Sümeyye Aksu / Ankara

UZMANLAR, küresel bir salgın olarak tüm dünyayı etkileyen koronavirüsten korunmak için güçlü bir bağışıklık sisteminin önemine dikkati çekerken, özellikle dengeli ve zengin beslenme, kaliteli uyku ile egzersizin immün sistemin güçlendirilmesi için en temel unsurlar arasında yer aldığını belirtiyor. Egzersizin, bağışıklık sisteminin normal işleyişi üzerinde derin bir etkisi olduğu bilinmektedir. Kalp ve damar sağlığı için düzenli olarak egzersiz yapmamın bağışıklık sistemini iyileştirdiği, oluşabilecek eklem problemlerini azalttığı, kanser, HIV, kalp damar rahatsızlıkları, diyabet, ruhsal bozukluk ve obezite dahil olmak üzere birçok hastalık durumunda çeşitli bağışıklık hücrelerini artırdığı görülmüştür. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda, düzenli egzersizleri devam ettirmemiz hayati önem taşıyor. Fizyoterapist Seren Özer, egzersiz ve bağışıklık sistemi arasındaki bağlantıyı, egzersizin Kovid-19’a karşı antikor oluşumuna etkilerini ve merak edilenleri Diriliş Postası’na anlattı.

“KORUYUCU ROLÜ VAR”

Egzersizin birçok hastalığı önlediği ve iyileşme süreçlerine olumlu etkisi olduğunu söyleyen Özer, Kovid-19 pandemisiyle tanıştıktan sonra ise hastalıktan korunmak, bulaşma durumunda olabildiğince hafif semptomlarla atlatmak için çözümler aradığını belirtti. Yapılan araştırmalar ve çalışmaların oldukça sevindirici sonuçlar ortaya koyduğunu söyleyen Fzt. Seren Özer Kovid-19 pandemisinde egzersizin koruyucu rolü olduğunu vurguladı. Egzersizin çoğu hastalıkta olduğu gibi Kovid’le mücadelede de can simidimiz olduğunu kaydetti.

FIZYOLOJIK SÜREÇLERI ETKILIYOR

“Öncelikle fiziksel aktivite ve egzersiz ayrımını yapabilmeliyiz” diyen Özer, “Fiziksel aktivite; günlük yaşamda yapmış olduğumuz hareketler ile kas kontraksiyonları ve metabolizma artışını içeren vücut hareketliliğidir. Egzersiz ise planlı, sistemli ve belirli kurallar dahilinde tekrarlayan vücut hareketliliğidir” dedi. Özer, “Bağışıklık sistemi, vücudumuzun enfeksiyona karşı savunmasında ayrılmaz bir parçadır. Doku onarımı, vücut sıcaklığının dengelenmesi, metabolik faaliyetler, mental sağlık gibi birçok fizyolojik süreçleri de etkilemektedir” diye konuştu. Bağışıklık sistemi ile egzersiz uygulamaları etkileşim içinde olduğunu vurgulayan Özer, fiziksel olarak aktif bir yaşam tarzı ile sağlık yararları arasında pozitif ilişki olduğunu kaydetti. “Tek bir egzersiz seansı zorlayıcı etkinlik teşkil edebilecek iken tekrarlanan fiziksel egzersiz seansları bağışıklık yeterliliğini iyileştirebilmektedir” ifadelerini kullanan Özer sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel olarak tekrarlanan yüksek yoğunluklu egzersiz; bağışıklık fonksiyonu yanıtını geliştirir, antioksidan kapasiteyi güçlendirir, oksidatif stresi azaltır ve enerji üretim etkinliğini arttırarak inflamatuar hastalıkların gelişme sıklığını azaltır. Fiziksel egzersiz uygulamaları enerji tüketimine sebep olur ve bağışıklık sistemini aktive eder. Aktifleşen bağışıklık sisteminin olumlu ya da olumsuz tepkileri olabilir. Orta yoğunlukta düzenli egzersizin antiinflamatuar etkiye sahip olduğu böylece uzun vadede kronik hastalık gelişmesini engellediği yaygın olarak tekrarlanmaktadır”

“DEĞERLI BIR ARAÇTIR”

Düzenli egzersiz uygulamasının bakteri ve virüs enfeksiyonlarına karşı koruma sağladığını ve bağışıklık tepkisini arttırdığını dikkati çeken Özer, “Egzersizin sağlık üzerine faydalı etkisi, bağışıklık sisteminin modülasyonunu içermektedir. Bu nedenle fiziksel egzersiz Kovid-19 gibi bulaşıcı hastalıkları veya obezite gibi bulaşıcı olmayan hastalıkları önlemek için değerli bir araçtır” ifadelerini kulandı.

KIŞIYE ÖZEL PLANLANMALIDIR

“Virüse karşı bağışıklık yanıtı çeşitli etkenlere bağlı farklılık göstermektedir. Fiziksel egzersiz, bağışıklık sisteminin bir modülatörü işlevi görür. Egzersiz sırası ve sonrasında proinflamatuar ve antiinflamatuarsitokin salınımı mevcuttur. Bu nedenle doğru egzersiz uygulaması için egzersiz bir uzman tarafından mutlaka kişiye özel planlanmalıdır” diyen Özer sözlerini şöyle sürdürdü: “Kişiler düzenli egzersiz programına başlamadan önce mutlaka sağlık kontrolleri yaptırılmalıdır. Genel sağlık kondisyonu tespiti sonrasında kişiye en uygun spor türü ve program yapılmalıdır. Egzersize başlamadan önce ısınma, germe, açma periyodu uygulanarak vücut spora hazır hale gelmelidir. Egzersiz sonunda esneme hareketleri ile vücudun soğuma periyodu ihmal edilmemelidir. Sonuç olarak, Kovid-19 kişilerde farklı semptomlar gösterebildiği için uzmanın bireysel değerlendirmesi sonucu en uygun program belirlenmelidir”

KORUMA SAĞLADIĞI DOĞRULANMIŞTIR

Doğru fiziksel egzersizin, bağışıklık sistemini güçlendirerek viral bulaşıcı hastalıklara karşı yanıtta fayda sağladığını işaret eden Özer, “Kovid-19’a karşı bağışıklık sistemini güçlendirme ve hazırlamada yeterli yoğunlukta egzersiz uygulaması önerilmektedir. Düzenli fiziksel egzersiz uygulamaları sırasında inflamatuar yanıtlar ve stres hormonları azalır. Bağışıklık sistemini iyileştirmeye yardımcı olurken, solunum hastalıklarını önlemeye ve Kovid-19 gibi enfeksiyonlara karşı koruma sağlamaya yardımcı olduğu doğrulanmıştır” dedi.

PSIKOLOJIDE DE OLUMLU ETKILER SAĞLAMAKTADIR

Özer, “Kovid-19 risk grubunda olsanız da olmazsanız da egzersiz; bağışıklık sistemini iyileştirmeyi, algılanan stresi azaltmayı ve anksiyete bozukluğunu azaltmayı sağladığı için bir uzman takibinde düzenli olarak uygulanmalıdır. Egzersiz, küresel salgın sürecinde ve sonrasında görülebilecek olumsuz etkilerin önlenmesinde fayda sağlamanın yanında bireylerin psikolojileri üzerine de olumlu etkiler sağlamaktadır” diye konuştu.

YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTİYOR

KOVID-19 salgını sürecinde egzersiz yapan bireylerin yaşam kalitesinde yükselme olduğu görüldüğüne dikkati çeken Özer, “Solunum egzersizler, aerobik egzersizler, kuvvetlendirme egzersizleri gibi multidisipliner programlar planlanmalıdır” dedi.

ZORLAYICI PROGRAMLARDAN UZAK DURULMALI!

Özer, Uzmanlar, Kovid-19 ile enfekte olmuş kişilerde akciğerlerin, iskelet kaslarının ve kalp kasının etkilenebileceğinden dolayı fiziksel egzersize Fizyoterapist Seren Özer başlamadan önce mutlaka hekime danışılması gerektiği uyarısında bulunuyorlar” şeklinde konuştu. Egzersizlere yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklet gibi kardiyo ağırlıklı egzersizler ile başlanılabileceğini dile getiren Özer, “Zorlayıcı programlardan ilk olarak uzak durulmalıdır. Yakın temas gerektiren sporlardan güvenilir zamana kadar uzak durmak daha sağlıklı olacaktır. Havalandırılmış bir ortamda ve hijyen kurallarına uyarak uzmanın belirlediği uygun egzersiz programı uygulanabilir” değerlen- diremesinde bulundu.

Editör: TE Bilisim