'Her nefis ölümü tadacaktır' Ayet-i Kerimesi fahvasınca bu dünyadaki ömrünü tamamlayan Raslülullah sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz de Allâhu teâlâ'nın kendisi için takdir ettiği vakit nihayet bulduğundan cismen fani dünyadan, Sahâbe-i Kirâm arasından ayrıldı. İki cihan güneşi sallallâhu aleyhi ve sellemin bu dünyadan ayrılışı ashabını tarifsiz bir üzüntüye boğmuştu. Rasulullah Efendimizden ayrılığın yanı sıra mübârek beden-i şerifinin tekfîn ve techîz, tedfîn işlemlerinin de yapılması gerekiyordu. Peki Peygamberimizin (s.a.v.) gasil, cenaze ve defin işlemleri nasıl yapılmıştı? İşte dini kaynaklardan aktarılan bilgilere göre 'Peygamber Efendimiz'in cenaze ve defin işlemi nasıl gerçekleştirilmiştir? (S.A.V.)' sorusunun yanıtı.

Peygamber Efendimiz'in cenaze ve defin işlemi nasıl gerçekleştirilmiştir? (S.A.V.)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) 632 yılı Rebiul Evvel ayında pazartesi günü öğleye doğru vefat etti.

Hz. Peygamberimiz (s.a.v.)'in kısa bir hastalık evresinden sonra vefat etmesi Medine-i Münevvere'de derin bir iz bıraktı. 

Peygamberimiz (s.a.v.)'in mescidi binlerce kişi ile doldu. İnsanlar şaşkınlık içindelerdi. Hatta Hz. Ömer "Kim Muhammed (s.a.v.) öldü derse öldürürüm" diye tehdit ediyor, tam bir şok hali yaşanıyordu.

Hz. Ebu Bekir'in gelip cemaate hitap etmesi ve Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in günün birinde vefat edeceğini bildiren ayeti okumasıyla (Ali İmran, 144) insanlar hakikati kabullendi.

PEYGAMBER EFENDİMİZİ (s.a.v.) KİMLER YIKADI?

Hz. Peygamber (s.a.v.) vefat ettiğinde O'nu kimin yıkayacağı konusu bir an için cevapsız kaldı. Aslında peygamberimiz yıllar önce Hz. Ali'ye 'Ben ölünce beni sen yıka' demişti. Hz. Ali, 'Ben ölü yıkamayı bilmiyorum' dediğinde ise Efendimiz (s.a.v.) 'Bu sana öğretilecek' buyurmuştu.

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in vefat ettiği yer, Hz. Aişe'nin odasıydı. Muhtemelen 20 metrekare civarında olan bu odaya sınırlı sayıda insan sığabilirdi. Odanın ortasında Efendimiz (s.a.v.) sedir üzerinde uzanmış üzerine de çizgili bir örtü ile örtülmüştü.

İçeri belli sayıda kişi alındı. Bunlar da genellikle ehl-i beyt; yani; Hz. Peygamber (s.a.v.)'in amca çocuklarıydı. Hz. Abbas, Hz. Ali, Kusem, Fadl, Üsame bin Zeyd ve eski hizmetçisi Şakran.

Kuyulardan getirilen sular sahabenin ellerinden taşınarak içeri alındı. Efendimiz bu sularla yıkandı. Hz. Ali hariç Efendimizin yıkanması işini yapan herkes gözlerini kapattı.

Efendimizin üstündeki elbisenin çıkarılıp çıkarılmayacağı konuşulurken içeri bir ses girdi. Şöyle diyordu bu ses: "Peygamberi yıkarken elbisesini çıkartmayın." Öyle de yaptılar. Suyu elbisenin üzerinden beden-i saadetine döktüler. Hz. Ali ise eline doladığı bir bezle Efendimizin vücudunu sıvazladı.

RASÜLULLAH (s.a.v.)'in CENAZE NAMAZINI KİM KILDIRDI?

Peygamber Efendimiz yıkanıp kefenlendi. Sedir üzerinde bırakıldı. Cenaze namazını kim kıldıracak konusu gündeme geldi. Hz. Ali, "O bizim dünyada imamımız, ahirette de imamımızdır. Kimse onun cenazesine imamlık yapmayacak" dedi. Ve buna uygun olarak önce ehli beyt erkek, çocuk, kadın ve yakınları tek tek girdiler içeriye ve tekil olarak -imamsız- namaz kıldılar. Sonra da diğer büyük sahabeler ve halkın geri kalanı erkek ve kadınlar gruplar halinde içeri girip cenaze namazını kıldılar. Bu hal bütün bir Salı günü devam etti. Böylece mübarek cenazesine binlerce tekbir getirildi, saatlerce O'na dua edildi. Sahabe, Nebilerine vefalarını gösterdiler. Son dini getiren Hz. Resulullah (s.a.v.)'in cenaze namazını binlerce kişi kılmış oldu.

NEREYE DEFNEDİLDİ?

Hz. Peygamber (s.a.v.) pazartesi vefat etti ve - Yakup, Said bin Mansur, İbn Huzeyme, Vakedi, Ahmed bin Hanbel, İbn ebi'd- dünya ve benzeri bazı alimlere göre Salı günü gece yarısına doğru defnedildi. Yani pazartesi vefat etti, Salı gecesi defnedildi. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in Çarşamba gecesi defnedildiğini söyleyen alimler de var.

Efendimizin nereye defnedileceği de mescidi dolduran sahabe tarafından tartışıldı. Baki mezarlığı, Uhud meydanı veya benzeri yerler teklif edilmekle beraber hem Hz. Aişe'nin daha önce gördüğü bir rüya ve gerekse de Hz. Ebu Bekir'in peygamberimizden "Peygamberler öldükleri yere gömülürler" sözünü nakletmesi üzerine vefat ettiği odada defnedilmesine karar verildi.

Ebu Ubeyde ve Ebu Talha'ya mezar kazmaları (iki türlü mezar sistemi var. Lahd ve Şakk) için haber gönderildi. Ebu Ubeyde evinde bulunup getirildi ve o kabr-i şerifini kazdı.

RASÜLULLAH EFENDİMİZİN KABR-İ ŞERİFİNE GİRENLER

Hz. Ali, Kusem, Fadl, Şakrandı. Diğer sahabeler ise dışarıda toprağı tesviye ediyor, dua ediyor ve bir kısmı da toprağa su döküyorlardı. Kısacası Medine ve civar merkezlerden gelen sahabe, Efendimizin cenazesinde hazır bulundular. İbn Ümmü Maktum 'Muhammed ancak bir peygamberdir' ayetini okuyup duruyor, insanları teselli ediyordu.

Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve diğer tanınan zatlar da yıkama, gömülme, kefenlenme gibi bütün detaylarla ilgilendiler. Aynı zamanda ümmetin başsız kalmaması halife seçimi ve fitneye zemin bırakmamak için de Benü Sakife'de gelişmeleri yakından takip etmişlerdir.

Allâh (c.c.) hepsinden razı olsun.

Editör: TE Bilisim