İbrahim Seçkin Talaş / Özel Haber

Her fırsatta ‘Kürtlerin haklarının savunuculuğunu yaptığı’ iddiasında bulunan HDP, terör örgütü PKK ile olan mesafesizliğiyle Anadolu’da yaşayan her bir Kürt’e düşman olmayı sürdürüyor. 1915 olaylarında Erzincan, Van, Muş, Bitlis, Ağrı, Iğdır ve Erzurum’da köyleri bir araya toplayıp zulüm ve işkence yapan Ermeni çeteleri, Abdülhamid Han’ın kurduğu Hamidiye Alayları’nda bulunan Kürt köylerini basarak, çoluk çocuk, genç, yaşlı demeden 500 binin üzerinde Müslümanı katletti. HDP’nin Ermeni diasporasının uydurduğu soykırım iddialarıyla yüzleşme çağrısı ise yüzsüzlüğün bir diğer tarafını oluşturuyor.

Ermeni çetelerce vahşice katledilen Müslümanların isimleri, köyleri, kasabaları, bölgeleriyle birlikte Türkiye ve Azerbaycan belgelerine dayalı olarak devlet arşivlerinde yer alıyor. Hatta ölenlerin anısına yapılan Zeve Şehitliği, Iğdır Tuzluca ilçesi Gedikli Köyü, Merkez Oba Köyü ve Hakmehmet Köyü’nde ortaya çıkarılan toplu mezarlar o dönem yaşananları gözler önüne seriyor.

Ermeni diasporasının yersiz, kanıta dayanmayan iddialarını sözde soykırımın tarihsel boyutunu ve o dönem yaşananları tarihçi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Başkanı Göksel Gülbey ve tarihçi Ahmet Anapalı ile konuştuk.

“HDP KÜRTLERDEN İNTİKAM ALIYOR”

Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı’nda cepheye giden Osmanlı askerinin boşluğundan faydalanarak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Kürtleri ve Çerkezleri katleden Ermenilerin bölgede demografik değişim gerçekleştirmeye kalkıştığını söyledi.

Prof. Dr. Sofuoğlu, terörist odakların merkezinde yer alan HDP’nin “soykırımı tanıma” yüzsüzlüğüyle ilgili ise, “HDP, soykırımla Kürtleri suçluyor. Burada bir Ermeni intikamı vardır. Bunu Kürt dostluğu gibi, yandaşlığı gibi gösteriyor. Soykırım iddiası Hamidiye Alaylarında bulunan Kürtlerden intikamdır.” değerlendirmesinde bulundu.

YABANCI OKULLAR FAKTÖRÜ

Türklerin ve Ermenilerin Selçuklu döneminden bu yana yaklaşık bin yıldır aynı coğrafyayı paylaştığına dikkati çeken Sofuoğlu, Ermenilerin 1817 Mora isyanında Osmanlı’dan yana taraf tutarak, Rumların ayrılıkçı saldırılarına alet olmadığını söyledi. Sofuoğlu, “Ermeni-Kürt aileler birbirlerine evlatlarını teslim ederdi. Fakat yabancı okulların kurulmasıyla Türkiye’de Ermeniler kışkırtıldı.” diye konuştu.  Ermenilerin bugün olduğu gibi Batı’daki soydaşları tarafından kışkırtıldığının altını çizen Sofuoğlu, yabancı okulların kurulmasıyla, Ermenilerin yıllarca birlikte yaşadıkları Osmanlı tebaasına sabotaj faaliyetlerine ve sivil katliamlarına başladığını sözlerine ekledi.

KARŞILIKLI KITALLER OLDU

Osmanlı’nın tehcir ile sivil katliamı yapan silahlı birlikleri ve onlara yardım eden aileleri Halep’e gönderdiğini belirten Sofuoğlu, savaşın ardından geri dönüşlere izin verildiğini dile getirdi. Sofuoğlu, “Soykırım olmadı, karşılıklı kıtal oldu. Demografik yapıdaki küçük unsurları ve kendilerine karşı koyanları öldürdüler. Kürtler ve Çerkezler mecburen kendilerini savundular. Bu savunmada kıtaller oldu.” bilgisini verdi.

RUS ARŞİVLERİNDE KATLİAM VAR”

ASİMDER Başkanı Göksel Gülbey, 1915 olaylarıyla ilgili çarpıcı ifadeler kullandı. Gülbey, 1915-1917 yılları arasında Bolşevik İhtilali ile geri

 çekilen Rus ordusunun içinde bulunan 15 bin gönüllü ve silahlı Ermeni, bölgede kaldığını katliamı gerçekleştirdiğini söyledi.

Bu kişilerin Bingöl, Muş ve Bitlis’te taş üstünde taş bırakmadığını ifade eden Gülbey, şu ifadeleri kullandı:

“Rus arşivlerinde bu mevcut zaten. Ruslar’ın Ermenileri bu bölgede kullandığı, faşist, ırkçı

Taşnak-Hınçak çetelerini kullandığı arşivlerinde yer alıyor.”

Gülbey, “Tepe yönetimine kadar Ermenilerin kendine yer bulduğu terör örgütü PKK’nın toplu katliam yaptığı Kürt köylerine bakın, 80’li yıllarda

 katlettiği köylere bakın, köylerin tarihine indiğinizde 1915 yılında Ermeni çetelerine karşı en çok mücadele vermiş, toprağını korumaya, vatanını korumaya çalışan Kürt köyleridir. PKK’nın ‘Siz o zaman niye bize direndiniz?’ diye cezalandırdığını görürsünüz.” açıklamalarında bulundu.

“GERİ DÖNMEYENLER DİASPORAYI KURDU”

Tehcir ile gönderilen 840 bin Ermeni’nin Şam, Beyrut, Ürdün ve Lübnan’a ulaştığını ancak 85 bine yakının hastalık, yorgunluk ve diğer nedenlerden zayiata uğradığının altını çizen Anapalı, cepheden dönen Osmanlı askerleri kendi ailelerinin köylerinin yakıldığını, analarının, babalarının, çocuklarının öldürüldüğünü görünce, Ermenilerin yaptığını anlayınca yol kestiğini, çatışmalar yaşandığını ve ölümlerin olduğunu söyledi.

Anapalı, “Savaş bittikten sonra 595 bini geri geldi. 200 küsur bini Beyrut’ta, Ürdün’de, Suriye’de kaldı, Avrupa’ya göç etti. Bugünkü Ermeni Diasporası’nın ataları evlerine geri dönmeyenlerdir.” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim