İbrahim Seçkin Talaş / Özel Haber

Tarihler 17 Ağustos 1999’u gösterdiğinde Türkiye ertesi günün sabahına acı dolu bir felaketle uyandı. 7,4 büyüklüğünde sadece 45 saniye süren Marmara-Gölcük depreminde resmi rakamlara göre 17 bin 480 kişi vefat etti. Yüz binlerce insan yaralandı ya da sakatlandı. Gölcük’te adeta can pazarı yaşanırken, tüm gözler yetkili birini arıyordu ancak bir türlü devletin tepesine ulaşılmıyordu. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, deprem yaşandığı sırada uykusundaydı. O dönem Ecevit’e ‘kıyamadıkları için’ uykusundan uyandırılmadığı daha sonra belgesellerde anlatılacaktı. Enkazlarına altında kalan vatandaşlar ise depremden bir yardım eli uzatılması için günlerce beklemek zorunda kaldı. Dönemin hükümetinin çaresiz kalması, can kaybının daha da artmasına neden oldu.

22 SENEDE NE DEĞIŞTİ?

17 Ağustos Marmara-Gölcük depreminin ardından 22 sene geçti. O günden sonra Türkiye’de yaşanan en ufak sarsıntıda yürekler ağza gelirken, pek çok kişinin aklına o kara gece ve sabahına uyanılan Türkiye geldi. Geçen 22 senenin ardından ne değişti? Özellikle her depremin ardından medyada olası İstanbul depreminde yaşanabilecek can kayıpları ve maddi zararlar konuşuldu.

ÇADIRKENT ALANLARI BELİRLENDİ

2017 yılında dönemin İBB Başkanı Kadir Topbaş, olası bir depremde toparlanma alanlarıyla ilgili gelen eleştirilere yanıt vermiş, İstanbul’da 156 noktada çadır kent alanlarının belirlendiğini açıklamıştı. Topbaş, büyükşehirde göreve başladığında afetlerle ilgili raporlar ve haritalar çıkarttıklarının altını çizerek, “İstanbul’un 156 yerinde çadır kent kurma imkânı var. Bu da 1 milyon 116 bin kişiye tekabül ediyor” demişti. Ayrıca Topbaş başkanlığında İstanbul’da Esenler, Beyoğlu, Güngören ve Fikirtepe de kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmiş, binlerce bina yenilenmişti.

BELEDİYELERDE SORUMSUZLUK HÂKİM

Göreve geldiğinde 16 milyon İstanbullunun hayatını doğrudan tehdit eden deprem için İstanbul’da her yıl 20 bin konut yapacağı sözünü veren İmamoğlu, göreve geldikten sonra bu sözü bir kenara dursun var olan deprem bütçesini azalttı. İstanbul’un deprem bütçesi, yüzde 65 düşürüldü. Ayrıca 6306 sayılı kanun kapsamında riskliliği kesinleşip yıkılmayan yapı sayısının yüzde 50’den fazlası CHP’li belediyelerin görev alanlarında bulunuyor. Riskliliği kesinleşip yıkılmayan 974 meskenin 547’si CHP’li ilçe belediyelerinde yer alıyor. Kanuni süre dolduğu halde yıkılmayan 106 yapıyla İstanbul’un en borçlu belediyelerinden biri olan Şişli Belediyesi listenin üst sırasında yer alıyor.

‘2,5 milyon yeni konut inşa edildi’

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, daha önce yaptığı açıklamada, Istanbul’da yeni mevzuata göre 273 bin bina, yani 2,5 milyon yeni konut yapıldığını belirterek, bunun yaklaşık 10 milyon Istanbullunun sağlıklı ve güvenli konutlarda yaşadığının göstergesi olduğunu ifade etmişti. Kurum, “Bu konutların yarısı da kentsel dönüşümdür. Eğer önümüzdeki 5 yılda hızımızı artırır çok iyi çalışırsak Istanbul’daki risk durumunu ortadan kaldırabiliriz” açıklamasında bulunmuştu.

Deprem bütçesini düşürdü

Haziran 2019’da Istanbul Büyükşehir Belediye (IBB) Başkanı Ekrem Imamoğlu, olası depreme hazırlanan Istanbul için göreve geldiğinde vaat ettiği sözleri tutmadı. ‘Bu şehrin en önemli riski depremdir’ dediği halde düzenlenen programlarda deprem yerine Kanal Istanbul projesini hedef alan Imamoğlu, Istanbul’da kentsel dönüşüme ayrılan payı da düşürdü. AK Partili Belediye döneminde, 20 milyar liralık bütçenin 1 milyar 13 milyonunu riskli binaların dönüşümüne ayırırken, CHP’li Imamoğlu belediyesinde bütçe artmasına rağmen kentsel dönüşüm için ayrılan para azaltıldı. Buna göre, 28 milyar 900 milyonluk bütçeden kentsel dönüşüme 257 milyon 119 bin lira ayrıldı.

Editör: TE Bilisim