Şaşırmıyoruz artık değil mi? Bence şaşırmamalıyız. Hem de hiç şaşırmamalıyız. Her gün birilerinin çıkıp da kinlerinden ördükleri duvarların üzerinden ve kendilerini bir “halt” sanarak; küçümseyen, hakir gören, aşağılayan tavırlarla “başörtülüler” diye başlayan cümleler kurarak konuşmasına hiç şaşırmamalıyız. Yeni değil ki ve ilk kez de değil. Hep böyleler işte ve hep böyle olacaklar.

Şaşırıyor ve hayret ediyorsak biz de bir problem var. Zira bu adamlar kinlerini de her nereden geliyorsa bir şekilde “intikam” denebilecek hırlarını da unutmuyorlar.

Şöyle diyor adam “başörtülü kadından psikolog olmaz” ve bunu diyen adam psikolog. Gerekçesi de başında örtü olan bir psikoloğun danışanına nötr olması gerekliliğiymiş. Karşısına bir danışan geldiğinde başörtülü bir psikolog ona taraflı olduğunu, tarafı olduğunu gösterirmiş. Peki şimdi bunu diyen psikolog tarafsız mı oldu yani?

Ya da say bize paşam bu başörtülülerden başka ne olmaz? Mademki karar senin elinde daha neler olamayacağını söyle. Mesela öğrenci olmaz deyip de okullara almadılar yıllarca oldu. Öğretmen olmaz dediler, okullara sokmadılar oldu. Hakim olmaz, vali olmaz, hepsi hem de hepsi oldu. Yani aslında bunlar şöyle diyorlardı “başörtülülerden insan olmaz” kendilerini bir halt sanarak.

Yani mesela biri; başörtülü biri çıkıp da Üstün Dökmen’e gitse; “danışmaya” şimdi bu psikolog bu danışana nötr mü yani? Daha açık sorayım; madem ki onun söylediği gibi başörtülü bir psikolog karşısına gelen ve başörtülü olmayan danışanına nötr olamayacak diye psikolog olamıyorsa açık açık başörtülülere nötr olamayan Üstün Dökmen gibi birinden psikolog olur mu?

Soruya cevabı ben vermeyeceğim. Zira psikolog olur mu olmaz mı tarafında mutlaka söz söyleyecek birileri vardır. “Ama ne olmaz?” ile ilgili söyleyecek çok sözüm var. Mesela bu tavırdaki birinden insan olmaz. Çok zorlasa da olmaz.

Bir şey daha bu kadın hakları dernekleri sadece kendileri gibi olan kadınların hakları için mi ses çıkarır. Bu bariz ve apaçık bir aşağılama, tahkir ve hak ihlali değil mi? “Neredesiniz? Neden sessizsiniz?” diye sormayacağım. Çünkü şaşırmıyorum sessizliğinize. Çünkü siz busunuz.

Bunlar böyle işte. Tam da böyle. Asırlar da geçse böyle. Tanıyın…

Delibalı fazla kaçırıp kendinden geçen bir ayı vardı geçen hafta gündemde aslında onu da yazabilirdim.

Neyse ayı iyiymiş zaten.