Toplumların geleceği olan çocukları zihinsel, bedensel ve ruhsal alanda hayata hazırlamalıyız. Yetişkinler için olduğu kadar çocuklar için de kitap okuma alışkanlığı edinmek oldukça önemli bir konudur. Kitap okumak öncelikle çocukların hayal gücünü daha da zenginleş[1]tiren bir eylemdir. Bunun yanı sıra zengin bir kelime hazinesine sahip olmanın yolu da yine okumaktan geçiyor. Kitap yazmadan daha önce senaryo yazmaya bu konuda kendini geliştirmeye başladığını söyleyen çocuk hikaye yazarı Elif Çiftçi Yılmaz, yazdığı animasyon kitapları hakkında Diriliş Postası’na açıklamalarda bulundu. Anne sıfatıyla kendini tanımladığını belirten Yılmaz sevinci de hüznü de nasıl yansıttığını anlattı.
“EN BÜYÜK TUTKUM”
Elif Çiftçi Yılmaz kimdir, kendini nasıl tanımlar?
En büyük tutkum duygularımı kalemle kağıda akıtmak, birçok alanda yazmayı seviyorum tabi ki. Ama en vazgeçilmezim çocuk edebiyatı diyebiliriz. Aslında çocuklarla ilgili üretime çizgi film senaristliği ile başladım. Dokuz yaş üzeri yazdığım dizi çizgi film senaryosu şu an çekiliyor. Uzun metraj bir animasyon film senaryom da var. O da önümüzdeki aylarda sinemalar da olacak.
ÇOCUKLARIN KALBİNE GİRMENİN YOLU
Animasyon film tutkunu bir yazar olarak bu alandaki çabaların çocuklar üzerindeki etkisini nasıl tarif edersiniz?
Çocukların kalbine girmenin en kolay yolu bir karakteri sevdirmek. Sizlere bir anımdan bahsetmek istiyorum. Bir gün ATM’nin önünde beklerken gözüme yedi sekiz yaşlarında güzel bir kız çocuğu ilişti. Annesi ile konuşmalarından Suriyeli olduklarını anladım. Çocuk yağan yağmura rağmen yüzü gülüyordu. Elinde sımsıkı tuttuğu bebeğinin saçlarını kirli elleri ile düzeltiyordu. Elindeki bebeğe yoğunlaştım. İçimden haykırdığım sözler şunlardı “Ah küçük kız elinde tuttuğun bebek ABD yapımı olan bir çizgi film karakteri. Nasıl da kalbine girmişler. Halbuki sen savaş[1]tan kaçarken bir tek çocuğun göz yaşını bile silmekten aciz bu devletler. Keşke onlarda senin saçlarını okşayabilselerdi. Bende epey bir farkındalık oluşmuştu.
" DÜNYA ÇOCUKLARININ GÖNLÜNÜ FETHEDELİM"
Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak neden bütün dünya çocuklarının gönlünü fethetmeyelim. Bir gün bizim yazdığımız karakterler Avrupa’dan, Asya’ya, Asya’dan Afrika’ya bütün çocukların gönlünde olacaktır. Hem biz ülke olarak ihtiyacı olan her milletin sesini duyan, yardımına koşulsuz koşan bir milletiz çocukların gönlünde yer almakta en çok bize yakışacaktır.
