Gastronomi ve turizmde yeni Trabzon

Foleya Mountain Resort, Tonya

Foleya Mountain, Karadeniz Bölgesi’nin ilk ve tek, Türkiye’nin ise 3. yayla ve dağ konseptli resort tesisidir. 2015 yılında Suna Kepolu Ataman ve Atilla Ataman’ın yatırımları ile temeli atılıyor ve 2019’da da tamamlanıyor. Sloganı “Doğadaki Eviniz” olan otel, 159 dönüm üzerinde 52 suit villadan oluşuyor ve Foleya adını da Erikbeli Yaylası’ndaki Kalınçam Mahallesi’nin eski ismi ve Erikbeli kelimesinin birleşiminden alıyor.

Doğanın tam kalbinde bir otel

Trabzon’un o eşsiz doğasının tüm güzelliklerini içinde barındıran Foleya Mountain Resort, misafirlerine çam, ladin, köknar, gürgen ve binbir çeşit çiçekle âdeta görsel bir şölen sunuyor. 12 ay konaklama ve yiyecek-içecek hizmeti vermek üzere programlanan otelin inşaatında doğal taş ve ahşap malzemeler kullanılmış. Karadeniz bölgesinin en önemli turizm tesislerinden biri olan otel, bölge açısından da son derece kıymetli olan Giresun, Gümüşhane ve Trabzon illerinin kesiştiği noktada, Tonya İlçesine bağlı Erikbeli Yaylası’nda konuşlanmış. Asırlardır süregelen yayla göçlerinin, yol güzergâhlarının, yürüyüş ve yayla safari rotalarının ortasında, Trabzon’a 65 km, Vakfıkebir sahile ise 48 km mesafede ve 1650 metre rakımda bulunuyor.

Erikbeli Yaylası’nda sağlık ve lezzet

Yöre mimarisi imzasıyla kara taş ve ahşabın modern çizgilerle buluştuğu tesisteki Doruk Restoranda muhteşem bir yayla manzarası eşliğinde odun ateşiyle yanan fırından pide gibi yöresel lezzetler ve dünya mutfağından yemekler sunuluyor. Yine tesis içinde Tirmit Cafe’de keyifli içecekler ve Çise Alacarte Restaurant da lezzetli sunumlar yapılıyor. Karadeniz Bölgesi’nin dağ ve yayla turizmine katkı sunan, doğa ve mağara turizmini daha ileriye taşımayı kendine hedef edinen otel, böylesine doğal bir ortamda, birbirinden farklı lezzetlerle donatılmış organik ve seçkin mutfağı ile doğa aşığı misafirlerini mutlu etmeyi amaçlıyor. Misafirlerinin sağlıklı, huzurlu ve eğlenceli bir tatil geçirmelerini sağlamak için de tesiste 5 km. yürüyüş alanı, zipline, tırmanma duvarı, macera parkuru ve adrenalin salıncağı gibi spor alanları bulunuyor. Helikopter pisti dahi bulunan tesiste Kadırga, Kadiralak ve Sis Dağı yaylalarına, Çal Mağarası ve Canikdere Şelalesi’ne de geziler düzenleniyor.

Şölen Çay, Sürmene

Yönetim Kurulu Başkanı Murat Üstün’ün Rahmetli dedesi Hacı Hamza Üstün tarafından 1986 yılında kurulan Şölen Çay, bu sektörde kurulmuş ilk özel fabrikalardan biridir. Kurulduğu günden beri sürekli aktif olarak çalışan fabrikanın kapasitesi TSE ve ISO Standartlarına göre yıllık 10.000 ton’dur. Şölen Çay sıradan bir çay fabrikası olmanın ötesinde bilimsel yöntem ve çağdaş teknolojiyle kaliteli bir çay üretiyor.

Dünyanın en iyi çayı Türkiye’de

Trabzon Gezisi vesilesiyle görüştüğüm Murat Üstün bana çayla ilgili önemli konulardan bahsetti. Türk çayının dünya çapında hak ettiği değeri görmediğini ifade eden Murat Bey, “Oysaki sadece Türkiye’de çayın üzerine kar yağar ve herhangi bir ilaçlama gereksinimi duyulmaz. Bu sebepten ötürü çayın en doğalı, en katkısızı Türkiye’de yetişiyor. Fakat asıl önemli olan çayın hasat dönemidir. Çay 4 hasat döneminden oluşmakta ve mayısta başlayıp ekim-kasım civarı bitmektedir. En taze yaprakları olan çay, yani en kaliteli çaya mayıs ayında toplanan yapraklarla ulaşabiliriz. Fakat ulaşmak da epey bir meşakkatli ama siz yine çayı iyi fabrikalardan temin edebilirsiniz” dedi.

Sabah kuymak akşam da sarma

Trabzon gastronomisiyle ilgili olarak da Murat Bey “Sabah kahvaltısında değirmende öğütülmüş mısır unuyla bol tereyağlı bir kuymak, akşam yemeğinde karalahana sarması yemeyen birine bunu anlatmak imkânsız, tatmış olanlar zaten beni anlar. Toprağın bize sunmuş olduğu nimetleri en güzel şekilde Trabzon’da değerlendirdiğimizi düşünüyorum. Tabii bu biraz damak tadı, biraz da alışkanlıkla alakalı olabilir. Herkese hayatında bir kez olsun Trabzon mutfağının bu eşsiz lezzetlerini denemesini tavsiye ediyorum. Yaptığınız bu Trabzon gezisiyle ilgili olarak da bu gezi bizler için de iyi bir farkındalık oluşturdu açıkçası. Karadeniz turizminin yalnızca birkaç aya sıkıştırılmaması gerektiğini bizler de sizinle fark ettik. Karadeniz’de yazın olduğu kadar kışın da çok keyifli ve çok güzel bir görsel şölene tanıklık edebiliyorsunuz. Bunu insanlara sizlerin aracılığıyla iletebilmiş olmak da bizleri çok mutlu etti” diyerek sözlerini tamamladı.

Sürdövbısa bıçak, Sürmene

Sürdövbısa firması 2001 yılında Asım Köralioğlu tarafından kuruluyor. Ortalama günlük 1000 bıçak üretim kapasitesi bulunan fabrikayı babası Asım Beyden devir alan Bahar Hatipoğlu ise aynı zamanda dede mesleği olan bu sanatı, bu bayrağı elinden geldiği müddetçe yaşatmaya ve sürdürmeye kararlı olduğunu ve buna gönülden inandığını söylüyor.  

Tescilli Sürmene bıçağı

Sürmene Belediyesi tarafından 22.02.2018 tarihinde coğrafi işaret tescili alınan Sürmene bıçağı, yaklaşık 20 cm uzunluğunda, tek ağızlı, namlusu oluklu, sivri uçlu; tekli, çiftli veya üçlü olarak yapılan ve kınında saklanan bir el sanatı ürünüdür. 19. yüzyıldan sonra kama, karakulak, koltukaltı, saldırma, sivri kama türü bıçakların yanında mutfak ve kasap bıçağı üretimi de yaygınlaşmıştır. Sap ve namlu (ağız) tiplerine göre 130’dan fazla model üretiliyor.

Ekonomiye ve turizme katkı sağlıyor

Trabzon gezisinin duraklarından biri de Sürmene’de bulunan Sürdövbısa fabrikası idi. Öncesinden de Ramada Otel’de verilen yemekte, firmanın adıma tanzim edilmiş bir bıçak hediye etmesi beni oldukça mutlu etti, her ne kadar çok mutfağa giren biri olmasam da. Fabrikanın başında bulunan Bahar Hatipoğlu ile kısa da olsa bir sohbet ettik. Sürmene’de bu bıçağı yapan birkaç markadan biri olduklarını belirten Bahar Hanım, “Bıçaklar, gastronomi ve mutfak bölümünün bir parçası, şeflerin olmazsa olmazı. Uzun yıllardır Türkiye’nin en iyi bıçaklarını biz ve bu bölge yapıyor. Bununla beraber günümüzün teknolojisiyle de daha iyi, çok çeşit ve kaliteli ürünler çıkartmaya da devam ediyoruz. Bıçak konusunda her daim Türkiye de bir numara olmaya çalışacağız. Ayrıca firma olarak turizm sektörüne de hizmet ediyoruz. Satış mağazamızda onlara çok ürün satıyoruz. Mayıs ayında yapılacak gastronomi festivalinin firmamız ve tüm Sürmene’ye faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.