AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, 1961 ve 1982 anayasalarının “üstünde kan bulunan” anayasalar olduğunu belirtti. Kurtulmuş, “Bu anayasalardan ve izlerinden kurtulabilmek, Türkiye siyasetinin başlıca sorumluluklarındandır.” dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, CHP, İyi Parti ve HDP arasındaki ilişkinin sorulması üzerine, “Artık örtülü filan da değil, CHP, İYİ Parti ve HDP arasında açık bir iş birliği söz konusudur.” dedi.

MEVCUT ANAYASA SİVİL DEĞİL

Numan Kurtulmuş, gerek 27 Mayıs 1960 darbesinden sonraki 1961 Anayasası, gerekse 1980 darbesinden sonraki 1982 Anayasası’nın sivil olmadığını belirterek, “Daha açık ifade edeyim, ikisi de faşist, baskıcı, devleti esas alan, milleti de devlete göre şekillendirmeyi kendisine şiar edinmiş olan anayasalardır. Hatta biraz daha ileri giderek şöyle ifade edeyim, her ikisi de üstünde kan bulunan anayasalardır. Bu anayasalardan ve izlerinden kurtulabilmek, Türkiye siyasetinin başlıca sorumluluklarındandır. Sayın Cumhurbaşkanımız, büyük bir samimiyetle, hiçbir önyargı olmadan yeni anayasa tartışmalarını açmıştır.” dedi.

‘CHP, HDP İLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE’

HDP Eş Genel Başkanları ve diğer HDP’li isimlerin, HDP desteği olmadan İstanbul ve Ankara’da CHP’li adayların seçimi kazanmasının mümkün olmadığı yönündeki açıklamalarını hatırlatan Kurtulmuş, “Dolayısıyla artık örtülü filan da değil, CHP, İYİ Parti ve HDP arasında açık bir iş birliği söz konusudur. CHP’nin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en temel sorunu olan bölünmez bütünlüğünün temini konusunda son derece ters ve aykırı bir noktada duran bir siyasi partiyle hangi temel çerçevede iş birliği yaptığını, halkın önüne açıkça koyması lazım. Zaman zaman seçim kampanyasında gördük, hem HDP’yle bir iş birliği var hem onların oylarına ihtiyacı var hem de onlarla yan yana görünmemek gibi bir zorlukları var.” dedi.

Sözleşme kararı usule uygun
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine yönelik soru üzerine Kurtulmuş, “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı bir günde alınmış bir karar değildir. Uzunca bir süredir istişare edilen, farklı kesimlerin görüşlerinin dinlendiği bir süreç sonucu, nasıl usulüne uygun bir şekilde İstanbul Sözleşmesi imzalanmışsa, yine usulüne uygun bir şekilde bu sözleşmeden çıkılmıştır.” ifadesini kullandı.
Editör: TE Bilisim