Bursa’nın en geniş meydanlarından ‘Gökdere Meydanı’, öteden beri mitinglere tahsis edilegelmiştir.

Kendisine güvenen parti burada miting yapar.

 *

1 hafta önce belli olmuştu Sayın Cumhurbaşkanı’nın Bursa’ya geleceği.

AK Parti her zaman olduğu gibi ‘Gökdere Meydanını’ tercih etti.

Hummalı bir çalışma vardı tüm teşkilatlarda.

Yakından izlediğim için sadece ildeki değil, ilçelerdeki çalışmalardan da haberdardım.

Soranlara 50-60 bin civarında bir katılımın fevkalade iyi olacağını hatta “müthiş” sayılacağını ifade ediyordum.

 *

Nihayet cumartesi günü geldi çattı.

Yazdan kalma bir gündü âdeta.

İnsanlar paltolarını çıkarmış, gençler ceket bile giymemişti.

 *

Miting için belirlenen saatten yaklaşık bir saat önce gittim alana.

Basın için ayrılan yer, nispeten daha yukarıda olduğu için, yolun aşağıya doğru uzanan bölümü ile Gökdere Kavşağı görülebiliyordu.

Kavşağa kadar, bayrakların renk verdiği kızıllık hâkimdi.

Doğrusu önce süsleme sandım ama daha dikkatli bakınca bölgenin hıncahınç insanla dolu olduğunu fark ettim.

Kendi kendime “60 bin olacak galiba” diyordum.

Üstelik ben gittikten 1 saat sonra miting başladı ki bu, son yaptığım gözlemin üzerinden en az 2 saatin geçmesi demekti.

Bulunduğum yerden ayrılmam mümkün olmadığı için en son gelenlerden katılımın ne kadar olduğunu bilip bilmediklerini soruyordum mecburen.

Rivayet muhtelifti.

 *

Kabinenin yarsısından fazlası gelmişti Bursa’ya.

En son Cumhurbaşkanı teşrif etti…

Gelir gelmez kürsüye çıktı ve herkesin merakla beklediği rakamı kendisi deklare etti.

Resmî rakamlara göre “120 bin kişi” varmış.

Doğrusu kulaklarıma inanamadım zira şimdiye kadar izlediğim hiçbir mitingde 6 haneli bir rakama tesadüf etmemiştim. Hatta 60 bin bile görmemiştim.

 *

Şu bir gerçek ki bu halk, Cumhurbaşkanı’nı kalben seviyor.

Bu teveccühü başka şekilde izah etmek mümkün değil zaten.

Tamam, başta il teşkilatı olmak üzere tüm birimler çok iyi bir çalışma yapmıştı, hakkını teslim etmek lazım ama sonuçta böylesine samimi bir muhabbet olmasa, bu rakama ulaşmak imkân dâhiline girmezdi.

 *

Fazla uzun konuşmadı Reis…

Bursa’ya yapılan hizmetleri sayıp döktü ve arada bir gençlerle ve hanımlarla diyaloğa girdi.

Bahsini ettiği samimi muhabbeti işte o anlarda müşahede ettim.

İnsanlar, aileden birini çağırır gibi sesleniyor o da ailenin büyüğü gibi mukabelede bulunuyordu.

Hepsi öylesine tabii ve öylesine samimiydi ki bu kısa diyaloglar yerini coşkulu bir tezahürata bırakıyordu.

Aynı samimi havayı miting sonrasında BTSO’nun düzenlediği ödül töreninde de gözlemledim.

Sayın Cumhurbaşkanı fuaye alanına girdiğinde tüm salon ayağa kalktı ve coşkulu bir biçimde alkışladı ve aynı şey kapanışta da oldu.

Toplumun tüm katmanları üzerinde böylesine müessir bir yer edinebilmek, ancak samimi ve kalbî hislerin tam tetabuku ile mümkündür.

 *

Sonuç olarak, bir yaz günü sıcaklığında gerçekleştirilen Bursa mitingi, ondan daha sıcak olan samimiyetin geçit resmi hüviyetindeydi…

Hayırlara vesile olsun…