11 YIL önce başlayan ve Körfez diktalarının korkulu rüyası haline dönen Arap Baharı, Tunus’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Darbesi ile sona erdi. Arap Baharı’nı yok etmek için her türlü, askeri, maddi ve siyasi yardımın yanı sıra paralı askerlerle terörü de finanse eden Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Tunus’ta yaşanan darbe süreci ile başından beri ilgisi olduğu öne sürülüyordu.

ABİR MUSA PROVOKE ETTİ

Cumhurbaşkanı Kays Said’in, Meclisi feshettiği, başbakan ve Meclis Başkanını görevden aldığı 25 Temmuz günü ve öncesinde BAE destekli politikacı, Abir Musa’nın organize ettiği provokatif protesto gösterilerinin artması dikkat çekmişti. Diriliş Postası 19 Temmuz’da “Tunus’ta Mısır senaryosu mu?” başlığı ile yayınladığı haberde, Abir Musa’nın 25 Temmuz günü provokatif gösterilere imza atacağını böylece darbe yolunu açan sürecin başlatılacağını yazmıştı.

BAE VE SUUDİLER HEMFİKİR!

Tunus’ta yaşanan darbe öncesine dair neler yaşandığına ilişkin iddialar da birbiri ardına gelmeye başladı. Hemen herkes darbenin arkasındaki ülkenin BAE olduğu konusunda hemfikir. Suudi Arabistan da gerek basın yoluyla gerek Dışişleri Bakanlığı düzeyinde yaptığı açıklamalarla Kays Said darbesine destek açıkladı. Böylece son dönemde arası açık olan BAE ve Suudi Arabistan, “Demokrasi” karşıtı blokta birlikte hareket olduklarını bir kere daha gözler önüne sermiş oldu.

TUNUS’A ASKER VE SİLAH GÖNDERDİ

Ortaya atılan iddialar, BAE’nin sadece düşünsel anlamda destek olmakla kalmadığını, aktif bir şekilde darbe sürecinin içerisine dâhil olduğunu ortaya koyuyor. Libya’daki güvenlik kaynakları, BAE’nin Cumhurbaşkanı Darbesi’nden hemen önce Tunus’a çeşitli silahlar, İnsansız Hava Araçları, dalış ekipmanları gönderdi. BAE, ayrıca 30 istihbarat görevlisini de BAE Büyükelçisini koruma bahanesiyle Tunus’a soktu. BAE’nin söz konusu silahları ülkedeki kaosu yaymak ve Kays Said’in darbesine karşı olası direnişi bastırmak amacıyla Tunus’a getirdiği ileri sürüldü.

KAYS SAİD’E MISIR KORUMASI!

Kays Said Darbesi’ne ilişkin iddianın diğer ayağını ise cunta lideri Sisi’nin darbeyle yönetime el koyduğu Mısırla ilgili. Tunuslu güvenlik kaynakları, Kays Said’in darbe öncesinde Mısır’dan 3 bin kadar subay ve asker kiraladığını öne sürdü. Darbe sürecini geçen mayıs ayında yayınladığı belge ile adım adım önceden bilen "Middle East Eye" web sitesi de darbe gecesi Tunus cumhurbaşkanlığı sarayında Mısırlı subayların bulunduğunu yazmıştı. MEE’nin haberinde, "Sisi, Said'e darbeyi gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu tüm desteği sağlamasını teklif etti ve Said de desteğini kabul etti” denilmişti.

Gannuşi: BAE destekledi

Darbe günü Mesclis binasına girmesi askerler tarafından engellenen Meclis Bakanı Raşid Gannuşi, darbenin arkasında BAE’nin olduğunu söyledi. BAE medyasının sürekli olarak Nahda Hareketi’nin hedef gösterdiğini belirten Gannuşi, BAE’de "Arap Baharı Tunus'ta doğdu ve Tunus'ta ölmeli” anlayışının hakim olduğunu söyledi. Gannuşi, New York Times gazetesi için "Ülkemiz bir diktatörlüktü, buna geri dönemeyiz" başlıklı yazısında ise, Cumhurbaşkanı Kays Said'in anayasaya aykırı bir şekilde tüm yetkileri elinde topladığını vurguladı. Öte yandan Tunuslu uzmanlar ise kısa süre içerisinde Tunus’ta bir sistem değişikliğinin gündeme geleceğini, Kays Said’in ülkede rejimi değiştirip Başkanlık Sistemi’ne geçeceğini öne sürdü.

Editör: TE Bilisim