Sümeyye Aksu / Röportaj - Oldukça yaygın bir şikayet olan göz alerjisi ya da tıbbi adıyla alerjik konjonktivit, gözlerin tahriş eden bir şeye, yani bir alerjene verdikleri tepkidir. Göz alerjisi, çeşitli dış etkenlerden dolayı gözde oluşan yanma, kızarıklık gibi reaksiyonlar gösteren rahatsızlıktır. Çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilir. Özellikle polen ve tozlu ortamlara yönelik alerjiniz varsa, alerjinizin sürekli tetiklendiği ilkbahar ve yaz aylarında göz sağlığınıza her zaman olduğundan daha çok dikkat etmeniz gerekiyor. Genellikle yaz aylarında çıkan göz alerjisinin nedenleri ve tedavisi insanlar tarafından merak konusu oluyor. Peki göz alerjisini ne gibi durumlar tetikliyor? , Göz alerjisi neden olur ve nasıl tedavi edilir? Merak edilen tüm bu sorular hakkında Ankara Şehir Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği İdari Ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Özlem Evren Kemer, Diriliş Postası’na açıklamalarda bulundu.
“ANORMAL AŞIRI YANIT”
“Göz alerjisi, gözün genellikle havada bulunan, bazı yabancı maddelere verdiği anormal, aşırı yanıttır” diyen prof. Dr. Özlem Evren, “Kişi alerjik olduğu madde ile karşılaşınca gözlerinde kaşıntı, sulanma, şişme, yanma-batma ortaya çıkar. Hastanın göz yüzeyini kaplayan dokusu (konjonktivası) kızarır. Şiddetli durumlarda gözün kornea (şeff af tabakası) tabakası da etkilenir. Havada bulunan alerjen maddeler solunum yoluyla da vücudumuza girdiği için, göz alerjileri çoğu zaman burun akıntıları, hapşırık ve burun kaşıntıları ile beraber olur” diye konuştu.
TEKRAR EDEN BİR DÖNGÜYE SAHİP
Temelde 2 tip göz alerjisinin olduğunu belirten Prof. Dr. Evren, “Bunlardan ilki ve en sık görüleni, çocukluk çağında görülen, gözde çoğu zaman hasar bırakmadan geçen alerjilerdir. Bu alerjiler polen, çimen gibi mevsimsel olarak ortaya çıkan maddelere karşı gelişirse, alerjik problem belli bir mevsimle sınırlı görülür. Belli dönemlerde kendini tekrar eden bir döngüye sahip olur. Ancak ev içinde olan akarlar, küf, mantar ve evcil hayvanlar gibi etmenlere karşı olursa yıl boyu devam eder. İkinci ve daha ağır tip alerjiler, göz yüzeyinde hasar bırakabilir ve ciddi görme kaybına neden olabilirler. Bu kişilerde genellikle eşlik eden astım ve atopik dermatit gibi tüm bedeni içeren alerjik bulgular da olur” ifadelerini kullandı.
‘Mutlaka göz hekiminin kontrolünde olunmalı’
GÖZ alerjilerinin genellikle çocukluk çağında olduğunu ve 10’lu yaşların sonunda geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Evren, “Bu sınırlı dönemde gözleri kalıcı hasardan korumak önemlidir. Bunu yapmak için göz doktorunuza danışmak, mümkünse alerjeni tespit etmek yarar sağlar. Bu konudaki en önemli 2 nokta: gözlerin kaşınmaması ve tedavinin mutlaka bir göz hekiminin kontrolünde yönetilmesidir” değerlendirmesinde bulundu.
EN SIK POLEN ALERJİSİ GÖRÜLÜYOR
Mevsimsel alerjik kojunktivit en sık rastlanan alerjik göz hastalık olduğunu işaret eden Prof. Dr. Evren, tüm alerjik konjunktivit olgularının yaklaşık olarak yarısının bu gruptan ve polenlerden kaynaklı olduğunu söyledi. “Eğer kişilerin neye karşı alerjisi olduğu biliniyorsa, örneğin bahar ayında ortaya çıkan bir polene hassassa, o zaman kaşıntı, sulanma, kızarıklık, burun akıntısı gibi alerji bulguları sınırlı bir süre için görülür. Kişinin duyarlı olduğu polen dönemi geçince, alerji de ortadan kalkar” ifadelerini kullandı.
ALERJENE KARŞI TOLERANSI ARTIRMAK
“Alerji tedavisinde en önemli adım: alerjenden mümkün olduğunca korunmak ya da alerjene karşı toleransı arttırmaktır” diyen Prof. Dr. Evren, “Alerji testleri ile alerji nedeni tespit edilebiliyorsa, bağışıklık sistemine ‘aşılama’ tedavisi (immunuterapi) alerjene karşı tolerans arttırılabilir. Böyle bir testle ya da kişi kendi alerjik bulgularını takip ederek, kendisinin alerjik olduğu maddeyi bulabilir” dedi.
ALERJİK ETMENLERE DİKKAT!
Mevsimsel alerjilerin ev dışındaki etmenlere de (çimen, çiçek polenleri, ağaç polenleri, mantar sporları) bağlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Evren sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu etmenlerin yoğun olduğu dönemlerde bu ortamlarda daha az bulunmak, şapka, gözlük kullanmak, evlerin camlarını kapalı tutmak, polen filtreli klimalar kullanmak yararlı olur. Gözleri sunni göz yaşı ile yıkamak alerjenlerin yapışmasını engelleyebilir. Eğer alerjik bulgular ‘yıl boyu’ devam ediyorsa o zaman etmeni evde aramak lazımdır. Evi temiz tutmak gerekir. Çocukların odasında toz ve akar tutacak halı, tüylü oyuncaklardan ve aşırı eşyadan kaçınmak yerinde olur. Evcil hayvanlar da alerji nedeni olabileceği için, bu konuda dikkatli olunmalıdır” [haber devam ediyor]
GÖZLERİ KAŞIMAMAK ÇOK ÖNEMLİ
“Alerjide en önemli tedavi korunmaktır. Ancak bulgular ortaya çıktıysa, alerji damlaları, kısa süreli kortizonlu damlalar ya da daha uzun süreli bağışıklık sistemini baskılayan damlalar (siklosporin) kullanılabilir” şeklinde ifade eden Prof. Dr. Evren, “Gözleri kaşımamak çok önemlidir. Gözlere soğuk uygulaması başlı başına kaşıntıyı azaltır. Örneğin hasta göz damlalarını ya da yapay göz yaşlarını buzdolabında saklayabilir. Kaşıntı olduğunda damlayı ‘soğuk’ damlatmak, kaşıntıyı önemli ölçüde azaltır ve kişiyi rahatlatır. Eğer yılın hangi aylarında problemin çıkacağı biliniyorsa, o aylar başlamadan, önleyici tedavi olarak göz damlaları başlanabilir” diye konuştu.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Alerjilerin başka göz kızarıklıkları ile karıştırılabildiğini işaret eden Prof. Dr. Evren, “Alerjinin temel bulgusu kaşıntıdır. Bazen mikroplara bağlı hastalıklar ve kuru göz bulguları alerji ile karışabilir. Tedavileri farklı olduğu için bir göz doktoruna görünmek faydalı olur. İkincisi gözleri kaşımamak gerekir. Göz kaşıması ve ovalaması, keratokonus dediğimiz, gözün şeff af tabakasının (kornea) şeklinin bozulmasına ve ciddi görme kayıplarına neden olan bir durum yaratır. Üçüncüsü, tedavi için verilen damlaların, özellikle kortizonlu damlaların, doktor kontrolü dışında kullanılmamasıdır. Bu damlalar gereğinden fazla ve kontrolsüz kullanıldığında göz içi basıncı yükselmesine ve katarakta neden olabilirler” değerlendirmesinde bulundu.
***
Göz alerjisinde nelere dikkat edilmeli?
● Polene alerjiniz varsa, havadaki polen miktarının en yüksek olduğu dönemlerde dışarı çıkmamaya özen gösterin.
● Özellikle yaz döneminde dışarıya çıkarken gözlüğünü ve şapkanızı yanınızdan ayırmayın.
● Evinizde ve arabanızda pencereleri kapalı tutun ve klima kullanın. Bu sayede iç mekanlarda polene ve diğer tahriş edici etmenlere maruz kalma seviyenizi düşürebilirsiniz.
● Alerjik bünyeli bireylerin, evlerinde kullandıkları klimaların kontrol ve temizliğini düzenli aralıklarla yaptırmaları büyük önem taşıyor.
● Küflü ortamlar, göz alerjisini tetikleyen bir diğer unsur. Bu nedenle bodrum katı, banyo ve mutfak gibi rutubetin yüksek olduğu alanları sık sık temizleyin. Nem giderici cihazlarla ortamı, göz sağlığınız için daha uygun hale getirebilirsiniz.
● Yatak odanızda mutlaka antialerjik nevresim takımları kullanın.
● Göz alerjinizi kedi-köpek tüyü tetikliyorsa, ev hayvanlarınızı mümkün olduğu kadar evin dışında tutmaya gayret edin.
● Göz alerjiniz başladığında gözlerinizi asla ovalamayın. Aksi takdirde tahrişi daha da artırmış olursunuz. Bu noktada yapmanız gereken tek şey, göz hekiminizin vermiş olduğu göz damlasını kullanmak.
