Taliban'ın  Afganistan başkentini 15 Ağustos’ta ele geçirmesinden bu yana, Joe Biden yönetimiyle arasındaki en üst düzeyde yüz yüze görüşmenin gerçekleştiği belirtildi. Görüşme, Afganistan’dan tahliyelerin 31 Ağustos mühletine dek tamamlanması operasyonunun fiyaskoya dönüşmesinin gölgesinde gerçekleşti. Taliban Sözcüsü Süheyl Şahin dün, Sky News’e verdiği mülakatta tahliyelerin 31 Ağustos sonrasına uzatılmasını ve bunun için bir miktar ABD askerinin Afganistan’da kalmaya devam etmesini reddetmişti.

“AF DIŞINDA TALEPLERİ YOKTU”

New York Times gazetesinde, yer alan ‘’Afganistan’da savaş zorunlu muydu?’’ başlıklı makalede ABD’li eski diplomatların görüşlerine yer verildi. Kasım 2001’de, Taliban’ın o dönem Afganistan’ın geçici cumhurbaşkanı olmaya hazırlanan Hamid Karzai’ye ulaşmaya çalışıp anlaşma yapmak istediği kaydedilen makalede, BM’nin siyasi işler biriminde çalışan Barnett Rubin’in ‘’Taliban tamamen yenilmişti, af dışında hiçbir talepleri yoktu.’’ görüşüne yer verildi. O dönem Karzai ile Taliban lideri Mullah Muhammed Omar’ın Kandahar’daki karargahı arasında gidip gelen mesajların ardından, Karzai’nin Taliban’ın ülkenin geleceğinde önemli bir rol almasının önüne geçecek bir teslim olma anlaşmasını değerlendirdiği belirtilen makalede, Taliban’ın sonsuza dek ortadan kaldırılacağından emin olan ABD’nin ise anlaşmaya yanaşmadığına dikkat çekildi.

“YA YAKALAMAK YA DA ÖLDÜRMEK”

Makalede, dönemin ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in ‘’ABD’nin teslim olmayı müzakere etmeyeceği’’ ve Mullah Omar’ı ‘’ya yakalamak ya da öldürmek istediği’’ sözlerine yer verildi. 20 yıl sonra ise güç dengelerinin Taliban lehine değiştiği belirtilen makalede, Biden’ın eski başkan Donald Trump’ın politikasını devam ettirmesinin Afganistan’daki ABD ve NATO misyonunu desteklemek için yıllarını harcayan diplomatlar için “ihanet” olduğu ifade edildi.

“KENDİMİZE AŞIRI GÜVENİYORDUK”

Makalede, ABD eski Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’a üst düzey danışmanlık yapan Carter Malkasian’ın ‘’Hatalardan biri Taliban’ın müzakere girişimini reddetmemizdi. 2001’de kendimize aşırı güveniyorduk, Taliban’ın gittiğini ve geri dönmeyeceğini düşündük. İntikam da almak istedik ve bu yüzden yapmamamız gereken birçok hata yaptık.’’ görüşüne yer verildi. Makalede, eski ABD’li diplomat James Dobbins’ın ‘’Taliban ile beraber bir dizi Afgan teslim olduğunda onları Bagram ve Guantanamo’da hapse attık ve bunun iyi bir fikir olup olmadığı hiçbir zaman tartışılmadı.’’ ifadesine yer verildi.

“HAVALİMANI İÇİN TALİBAN’LA KONUŞUYORUZ”

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Taliban ile tahliye sürecine müdahale etmemeleri dahil birçok konuyu görüştüklerini anlatarak, şu ana kadar sürecin ciddi bir sorun olmaksızın devam ettiğini kaydetti. Price, 31 Ağustos’tan sonra Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın kontrolü konusunun da Taliban ile görüşüldüğünü dile getirdi ancak görüşmelerin detayına girmeyeceğini söyledi.

“ABD VE TÜRKİYE İLE GÖRÜŞÜYORUZ”

Maas Berlin’de yaptığı açıklamada, Kabil Havalimanı’nın ABD askerlerinin çekileceği tarih olan 31 Ağustos’tan sonra da faaliyetlerine devam etmesinin önemine dikkati çekerek, “ABD, Türkiye ve diğer ülkelerle Kabil Havalimanı’nın faaliyetlerine devam etmesi konusunda görüşme halindeyiz. Bu konu aynı zamanda ABD güçlerinin çekilmesinden Taliban ile görüşmeleri de gerektiriyor.” dedi. Pakistan, Hindistan, Tacikistan ve Özbekistan dışişleri bakanları ile görüştüğüne dikkati çeken Maas, “Bu ülkelere geçebilen yerel personele daha çabuk ve kolay vize vereceğiz. Listelerimizde yer alan tüm yerel çalışanlar ve diğer tehlike altındaki kişiler için ikamet hakkı koşullarını oluşturacağız.” ifadelerini kullandı.

BARKOD OKUTARAK BİNDİRİYORLAR

Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesiyle başlayan belirsizlik devam ederken tahliye işlemleri de sürüyor. Havalimanında görev yapan güvenlik güçleri, tahliye mesaisini gece gündüz sürdürüyor. Havalimanında tahliye edecekleri kişilere, üzerinde barkod bulunan bileklik takan ABD askerleri, uçağa binmeden önce kişilerin bileğindeki barkodu okutarak sisteme kaydediyor.

Editör: TE Bilisim