Hazırlayan: İlahiyatçı - Yazar / Abdurrahman Akbaş

Kadir Gecesi, Yüce Rabbimizin yeryüzüne “es-Selâm” ismiyle tecelli ettiği, mümin gönüllere huzur ve esenlik vadettiği gecedir. Kadir Gecesi, lütuf ve izzeti ve bereketi bol olan manevi bir fırsat gecesidir.

Bu gece, meleklerin sabaha kadar yeryüzüne inerek ibadet eden mü’minlere muştuda bulundukları ve selamladıkları selamet gecesidir.

Bu gece, tövbe ve yakarışta bulunan gönüllerin açılan ellerinin boş çevrilmeyeceği, bir gecedir. Yüce Allah kapısına gelip, yüzünü O’na döndürüp el açanları boş çevirmekten hayâ eder. Dualarını kabul eder. Kulun hayrına olan şeyleri ahirette ecir olarak verir. Bütün bu ilahi af ve mağfiretin coşkunluğunun sebebi Kur’an’ındır.

Bu gece, Cenabı Hakk’ın, “Biz onu mübarek bir gecede indirdik” (Duhan, 44/3) buyurduğu Kur’an’ın, cehalet ve küfür karanlıklarını iman nuruyla aydınlattığı bir gecedir. Bu gece Kur’an’ın nüzulünün yıldönümü olan bir gecedir. Vahiyle insanlık muhatap alınmıştır. Bu insanlık için sonsuz bir ikramdır.

Kur'ân-ı Kerîm, doğru yolu gösteren bir rehberdir. Allah'tan korkanlara bir öğüt, bir uyarı ve rahmettir. Hasta kalplere şifâ ve müminlere cennet müjdesidir. İnkârcılara çetin azap uyarısıdır.

Kur'ân; yeryüzüne uzatılmış İlâhî bir urgandır. Ona tutunanlar doğru yolu bulur, helak olmaktan kurtulur; ona tutunmayanların ise doğru yoldan uzaklaşır. Şeref ve izzet onunla mümkündür. Onunla milletler yükselir, güç bulur, terekedenler ise alçalır, tarih sahnesinden yok olur.

Bu gecenin kadri ve kıymeti çok büyüktür şerefli ve müstesna bir gecedir. Kur'an-ı Kerim'de müstakil bir sûre ile şerefi yükseltilmiş, Kur’an’ın 97. sûresi olan “Kadir Sûresi” buna tahsis edilmiştir. Bu sûrede gece ile ilgili olarak şöyle buyurulur:

"Gerçek biz onu Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir gecesinin (o büyük fazl-u şerefini) sana bildiren nedir? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Onda melekler ve Rûh, Rablerinin izni ile, herbir iş için iner de iner. O (gece) tan yeri ağarıncaya kadar bir selamdır." (Kadir, 97/1-5)

Bu gece gafletle geçen günlerimizi sorgulama, günahlardan arınma, tövbe edip af ve bağışlanma dileme gecesidir.

Kadir gecesini samimiyetle ihya edelim. Sevgili Peygamberimizin (sav) bu mübarek gece ile ilgili olarak, “Kim faziletine inanarak ve sevabını umarak Kadir gecesini ibâdetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.” buyurmaktadır. (Buharî, İman, 25)

Bu gece Peygamberimizin (sav), Aişe annemize öğrettiği şu veciz dua, "Allah'ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet." (Tirmizi, “Deavat, 84; İbn Mâce, Dua, 5) bizler için günahlardan arınmaya bir vesile olsun.

Bu gece mümince yaşamaya, merhamet ve hak duyarlılığına vesile olsun. Kuran’ı okuyalım. Anlayıp hayatımıza rehber kılalım. Kadir Gecesi salgınla buruk geçen günlerimize bir inşirah ve huzur sunsun. Rabbim bu gecenin kadrini bilenlerden eylesin!.. Kadriniz yüce, kandiliniz mübarek olsun…

Günün Ayeti

“Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.” (Haşr Suresi, 59/10)

Günün Hadisi

“Kur'ân-ı Kerîm'i okuma usûllerine uyarak güzelce okuyanlar, vahiy getiren o şerefli meleklerle beraber olacaklardır. Kekeleyerek zorlukla okuyanlara ise iki kat sevap verilecektir. Kur'ân'ı okuyan ve onun buyruklarını uygulayan mü'minin annesiyle babasına, kıyamet gününde, parıltısı güneş ışığından daha güzel bir taç giydirilecektir.” (Ebû Dâvûd, Vitr 14)

Günün Duası

“Rabbimiz! Gerçekten biz, ‘Rabbinize iman edin!’ diye imana çağıran Peygamber’i (sav) işittik ve hemen iman ettik. Rabbimiz, günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı ört. Vefatımızla bizi hayırlı, fazilet sahibi ve itaatkâr kullarının arasına kat!” (Âl-i İmrân Sûresi,193)

Günün Sözü

  • Seni anmadan neye gönül bağladıysam tövbe.
  • Seni zikretmeden nerede oturduysam tövbe.
  • Huzurunda yüz kere tövbemi bozdum.
  • Sonra bu yüz kere bozduğum tövbeye de tövbe.
  • Mevlana, Rubailer, s.258

Peygamberimizin ve Ramazan günlüğü

İlk vahiy

Peygamberlik gelmeden önce Peygamberimiz (sav) şehirden uzakta, Ramazan ayında Hira’da tefekkür yoluyla ibadet ettiği günlerdi. Hatice (ra), Peygamberimizle (sav) ilgilenir. Bazen ihtiyaçlarını hizmetkârları vasıtasıyla giderirdi. Peygamberimiz (sav), Hirada bulunduğu sırada daha önce hiç karşılaşmadığı Cebrâil (as) peygamber olduğunu tebliğ etti Alak Sûresi’nin ilk beş âyetini okudu ve öğretti. Peygamberimiz (sav) vahyi aldıktan sonra büyük bir heyecana kapıldı ve korkudan yüreği titreyerek evine döndü. Başına gelenleri anlattıktan sonra, “Bana neler oluyor, Hatice?” diyerek kendinden korktuğunu söyledi. Bunun üzerine Hz. Hatice, Resûlullah’ın (sav) korku ve endişelerini gideren şu sözleri söyledi: “Öyle deme! Yemin ederim ki Allah hiçbir zaman seni utandırıp üzmez. Çünkü sen akrabanı gözetirsin, doğru konuşursun, işini görmekten âciz kimselerin elinden tutarsın, yoksulları kayırırsın, misafirleri ağırlarsın, haksızlığa uğrayan kimselere yardım edersin” (Buhârî, “Bedʾü’l-vaḥy”, 3, ). Hatice (ra) daha sonra Hz. Peygamber’i (sav) alıp amcasının oğlu Varaka b. Nevfel’e götürdü. İbrânîce bilen, bu sebeple Tevrat ve İncil’i okuyan, daha önceleri Hıristiyanlığı kabul etmiş olan bu kişi, Resûl-i Ekrem’i dinledikten sonra ona görünen meleğin bütün peygamberlere vahiy getiren melek olduğunu söyledi. Hatice annemiz Resûl-i Ekrem’e, “Senin Allah’ın resulü olduğuna şehâdet ederim” diyerek Müslümanlığı kabul etti.

İlmihal

Tesbih namazı nasıl kılınır, evde cemaatle kılabilir miyiz?

Sünnet namazlardan teravih namazı cemaatle kılınabilir. Teravih cemaatle kılındığında vitir namazı da cemaatle kılınır Ramazan ayının dışında vitir namazını cemaatle kılmak mekruhtur.

Nafile namazlardan küsuf (güneş tutulması), istiska (yağmur duası) namazları da cemaatle kılınır Bunların dışındaki tüm sünnet ve nafile namazları herkesin tek başına kılması doğru olacağından, bu namazların cemaatle kılınması uygun görülmemiştir.

Kaynaklarımız, tesbih namazını cemaatle kılınan nafile namazlar arasında saymamışlardır. Bu konuda Hz. Peygamber’den (sav) de bir uygulama nakledilmediğinden, tesbih namazının cemaatle değil tek başına kılmanız uygun olur. Tesbih namazı dört rekât olup şöyle kılınır: Allah rızası için namaz kılmaya niyet edilerek namaza başlanır. Sübhâneke’den sonra 15 kere “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber” denir. Sonra eûzü besmele çekilir, Fâtiha ve sûre okunduktan sonra 10 kere daha tesbih edilir yani “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber” denilir. Bu tespih, rükûa varınca 10 kere, rükûdan doğrulunca 10 kere, birinci secdede 10 kere, secdeden kalkınca 10 kere, ikinci secdede 10 kere söylenir. Böylece her rekâtta 75 tesbih yapılmış olur. İkinci rekâta kalkılınca yine 15 kere tesbih okunur, ardından geri kalan kısım aynı şekilde tekrarlanır ve böylece 4 rekât tamamlanmış ve toplam üç yüz tesbih edilmiş olur. Tesbih namazı kerahet vakitlerinde kılınmaz.

Editör: TE Bilisim