesi teklif edildi. Maddeye göre Cumhuriyet Savcılığı davayı açamayacak, iddianameyi Anayasa Mahkemesine değil önce Meclise gönderecekti. Cumhuriyet Başsavcısı kapatma davasında kullanılacak iddianameyi Meclise gönderecek, Mecliste tüm siyasi partiler eşit temsille, eşit üyeyle o iddianameyi görüşecekler eğer Meclisteki partilerin 4'te 3'ü ancak dava açılsın derse o iddianame Anayasa Mahkemesine konu olacaktı. Ama buradan hatırlatmak isterim, hem CHP hem HDP o değişikliğe evet demediler. Niye demediler biliyor musunuz çünkü o zaman AK Parti'nin kapatılması isteniyordu. Çünkü o zaman Refah Partisinin ve devamının kapatılması isteniyordu. Siz kendine demokrat başkalarına değil derseniz gün gelir hesap döner ayağınıza dolaşır."

Turan, "Keşke bugün eleştiren arkadaşlar o günde aynı hassasiyetle Türkiye’de partilerin kapatılmasına hayır deselermiş. O gün o maddeyi düşürenler, o maddeyi Meclisten geçirmeyenler bugün ağlar gibi yapıyorlar. Bu adil değil bu demokratik değil. Hatırlayın, Ufuk Uras var, yazar, gazeteci, o zamanın HDP'nin ismi BDP'nin vekiliydi. HDP'nin o maddeye evet dememesinden dolayı partiyi terk edip ayrıldılar sonra." diye konuştu.

Tüm engellemelere ve uluslararası operasyonlara rağmen Türkiye'yi büyüteceklerini anlatan Tutan, MÜSİAD ve benzeri kurumlara omuz vermeye, onların desteği ve vizyonuyla ayağa kalkmaya, ekonomiyi büyütmeye hep beraber çalışacaklarını belirtti.

"DEVLET BİR TANEDİR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 106. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen resmi törene katılmayıp şehitliğe daha sonra çelenk koymalarını eleştiren Turan, şunları kaydetti:

 "18 Mart gibi, 10 Kasım gibi daha ötesinde Kurban ve Ramazan Bayramı gibi milli değerlerimizde, özel günlerimizde ne olur parti kavgası yapmayın, ikilik yapmayın resmi törenlere katılın' dedik. Dün biliyorsunuz 18 Mart vesilesiyle Meclis Başkanı'mız, bakanlarımız, ordu komutanlarımız, bütün sivil toplum kuruluşlarımızla şehitlikte törene katıldık. Ancak resmi törenden sonra diğer partiler orada çelenk koydular. Bu yanlış. Devlet bir tanedir. Bayrak bir tanedir. İstiklal Marşı bir tanedir. 18 Mart bir tanedir. Tören bir tane olur. 19 Mart’ta gel çelenk koy lafımız yok. 20 Mart’ta gel her gün gel lafımız yok. Ama Meclis Başkanı'nın olduğu yerde, Genelkurmayın olduğu yerde, bizim milli donanmamızın, uçaklarımızın tören yaptığı yerde katılmayıp uzaktan izleyip bittikten sonra çelenk koymanın hangi anlama geldiğini ben siz kıymetli iş adamlarının takdirine bırakıyorum. 18 Mart tektir. 10 Kasım tektir. 19 Mayıs tektir. Bunların töreni tek olması lazım. Aramızda farklı fikirler olabilir. Siyasi partilerimiz farklı olabilir. İdeolojimiz farklı olabilir. Ama ülkemiz tek, Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Akşener'e MÜSİAD kongresinden sitem ediyorum. O sabahki törenlere katılmayıp, sonradan çelenk koymanın hangi anlama geldiğini, HDP'lileşen bir anlayış olduğunu vurgulamak istiyorum. Müdahale edin, uyarın, bunları yapmasınlar. 19 Mart’ta gelsin, 20 Mart’ta gelsin çelenk koysunlar ama 18 Mart’ta gelmişsen Meclis Başkanı'yla, Vali'yle beraber orada olmak durumundasın, bize yakışan budur."

Çanakkale Ticaret Borsası Toplantı salonundaki etkinliğe, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas, MÜSİAD Çanakkale Şube Başkanı Şerif Mutlu, MÜSİAD'lı yöneticiler, Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Genel Kurul'da, mevcut başkan Şerif Mutlu yeniden başkan seçildi.

Editör: TE Bilisim