Hamas’ın Beşşar el-Esed rejimiyle ilişkilerini normalleştirmesine tepkiler devam ederken Suriye gazetelerinden El-Vatan önceki gün baştan aşağı hareketi ve liderlerini aşağılayan ifadelerle dolu bir başyazı yayınladı.

Söz konusu yazıda öncelikle normalleşme konusunun fazla büyütüldüğü söylenerek Hamas’ın büyükelçi gönderilecek bir devlet değil, örgüt olduğuna dikkat çekiliyor.

Diğer bir ifadeyle Suriye rejimi Hamas’a “Haddini bil, kendini oturup uzlaşı yapılacak denk bir muhatap gibi görme!” diyor.

Ardından da Hamas’tan birileri “direnişin ticaretini yapan” olarak değil, “direnişçi” olarak ziyaret etmek isterse Şam’ın kapılarının açık olduğu belirtiliyor.

Hareketle en iyi ilişkinin Mısır’ın yaptığı gibi istihbarat teşkilatı aracılığıyla kurulacağı söyleniyor.

Bu ifadeler, Suriye rejiminin önümüzdeki süreçte Hamas’ı siyasi aktör olarak değil, “güvenlik sorunu” olarak göreceğine ve sadece hareket içindeki “İran yanlılarını” muhatap alacağına, ilişkilerin El-Muhaberat tarafından yürütüleceğine işaret ediyor.

Yazıda ayrıca harekete, “Yeter artık, Suriye’yle uzlaşı bildirileri yayınlayıp durmayın” şeklinde ayar veriliyor ve Hamas’ın Türkiye ve Katar’ın tavır değiştirmesinden sonra böyle bir adım atmaya mecbur kaldığı öne sürülerek, “Ankara ve Doha’nın yaklaşımında değişiklik olmasaydı Halid Meşal’in başının üzerinde manda dönemi bayrağı dalgalanmaya devam edecekti” mealinde ifadelere yer veriliyor.

Manda dönemi bayrağı ile kastedilenin Suriyeli devrimcilerin kullandıkları bayrak olduğunu söylemeye gerek yok.

Halid Meşal’in geçtiğimiz yıllarda o bayrakla çekilen fotoğrafları için “Ne anlama geldiğini bilmiyordum” dediği öne sürülerek Hamas lideriyle alay ediliyor.

“Direniş ekseni” diye bir şey olup olmadığı sorulduktan sonra adı Suriye olan bir “direniş devleti” bulunduğu, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) ve İslami Cihad gibi sınırları aşan direniş hareketleri olduğu öne sürüldükten sonra Müslüman Kardeşler kastedilerek, direniş devletinin “Cani Kardeşler” (El-İhvan El-Mucrimûn) gibi terör örgütlerini destekleyemeyeceği belirtiliyor.

Hamas’ın rahmetli Şeyh Ahmed Yasin ve arkadaşları tarafından Müslüman Kardeşler Cemaati’nin Filistin’deki kolu olarak kurulduğu malum.

Gazze’deki Hamas liderleri tek çıkış kapıları olan Mısır’la iyi geçinmeye mecbur oldukları için “Örgütsel bağımız yok” deseler de hareketin Müslüman Kardeşler ile gönül ve metot bağı olduğunu hiç kimse inkâr edemez.

Hamas’ın o bağı koparıp atması mümkün değil.

Suriye rejimi, devrimcilere verdiği destek sebebiyle “ihanet” ile suçladığı Hamas’ın gerçek anlamda öz eleştiri yapmadığına inanıyor ve hareketten “tövbesinin samimiyetini” ispat etmesini istiyor.

Hamas’ın bu “samimiyet testini” geçmek için ne yapacağı merak konusu.

El-Vatan gazetesinde yayınlanan başyazının ve Suriye rejiminin güvenini kazanmak için atılacak olası adımların Hamas içinde “İran yanlıları” ile diğerleri arasında tartışmalara yol açacağı kesin.

Şam’la ilişkilerini düzeltmek isteyen hareketin “uzlaşı” derken kastettiği ve beklediği herhâlde bu değildi.

Hareketin Beşşar el-Esed rejimiyle yeniden yakınlaşma kararını eleştirenler de Hamas liderlerine “Bu kadar aşağılanmaya değer miydi?” diye soruyor.