Gökhan Yılmaz / Özel Haber

Filistin’de 15 yıl sonra ilk seçimin gündeme gelmesi ve Hamas’ın Gazze’den çıkıp tüm Filistin’de etkili olma ihtimali, İsrail’i bir kez daha katliam operasyonlarına itti. Karşısındaki en büyük örgütlü yapı olan Hamas’ın güçlenmesini istemeyen ve Gazze’ye hapsetmeyi amaçlayan İsrail, ‘Klasikleşen’ saldırılarına bir yenisini daha ekledi. 

Alt yapı yok edildi

Doğrudan Gazze’ye saldırmak yerine, Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar düzenleyerek Hamas’ı tahrik eden İsrail, Hamas’ın devreye girmesiyle 10 Mayıs’ta Gazze’ye yönelik saldırılar başlattı. Kişi başına neredeyse 1 kg bombanın fırlatıldığı Gazze’de, zorluklarla inşa edilen alt yapı yok edildi. 11 gün aralıksız devam eden saldırılarda 66’sı çocuk, 39’u kadın 243 kişi şehit oldu. Saldırılarda, 560’ı çocuk, 380’i kadın, 91’i yaşlı bin 900 kişinin de yaralandı. Yaralılardan 90’ının durumunun ağır olduğunu bildirildi.

75 bin kişi evsiz kaldı

Gazze’deki İskân ve Bayındırlık Bakanlığı’nın yayınladığı verilere göre, saldırılarda bin 800 konut tamamen yıkıldı, 6 bin 800 konut ise kısmen hasar aldı. Gazze Yönetimi’ne ait 74 yapı zarar görürken, 300’den fazla ekonomik ve ticari tesis de saldırıların hedefi oldu. Telekomünikasyon sektöründe 16 telekomünikasyon ve internet şirketinin ağları İsrail bombardımanından etkilenirken, elektrik ve su dağıtım şebekeleri de ağır hasar aldı.

Su kaynakları zarar gördü

Filistin Sular İdaresi, İsrail saldırıları nedeniyle abluka altındaki Gazze’de evlere dağılan şebeke suyunun yüzde 50 oranında azaldığını duyurdu. Saldırılar nedeniyle kanalizasyon şebekeleri ve yer altı su kaynakları büyük ölçüde zarar gördü. Alt yapının yanı sıra, Cami, okul ve hastaneler de İsrail saldırılarının hedefi oldu. Verilere göre, 3 cami tamamen yıkıldı, 40 cami ve 1 kilise hafif hasar gördü. 18 hastane ve klinik de tamamen kullanılamaz hale geldi. Bunun yanı sıra 46 devlet okulu da ağır hasar aldı. Tarım arazilerinin de hedef alındığı saldırılarda, 27 milyon dolarlık zarar tespit edildi.

Ateşkes zafer mi?

8 Temmuz 2014’te başlayan ve tam 51 gün gün süren saldırılarda, 551’i çocuk olmak üzere 2 bin 158 Filistinli şehit oldu, 11 binden fazla kişi de yaralanmıştı. 30 bine yakın konutun zarar gördüğü saldırılarda ekonomi neredeyse çökertilmiş ve Gazze’nin neredeyse yarısı işsiz hale gelmişti. İsrail, Filistin’de 22 Mayıs’ta yapılması planlanan seçimde Hamas’ın seçimi kazanma ihtimalini görünce benzer bir adım atarak, Gazze’yi 2014’tekine benzer bir tabloyla baş başa bırakmak istedi. İsrail önceki saldırılara nazaran hiç beklenmedik bir cevapla karşılaştı. Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları, Tel Aviv ve çevresini adeta roket yağmuruna maruz bıraktı. İsrail’in çok övündüğü Demir Kubbe Savunma Sistemi Kassam roketlerini durduramazken, Tel Aviv ve çevresindeki yerleşimlerde olağanüstü hâl ilan edildi.

Direniş geri adım attırdı

Gazze’nin yanı sıra Batı Şeria, Kudüs ve işgal altındaki Filistin’in neredeyse tamamında direnişin başlaması ve ‘Üçüncü İntifada’ söylemleri, İsrail’e geri adım attırdı. Karşılık ilan edilen ateşkesin direniş tarihinde bir kilometre taşı olduğu vurgulandı. Hamas’ın önde gelen isimlerinden Cemal et-Tavil, İsrail tek taraflı ateşkes için çabaladı ancak bu fayda vermedi. Şimdi karşılıklı ateşkes oldu. Karşılıklı ateşkes işgalle çatışma tarihinde bir kilometre taşı. Direnişin ilk ve son sözü söylediğini kanıtladı” diye konuştu.

İsrail’in boyası döküldü

İsrail ordusu içinden birçok yetkili, İsrail’in başlattığı saldırıların Hamas’ın zaferiyle sonuçlanacağını ön görerek bir an önce saldırıların durmasını istedi. Eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman da 16 Mayıs’ta yaptığı açıklamada “Hamas eninde sonunda savaşı kazanacak. İç cephemizi açığa çıkardık ve dünya şunu diyecek: Eğer İsrail’in Hamas’a karşı hali bu ise, Hizbullah veya İran’a karşı hali ne olacak?” ifadeleri ile İsrail’in Hamas karşısında aciz duruma düştüğünü itiraf etmişti.

Somut adımlar bekleniyor

İsrail’in, işgal altındaki Kudüs ve Batı Şeria’daki iskân politikaları, cinayetleri ve hukuksuz gözaltı operasyonların yanı sıra birkaç yılda bir Gazze’ye saldırıp geri çekilmesinin önüne geçmek gerekiyor. Filistin’den dünyaya yansıyan görüntüler, birçok ünlü isim tarafından paylaşılarak, Filistin’e yönelik güçlü bir kamuoyu desteği oluşturuldu. Birçok kurum ve kuruluş İsrail’e karşı adımlar atılmasını istedi. ABD, Almanya, Fransa’nın yanı sıra Birleşmiş Milletler ve bağlı kuruluşlar ve Avrupa Birliği doğrudan İsrail’i korumaya yönelik açıklamalar yapsa da sokaklar İsrail’in artık durdurulması gerektiğine dair net ve somut adımlar atılmasını istiyor.

Biden’ın partisinde çatlak

ABD’de Başkan Joe Biden’ın da üyesi olduğu Demokrat Parti’de de çatlak meydana geldi. Rashida Tlaib ve İlhan Omar gibi Müslüman temsilcilerin yanı sıra Bernie Sanders gibi Yahudi kökenli ve Alexandria Ocasio-Cortez gibi Katolik kökenli temsilciler, Biden’ı İsrail’e desteğinden dolayı eleştiriyor.  Biden’ın İsrail’e askeri destek anlaşmasını onaylamasına karşı harekete geçen Demokratlar, karşı tasarı ile bu yardımın önüne geçmeye hazırlanıyor.

Hesap zamanı!

Tüm bunların yanı sıra Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’da savaş suçu işlediğini belgeledi. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) İsrail’i soruşturmaya yetkisi olduğunu açıkladığı bir dönemde Gazze’de yaşananlar İsrail’i uluslararası kamuoyu önünde mahkum etmek için önemli bir fırsatı da beraberinde getirdi.

Netanyahu’dan ‘zafer’ algısı

Filistin direnişine karşı açık bir yenilgi alan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yaptığı açıklamalarla zafer algısı oluşturmak istedi. ABD Başkanı Joe Biden’a desteğinden dolayı teşekkür eden Netanyahu, Hamas’a karşı zafer kazandıklarını öne sürdü. İsrail’in Hamas’a ağır zarar verdiğini öne süren Netanyahu, “Karadan işgal yapmak gerekli olsaydı, bunu yapardık. Operasyon, Hamas’a ağır zarar vermekte başarıya ulaştı. Gazze’den yeni roket saldırısı yapılırsa, güçlü şekilde yanıt vereceğiz” ifadeleri ile tribünlere oynadı. Yapılan 4’üncü seçimde koalisyon kurmayı başaramayan Netanyahu, Yair Lapid’in hükümet kurmasının önüne geçti. Lapid’e destek vermeye hazırlanan İsrail sağı ve Birleşik Arap Listesi hükümete destekten vazgeçti. İsrail’i yeni bir seçim süreci beklerken, yeni hükümet kurulana kadar Netanyahu’nun başbakanlık görevi devam ediyor.

İsrail polisi cemaate saldırdı

On binlerce Filistinli İsrail’in ateşkes kararının ardından sabahın erken saatlerinde Mescid-i Aksa’nın yolunu tuttu. Birçok Müslümanın Mescid-i Aksa’ya girer girmez şükür secdesi yaptığı görülürken, Filistin bayrakları açan cemaat sık sık tekbir getirdi. Cuma namazının ardından Mescid-i Aksa’dan Eski Şehir bölgesine geçmek isteyen Müslümanlar, işgal polisinin engeliyle karşılaştı. Cemaati dağıtmak isteyen İsrail polisi, ses bombası ve plastik mermilerle Müslümanlara saldırdı. Saldırıda 20 kşişi yaralandı.

Editör: TE Bilisim