Sümeyye Aksu / Özel Haber

Uzmanlar İstanbul’da görülmeye başlayan Asya Kaplanı Sivrisineği’nin, seller ve yıllık toplam yağış miktarları dikkate alındığında Karadeniz’de de ciddi bir tehdit olma potansiyelinin bulunduğunu bildiriyor. Sivrisineğin Türkiye’de hızlı yayılım gösterdiğini söyleyen uzmanlar; aralarında Artvin, Bursa, Çanakkale, Düzce, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Giresun, Ordu, Rize, Sakarya, Tekirdağ ve Trabzon’un da olduğu 13 ilde bu türe rastlandığını açıkladı. Altınbaş Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Mikrobiyolog İpek Ada Alver, Türkiye’de ilk kez 2011 yılında Edirne’nin İspala ve Keşan bölgelerinde tespit edilen bu sineğin insan sağlığını tehdit eden boyutlarını, alınması gereken önlemleri ve nasıl mücadele edilmesi gerektiğini Diriliş Postası’na anlattı.

GÜNEYDOĞU ASYA’YA ÖZGÜ

Dr. Öğr. Üyesi Alver, Asya Kaplanı Sivrisineği’nin, Güneydoğu Asya’nın tropikal ve subtropikal bölgelerine özgü olduğunu, ilk olarak 1984 yılında Hindistan kaplan türlerinin bulunduğu Bengal bölgesinde bulunduğunu belirtti.

“ENFEKSİYON ZİNCİRİNDE ÖNEMLİ YERE SAHİP”

Daha sonraki yıllarda diğer dünya ülkelerinde de görülmeye başladığını belirten Dr. Alver, “Türkiye’de ise ilk kez 2011 yılında Edirne’nin İpsala ve Keşan bölgelerinde görülmüştür. Aslında uzun süredir hayatımızda olan Asya kaplan sivrisineği geçmişten günümüze özellikle virüsler başta olmak üzere bakteriler ve parazitler gibi patojen (hastalık yapıcı) mikroorganizmaların türlerinde artış olması ile birlikte enfeksiyon hastalıklarını bulaştırma potansiyellerinde de artış olmuştur. Asya kaplan sivrisineği ve diğer zararlı sivrisinek türleri, insanı ısırdıklarında kan yolu ile tükürük bezlerinde barındırdığı bu patojen mikroorganizmaları da kan yolu ile bulaştırdıklarından enfeksiyon zincirinde önemli yere sahiptirler” dedi.

KÜRESEL ISINMA ÖNEMLİ BİR FAKTÖR

Pasifik Okyanusu ile batıdaki Hint Okyanusu adalarına 19. Yüzyılda yayıldığını aktaran Dr. Alver, “Asya kaplan sivrisineği, küresel ısınma, iklim değişiklikleri, yıllık toplam yağış miktarının değişmesi, sulardaki kirlilik oranlarındaki artış, nüfus yoğunluğu ile birlikte sanayi ve evsel atıklardaki artış, atık imha yönetimindeki aksaklıklar, balık ve diğer dip sulardaki canlı türlerinin azalması, hijyen eksikliği, göçmen kuşların taşıdığı enfeksiyonlar, bertarafta uygun olmayan standart kimyasal ajanların kullanılması nedeniyle daha fazla üreme imkanları bulmuştur” diye konuştu.

YETERLİ VE DÜZENLİ İLAÇLAMA

“Asya kaplan sivrisineği böylelikle ülkelerarası seyahat ve taşımacılıkla da Türkiye’de ve diğer ülkelerde de görülmüştür” diyen Dr. Alver, “İçerisinde pek çok türde patojen mikroorganizmaları barındıran sivrisinekler, kazandığı direnç mekanizmaları ile de sivrisinek bertarafında kullanılan aerosol halindeki pek çok kimyasal ajana karşı direnç kazanmaya başlamıştır. Bu nedenle insan sağlığına zararsız ajanlarla yeterli ve düzenli şekilde ilaçlama yapılması bertaraf yollarından biri olsa da kullanılan kimyasalların bertarafta etkili olup olmadığı, zararlı sivrisinek türlerinin bu ajanlara direnç geliştirip geliştirmediği düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir” ifadelerini kullandı.

VİRÜS VE PARAZİT BULAŞTIRIYOR!

Dr. Arvel, son zamanlarda İstanbul ve Karadeniz’de yoğun olarak görülen ve endişe yaratan Asya kaplan sivrisineğinin Batı Nil ateşi başta olmak üzere sarıhumma, dang humması, Zika virüsü, Chikungunya virüsü ve Dirofilarya adlı paraziter enfeksiyon hastalıklarının yayılmasına neden olduğunu dile getirdi. “Bu virüslerin pek çoğunu hayvandan insana ve insandan insana rahatlıkla bulaştırabildiğinden Asya kaplan sivrisineği enfeksiyon hastalıklarında bulaş kaynağı olarak karşı- mıza çıkmaktadır” ifadelerini kullanan Dr. Arvel, “Tükürük bezlerinde çok sayıda patojen mikroorganizma türü barındıran Asya kaplan sivrisineği kan yolu ile ısırdığı bir insana da birden fazla enfeksiyon bulaştırabilir. Bu enfeksiyonlar hafif seyirli de ilerleyebilir, ölümle de sonuçlanabilir. Bu nedenle tehlikeli sivrisinek türlerinden olan Asya kaplan sivrisineğine karşı daha fazla önlem almamız gerekmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

MÜCADELEDE STRATEJİ GELİŞTİRMEK ÖNEMLİ

Dr. Arvel, Asya Kaplan Sivrisineği ile mücadelede önemli bir strateji geliştirmenin önemli bir adım olacağını, ilgili sağlık personelini hastalıkların semptomları hakkında bilgilendirmenin, bu sineklerin popülasyonlarını takip etmenin ve farklı mücadele yöntemleriyle bunu kontrol altında tutmanın önemli olacağına değindi. “Mücadelede toplumsal ve bireysel olarak önlemler alınması gerekmektedir” diyen Dr. Alver, “Bu konuda ise halka önemli görevler düşmektedir. Bireysel olarak alınabilecek önlemler arasında ise, açıkta özellikle çürümüş yiyecek ve şekerli içecekler bırakmamak, çöpleri günlük olarak atmak, saksı diplerindeki suları biriktirmemek ve topraklarını düzenli olarak değiştirerek bakımlarını yapmak, nehir, göl ve ormanlık alanlarda uzun kıyafetler giymek ve koruyucu spreyler sıkmak yer alabilir” ifadelerini kullandı.

Müsilaj ortam hazırladı

Asya Kaplan Sivrisineği’nin Türkiye’ye yurt dışından geldiğinin aşikar olduğunu vurgulayan Dr. Alver, “Son zamanlarda denizlerimizdeki kirlilik ve iklim değişikliklerinin etkisi sonucu meydana gelen müsilaj da Asya Kaplan Sivrisineği gibi tehlikeli sivrisinek türlerinin çoğalması ve yaşam ortamı oluşturması için zemin hazırladı. Çünkü müsilaj, genellikle durgun deniz sularında, aşırı avlanma, evsel ve sanayi atıkları ile kanalizasyon sularından kaynaklanan çevre kirliliği ile aşırı oranda çoğalan fitoplanktonlar ve mikroorganizmaların ürettiği toksik etkili salgıların artışı ile meydana gelmektedir. Bu durum da deniz suyunun kalitesinin ve oksijen oranının azalmasına dolayısı ile kirlilik meydana gelmesine neden olmuştur. Meydana gelen etkiler, arıtımda önemli görevi bulunan deniz dibi canlılarının ve balıkların çoğalması, balık larvalarının oluşumunun baskılanmasına neden olmuştur. Denizde meydana gelen bu kirlilik ve balık larvalarının azalması, larvaların beslendiği Asya kaplan sivrisineği gibi tehlikeli sivrisinek türlerine yaşam ortamı oluşmasını ve çoğalmasını sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

KARADENİZ İÇİN UYARI

Dr. Arvel, küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın bazı bölgelerinde sıcaklık artarken bazı bölgelerinde ise yağışların ve sellerin çoğaldığını söyledi. Karadeniz Bölgesinde yaşanan seller ve yıllık toplam yağış miktarı dikkate alındığında Asya Kaplan Sivrisineği’nin Karadeniz için ciddi bir tehdit haline gelme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.

Asya kaplanı sivrisineği özellikleri

*Bedenleri ve bacakları siyah, eklemlerinden beyaz noktalar vardır.
*Gündüzleri daha aktiflerdir.
*Vızıltıları işitilmez.
*Sinek kovucular işe yaramaz.
*Isırdıkları yerler kabarık yara olabilir.
Editör: TE Bilisim