Yaşadığımız süreç içerisinde bizi etkileyen pek çok unsur vardır. En basitinden, uykusuz kaldığımızda, aç kaldığımızda anlaşılmadığımızı düşündüğümüzde, istediğimiz olmadığında ve benzer durumlarda, kendimizi hemen refleksif bir şekilde davranmaya hazır buluruz. Eğer düşünerek ve duygularımızı akıl süzgecinden geçirerek kendimizi kontrol altına almazsak, aslında tepki vermesek de olabilecek bir durumda, gereksiz ve anlamsız bir tepki verebiliriz. Üstelik bu tepkimizi savunur ve anlayış bekleriz.

İyi şeyler için niyet ve gayret şarttır

Kendi haline bırakılan bahçeyi otlar bürür. Kendi haline bırakılan bir ev çürür. Kendi haline bırakılan çocuk bulunduğu ortamın kalıbına girer. Kendi haline bırakılan düşüncelerimiz ve duygularımız hazlarımıza ve konforlarımıza göre çalışır. Kendi haline bıraktığımız ömrümüz, yokuş aşağı yuvarlanan kar topu gibi, kendimizi içinde kaybettiğimiz bir kar yumağına dönüşür. Yani kendi haline bırakılan her şey ama her şey, gerçek vasfını kaybeder, bozulur ve onarmak için çok çaba sarf etmek gerekir. Hatta tahribatın derecesine göre, asla bir daha eski haline kavuşamaz.

Bilinçli çaba duadır    

Akıl; insana iyi gelen şeyleri bulmak, bunun için mücadele etmek, mücadele ederken de gelişip olgunlaşarak daha iyi ve daha doğru çalışabilecek şekilde Rabbimiz (c.c) tarafından programlanmıştır. Aklımızı geliştiremediğimizde ki bu; hiç zorluğa katlanamadığımız, yerinde ve zamanında sabredemediğimiz, emeksiz bir hayata talip olduğumuz vb. anlamına gelir. O zaman da yaşımıza uygun akıl gelişememesine bağlı pek çok çocuksu, anlamsız, başkalarının yaşımıza yakıştıramadığı ve hatta aklın kabul etmediği eylemler bizde boy göstermeye başlar. Yani öğrenemeyen, yeni yaşanmışlıklar ve geliştirici tecrübelerden ders alamayan, on sene, yirmi sene önceki aynı anlayışı taşıyan, aynı davranışı gösteren ve aynı cümleleri kuran birisine dönüşmüşüz demektir. Bu da bizi günlük hayata adapte olamayan ve bu halini insanların anlamasını bekleyen bir duruma düşürebilir.

Kendimin nasıl daha iyi olacağını bilirsem onu seçerim

Doğru bilgiye ulaşmalı, doğru tarafa yönelmeli ve bu bilgilerle yaşamaya çalışmalıyız. Bunun için gayret etmek, kendini günübirlik hayatın doğal akışına kaptırmadan, zamanı, imkânları, fırsatları ve kendini doğru yönetmek demektir. İşte bu duadır. Bu kavli duaya ilâveten ve hatta öncesinde, bizim zihnimizde neyin bizim için önemli olduğu tespit edildikten sonra, gayretimizin doğru bir usulle devamı ve neticenin sadece Allah’a (c.c.) ait olduğu inancıyla, bize düşeni yapmak ve bilinçli bir sabırla gayret etmek duadır. Dualarımız bizim yol haritalarımızdır. Tutunacak dalımız, gideceğimiz yol için azığımız, Rabbimizle (c.c.) kesintisiz irtibatımız ve umudumuzdur.

Özenli olmak, hem hakkımız hem görevimizdir

Tek seferlik yaşadığımız bu dünya hayatında, hep ileriye doğru giderken, arkamızda gül bahçeleri bırakmak, yolumuzun kesiştiği insanların gönlünde hoş bir sada bırakmak, meleklerin bile gıptayla baktığı özenli bir dünya misafiri olmak; mutlaka ve mutlaka kavli ve fiili dua ile mümkündür. Biz, bu dünya ve içindekiler, özenli olmayı hak ediyoruz. Biz buna değeriz.