3 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan Şanlıurfa’da halkla “Türkiye Yüzyılı” programı çerçevesinde birlikteydi…

Aynı gün Kılıçdaroğlu da İstanbul’a topladığı CHP’nin ağır toplarını “İkinci yüzyıla çağrı” programında Amerikalı dostlarıyla buluşturdu.

Gerçi Amerikalı dostları zahmet edip İstanbul’a gelmemişlerdi ama canlı yayında tanışmış oldular.

Baştan söyleyeyim CHP’nin programı “İkinci yüzyıla çağrı” değil, “karanlık yüzyıla çağrı” gibiydi!

Halka kurtarıcı olarak sunulan isimlerin ve kurtuluş reçetelerinin “karanlık” olması kadar Kılıçdaroğlu’nun girdiği “karanlık” ilişkiler ağı Türkiye için de halkımız için de hiç hayra alamet değil…

“3 Aralık’ta ekonomik krizi sonsuza kadar bitirecek formülü söyleyeceğim” diyen Kılıçdaroğlu’nun o formülü de “karanlıkta” kaldı.

Kılıçdaroğlu’na ABD’den Başdanışman olarak atanan isimlerden de o “kurtarıcı formülün” ne olduğunu öğrenemedik.

ABD’li “karanlık” adamların anlattığı masalın sonunu bilen Sevil Kılıçdaroğlu kameraların karşısında uyumayı tercih etti!

Kılıçdaroğlu’na göre daha önce kimsenin adını duymadığı ABD’li Jeremy Rifkin Türkiye’yi kurtaracak…

Bunun için Ermenistan’ı batıran, FETÖ’nün iltifatlarına mazhar olmuş Ermeni asıllı Daron Acemyan kendisine yardımcı olacak…

Türk Silahlı Kuvvetlerine Suriye’de “çocukları katletti” iftirasını atan Hacer Foggo’nun bu ekipteki görevinin ne olduğuysa “karanlıkta” kalmış.

Bu “karanlık” isimlerin kim olduğunu, daha önce neler yaptıklarını, içinde oldukları “karanlık” odakları, nereye hizmet ettiklerini araştırınca CHP ile Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’den ve milletimizden ne kadar uzak olduklarını bir kez daha anlamış olduk!..

KILIÇDAROĞLU ABD’LİLERLE, ERDOĞAN HALKLA BİRLİKTE

CHP’nin Türkiye’ye değil, emperyal ülkelere hizmet ettiğini; halkımızdan kopuk, Batı’ya yakın olduğunu; kendi insanımızı hor ve hakir görürken, ecnebileri baş tacı ettiğini söyleyince; “Siz zaten muhalifsiniz, yorumlarınız taraflı” diyenlere CHP kendisi cevap verdi.

CHP’nin yayın organı Halk TV’den dinleyelim; “Kılıçdaroğlu, Jeremy Rifkin, Daron Acemoğlu ile; Erdoğan, İbrahim Tatlıses ile halkın karşısına çıktı…”

CHP’nin yayın organı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin sevilen bir sanatçısıyla memleketinde halkın karşısına çıkmasını aşağılarken…

Kılıçdaroğlu’nun, ABD’li “karanlık” bir akademisyen ve Ermeni asıllı, FETÖ’nün iltifatlarına mazhar olmuş birisiyle buluşmasını yere göğe sığdıramıyor.

Erdoğan’ın bizden bir sanatçıyla birlikte olmasını, “türkü” söylemesini aşağılayan CHP zihniyeti, ABD’den başlarına atanan “karanlık” adamların İngilizce konuşmasını anlamasalar da ağızları açık büyük bir hayranlıkla dinlediler.

AK Parti, her seçimi “halkla” birlikte kazanmıştır… CHP ise her seçimi “halkla” karşı; “karanlık” ülkeler ve “karanlık” adamlarla birlikte olduğu için kaybetmiştir…

Artık şunu çok iyi biliyoruz 2023 seçiminin bir tarafında Erdoğan ile Türkiye; diğer tarafında Kılıçdaroğlu ile ABD olacak!

Seçimde halkımızın Urfalı İbrahim Tatlıses’le “türkü” söyleyen Erdoğan’a mı, yoksa Amerikalı “karanlık” Jeremy ile “masal” anlatan Kılıçdaroğlu’na mı oy vereceğini hep birlikte göreceğiz…

Tabii Kılıçdaroğlu patronlarını ve ortaklarını ikna edip aday olabilirse!