Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu haftalardır “3 Aralık’ı bekleyin” diyordu.

Yayınlanan videolar, açıklamalar ve PR kampanyası ile muhalif seçmende ciddi bir beklenti oluşturuldu.

Sayılı gün tez geçermiş, nihayetinde 3 Aralık geldi ve çattı.

Cumartesi günü Kılıçdaroğlu İkinci Yüzyıl Vizyonu adını verdiği seçim bildirgesini kamuoyu ile paylaştı.

Bir iletişim felaketi olarak nitelendirebileceğimiz toplantıyı dağ fare doğurdu diye özetleyebiliriz.

Oluşturulan beklentiye cevap vermekten uzak, özensiz, basmakalıp ve genelgeçer ifadelerden oluşan vizyon sunumu bana “Erke Dönergeci” meselesini hatırlattı.

Hani 2006 yılında emekli paşalar ve bürokratlar ‘yüzyılın buluşu’ diyerek büyük bir kampanya ile “hiçbir yakıt gerektirmeyen kuvvet makinesi” icat edildiğini ve bunun fosil yakıtlara olan ihtiyacı bitirerek hava kirliliğine ve dünyadaki savaşlara son vereceğini kamuoyuna açıklamışlardı.

Erke Dönergeci’nin tanıtım toplantısına katılan isimleri hatırlarsanız bunun basit bir dolandırıcılık vakası olmadığını anlarsınız: Eski Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, emekli Orgeneral Necati Özgen, emekli Orgeneral Kemal Yavuz, emekli Orgeneral Fikret Boztepe, emekli Korgeneral Köksal Karabay, Kara Kuvvetleri Eski Komutanı Muhittin Fisunoğlu, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Rasim Betil, Çetin Uğural, Tuncay Özkan…

Tabi bilimsel yasalara tamamen aykırı olan “dönergeç” ne üretildi ne de bir daha kendisinden haber alınabildi, ama bir dönem Türkiye’nin gündemini meşgul etti. Belki de esas hedefi buydu, kim bilir?..

Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl Vizyonu, yaratılan beklenti ve sonrasındaki hayal kırıklığından dolayı bana ‘Erke Dönergecini’ hatırlattı.

Açıklanan vizyona baktığınızda Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanlığı aday adaylığı yarışında öne çıkarmak için alelacele bir araya getirilmiş, basmakalıp fikirlerden oluşan bir vizyon belgesi olduğunu görürsünüz.

Kılıçdaroğlu temelinde yeni bir 'Erke Dönergeci' vadediyor.

Nasıl ki ‘Erke Dönergeci’ yakıt olmadan enerji üretiyorsa, Kılıçdaroğlu’nun erke dönergeci de proje, vizyon ve kaynak olmadan harikalar yaratıyor.

Benim adım Bay Kemal, bana güvenin, ben yaparım, diyor.

Neyi nasıl başaracak orasını sormayın, sorduğunuz zaman uçuk kaçık vaatleri ardı ardına sıralıyor.

Misal, ekonomik sorunları yurt dışından gelecek olan doğrudan yabancı yatırım ile çözeceğini iddia ediyor.

Uluslararası yatırım fonları ile görüştüğünü ve seçimleri kazanırsa üç yılda Türkiye’ye 325 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım getireceğini iddia ediyor. Para Türkiye’ye akacak diyor, Sayın Kılıçdaroğlu.

Bu rakamın Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımın tamamından fazla olduğunu öğrendiğinizde ortaya konulan iddianın ne kadar absürt olduğunu anlıyorsunuz.

Yani bu vizyon, Erke Dönergeci gibi akla ve mantığa aykırı bir hayalden ibaret.

Ama belki de amaç ‘Erke Dönergeci’nde olduğu gibi sadece gündem yaratmak ve Kılıçdaroğlu’nu aday adaylığı yarışında bir adım öne geçirmektir.